Narkozdan Sevinçle Uyandın mı Hiç?
14 Nisan 2016, 18.20 A- A+
Nisan ayının on altısı yıl 2013 kötü haberi alışımın ilk günüydü, dünyam yıkılmıştı, hiç bir şey düşünemez, bir şey yapamaz olmuştum. Dünya ile ilişkimi kesmiştim, ilk aklıma gelen şey eşim ve çocuklarım olmuştu. Dünya malının hiçbir değeri kalmamıştı gözümde, doktorun yüzüme bakarak sen bağırsak kanserisin dediği andan itibaren. Aslında söylemenin de bir usulü vardır ama bu direk yüzüme bakarak değişik bir ifadeyle sanki birkaç ay ömrüm kalmış gibi bana söylemesi beni o an yıkmıştı.
İlk ameliyatımı iki Ağustos 2013 günü oldum, ilk ameliyatımda bağırsağımın ucu üç aylığına dışarıya verilmişti, üç ay sonra bağırsağım hiçbir film çekilmeden tetkik yapılmadan dört Kasımda içeriye alınmıştı. Ancak her geçen gün karnım şişmeye başlamışı, çekilen filmlerde batın’ın(batın= bağırsakların içi) dolu olduğu anlaşılmış olması nedeniyle, kendi hatalarını örtmek için bana “ Bağırsağında yapışma var” diyerek Aralık ayının on üçün de, üçüncü ameliyatı yaptılar, her açmada otuz dikişlik yer açılıyordu. Yapılan ameliyat hiçbir işe yaramamış, tekrar beni hastaneye yatırmak suretiyle tam üç ay serum ve mama ile besleyerek bağırsağımın açılmasını beklediler. Ben bu arada gittikçe kötülemiş bayağı kilo vermiştim, Ankara’ya sevk etmesini istedik, zorlamamız neticesinde Ankara Yüksek İhtisas Hastanesine sevkimizi yaptırdık. Oradaki Prof doktor bana lütfeder gibi baktı olmayacak şeyler istedi (önceki yapılanlarla ilgili bilgi ve belge) getiremez yapamaz sanmıştı, ancak biz 1 günde hepsini temin etmemize rağmen bir film çektirmemizi istedi, o film içim randevu almak kolay değildi, ancak sağlık bakanlığında çalışan yiyenimin o an yanımda olması, o saatte filmi çektirmemi sağlamıştı. Profesörün dediklerinin hepsini yerine getirmiştik. Filme baktı ve şunu dedi. “ Sen ömür boyu torbalı olacaksın bunun başka çaresi yok” Ameliyat günü belirlendi tetkikler yapıldı, anestezi uzmanı gördü her şey hazırdı o an. Kaderin önüne geçilemiyormuş demek ki, eşimin yanında bulunan yiyenimin eşi, “Yenge benim halamın bir doktoru var dilerseniz birde ona gösterelim “demesi üzerine internetten telefon numarası bulundu ve aynı akşam saat 19.30 a randevu alınarak belirtilen adrese gittik.
Saat 20.00 sıralarında içeri alındık ve buyurunuz dedi. Bizde konuyu anlatınca bana ömür boyu torbalı kalacaksın diyen prof un adını duyunca yerinden fırladı bana onun adını sakın demeyin dedi. Yapılan tetkiklere baktı şunu dedi “ Genç adamsın neden ömür boyu torbalı olarak kalasın ki, senin bağırsağı diken yanlış dikmiş bu düzeltilir diyerek beni Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümüne yatırdı. Çekilen PET filminde bağırsaklarımın patlayacak hale geldiğini gören doktorlar bağırsağıma acilen stent takmaya karar verdiler, stent takmak için 8 kilo dışkı boşalttılar bağırsağımdan, benimde lavaboya gittiğimde bayağı bir boşalma olmuş rahatlamıştım. Akşam vizitinde doktorlar uğradığında bana “ nasılsın” dediklerinde (sağ olun rahatladım ama göbek altında bir sızı oluştuğunu ) dediğimde sadece tebessüm etmişlerdi. Her geçen gün sızı arttı, ama bir şey ok dediler. Ben basküle çıktığımda bu arızalı sandım, eşime sordum o da onun arızalı olduğunu dedi bana. Aslında ben çok kilo kaybetmiştim eşimde anlamayayım diye o eksik tartıyor demişti. Tam 27 kilo vermiştim. O sızı ile beni taburcu ettiler, ben ne olur ne olmaz diye 2 gün yiyenimde kalayım öyle gideyim dedim, Pazar sabahı uyandığımda göbek altının portakal büyüklüğünde şiştiğini görmemiz üzerine doktor ile görüşüldü ve hemen gelmemizi söylediler. Acilen Beş Nisan 2014 yılında ameliyata alınarak tekrar torba dışarıya verildi takılan stent bağırsağı delmişti.
Adana’na dan Ankara’ya en az 10 kere gidip geldim bu tarihe kadar her gittiğimde tetkikler stent takmalar stent çıkartmalar ve skopy filmleri çekilmeleri ila birlikte dördüncü ve beşinci ameliyatı da oldum. Mart ayının Yirmi Sekizinde tekrar yattım. Doktorum filim çekelim sorun oksa kapatalım demişti. Filim çekildi “ göreceli darlık var “ denilmişti raporunda. Bunu okuyan profesörüm seni uyutacağız bağırsağa bakacağız uygunsa kapatacağız yoksa ileri tarihte ameliyat edeceğiz demişti. Kadere bakınız ki tam iki yıl sonra Nisan ayının Beşinde tam iki yıl sonra aynı gün ben yine ameliyat massındayım. Okumadık dua kalmadı, kendimi Rabbime emanet ederek sabah 08.20 de uyutuldum, uyumadan önce kendime geldiğimde ilk işim sağ tarafıma el atmak olacak demiştim torbanın orada hala olup olmadığını kontrol edecektim. Saat 11.00 gibi kendime geldiğim de elimi attım baktım hala bir şeyler var. Bu bandaj olabilir dedim az daha aşağı elimi uzattığımda baktım devamı yok, o zaman torba yok demekti bu, o anda yarı baygınken kulağına eşimin sesi geliyordu. “Çok şükür diyordu torbayı hocam bize sürpriz yaparak içeri almış”diyordu. Ben o narkozlu halimde Beş Nisan sabahı tarifsiz bir sevinçle uyanıştım, bunu anlatmanın mümkünü yok. Birkaç dakika sonra Hocam yanıma geldi sordu, ben her şey için çok teşekkür ettim hocama ve o narkozlu halimde eşime hocamla resmimizi çeker misin dedim. Beni eski halime getiren Profesör Doktor İbrahim Ethem GEÇİM hocama minnet duygularımı sunarak Nisan ayının on üçünde taburcu oldum. Rabbim kimseye dert verip dermansız bırakmasın, derman arayan kişiler de sadece bir hocaya takılıp kalmasın. (S.G.Buğrabey) 14.04.2016
İlk ameliyatımı iki Ağustos 2013 günü oldum, ilk ameliyatımda bağırsağımın ucu üç aylığına dışarıya verilmişti, üç ay sonra bağırsağım hiçbir film çekilmeden tetkik yapılmadan dört Kasımda içeriye alınmıştı. Ancak her geçen gün karnım şişmeye başlamışı, çekilen filmlerde batın’ın(batın= bağırsakların içi) dolu olduğu anlaşılmış olması nedeniyle, kendi hatalarını örtmek için bana “ Bağırsağında yapışma var” diyerek Aralık ayının on üçün de, üçüncü ameliyatı yaptılar, her açmada otuz dikişlik yer açılıyordu. Yapılan ameliyat hiçbir işe yaramamış, tekrar beni hastaneye yatırmak suretiyle tam üç ay serum ve mama ile besleyerek bağırsağımın açılmasını beklediler. Ben bu arada gittikçe kötülemiş bayağı kilo vermiştim, Ankara’ya sevk etmesini istedik, zorlamamız neticesinde Ankara Yüksek İhtisas Hastanesine sevkimizi yaptırdık. Oradaki Prof doktor bana lütfeder gibi baktı olmayacak şeyler istedi (önceki yapılanlarla ilgili bilgi ve belge) getiremez yapamaz sanmıştı, ancak biz 1 günde hepsini temin etmemize rağmen bir film çektirmemizi istedi, o film içim randevu almak kolay değildi, ancak sağlık bakanlığında çalışan yiyenimin o an yanımda olması, o saatte filmi çektirmemi sağlamıştı. Profesörün dediklerinin hepsini yerine getirmiştik. Filme baktı ve şunu dedi. “ Sen ömür boyu torbalı olacaksın bunun başka çaresi yok” Ameliyat günü belirlendi tetkikler yapıldı, anestezi uzmanı gördü her şey hazırdı o an. Kaderin önüne geçilemiyormuş demek ki, eşimin yanında bulunan yiyenimin eşi, “Yenge benim halamın bir doktoru var dilerseniz birde ona gösterelim “demesi üzerine internetten telefon numarası bulundu ve aynı akşam saat 19.30 a randevu alınarak belirtilen adrese gittik.
Saat 20.00 sıralarında içeri alındık ve buyurunuz dedi. Bizde konuyu anlatınca bana ömür boyu torbalı kalacaksın diyen prof un adını duyunca yerinden fırladı bana onun adını sakın demeyin dedi. Yapılan tetkiklere baktı şunu dedi “ Genç adamsın neden ömür boyu torbalı olarak kalasın ki, senin bağırsağı diken yanlış dikmiş bu düzeltilir diyerek beni Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümüne yatırdı. Çekilen PET filminde bağırsaklarımın patlayacak hale geldiğini gören doktorlar bağırsağıma acilen stent takmaya karar verdiler, stent takmak için 8 kilo dışkı boşalttılar bağırsağımdan, benimde lavaboya gittiğimde bayağı bir boşalma olmuş rahatlamıştım. Akşam vizitinde doktorlar uğradığında bana “ nasılsın” dediklerinde (sağ olun rahatladım ama göbek altında bir sızı oluştuğunu ) dediğimde sadece tebessüm etmişlerdi. Her geçen gün sızı arttı, ama bir şey ok dediler. Ben basküle çıktığımda bu arızalı sandım, eşime sordum o da onun arızalı olduğunu dedi bana. Aslında ben çok kilo kaybetmiştim eşimde anlamayayım diye o eksik tartıyor demişti. Tam 27 kilo vermiştim. O sızı ile beni taburcu ettiler, ben ne olur ne olmaz diye 2 gün yiyenimde kalayım öyle gideyim dedim, Pazar sabahı uyandığımda göbek altının portakal büyüklüğünde şiştiğini görmemiz üzerine doktor ile görüşüldü ve hemen gelmemizi söylediler. Acilen Beş Nisan 2014 yılında ameliyata alınarak tekrar torba dışarıya verildi takılan stent bağırsağı delmişti.
Adana’na dan Ankara’ya en az 10 kere gidip geldim bu tarihe kadar her gittiğimde tetkikler stent takmalar stent çıkartmalar ve skopy filmleri çekilmeleri ila birlikte dördüncü ve beşinci ameliyatı da oldum. Mart ayının Yirmi Sekizinde tekrar yattım. Doktorum filim çekelim sorun oksa kapatalım demişti. Filim çekildi “ göreceli darlık var “ denilmişti raporunda. Bunu okuyan profesörüm seni uyutacağız bağırsağa bakacağız uygunsa kapatacağız yoksa ileri tarihte ameliyat edeceğiz demişti. Kadere bakınız ki tam iki yıl sonra Nisan ayının Beşinde tam iki yıl sonra aynı gün ben yine ameliyat massındayım. Okumadık dua kalmadı, kendimi Rabbime emanet ederek sabah 08.20 de uyutuldum, uyumadan önce kendime geldiğimde ilk işim sağ tarafıma el atmak olacak demiştim torbanın orada hala olup olmadığını kontrol edecektim. Saat 11.00 gibi kendime geldiğim de elimi attım baktım hala bir şeyler var. Bu bandaj olabilir dedim az daha aşağı elimi uzattığımda baktım devamı yok, o zaman torba yok demekti bu, o anda yarı baygınken kulağına eşimin sesi geliyordu. “Çok şükür diyordu torbayı hocam bize sürpriz yaparak içeri almış”diyordu. Ben o narkozlu halimde Beş Nisan sabahı tarifsiz bir sevinçle uyanıştım, bunu anlatmanın mümkünü yok. Birkaç dakika sonra Hocam yanıma geldi sordu, ben her şey için çok teşekkür ettim hocama ve o narkozlu halimde eşime hocamla resmimizi çeker misin dedim. Beni eski halime getiren Profesör Doktor İbrahim Ethem GEÇİM hocama minnet duygularımı sunarak Nisan ayının on üçünde taburcu oldum. Rabbim kimseye dert verip dermansız bırakmasın, derman arayan kişiler de sadece bir hocaya takılıp kalmasın. (S.G.Buğrabey) 14.04.2016
YORUMLAR
Cok gecmis olsun, 1 doktora inanamak lazim diyorum bende onu gibi bir sey yasadim.
sizin kadar sansli degildi rahmetli annem.
ALLAH size hayirli sifalar versin seni ailene bagislasin.
saglikli günler dilerin-