gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Daha Eski Bir Mektup !...

28 Temmuz 2016, 00.26
A- A+
Merhaba;
Bu çok sert geldi, ama değdi! Yanlış anlamayın sert gelen Cansu (Şarkıcı)’nın ritimleri, sizin sözleriniz değil, ama değdi! Çünkü: “Yargıma uyan yargı geldi !”
Hep “çokça” sevgiler (parantez içinde) *sevdalar oldu* hayatımda, hep yetinmeler, itelenmeler, ötelenmelerle uğraştım, birkaç kez itelerken, pek çok kez ötelendim! Ama hep yenilendim tazelendim, “Göğ gözlü” ilkti karımdı / çocuklarımın anasıydı dünyaları paylaşmış dünyaları yapmıştık beraber koskoca iki dünya mesela ! Zaman acıttı ikimizi karıştırdı - dolaştırdı, önce yatağı ayırdık sonra hayatı, unutulmazdı onlu yanlarım kalsa da göğ sancıları !


Kolayına kaçtım işin yalnızlığımı en ucuz – en meşakkatsiz şekilde giderdim, bir gazino çalışanı alıp-satılanıydı o Tansu diyordu adına asıl adı Mihri’ydi Mihriban’dı bütün dizelerini – bütün makamlarını ezberden okuduk alaçakır-çiçek olma kıvamında, alınıyor-satılıyor – borçlandırılıyordu pavyon aymazlıklarında, loş sunaklarda her gittiğimde paramparça görüyordum onu parçalanmışlığını alayım dedim azaltayım, hem bedenime çare bulayım – hem ona ilaç olayım! Olduk da birbirimize iyi geldik, tenlerimiz uyuştu, lakin bilrsiniz bu Anadolu kenti bu zokaları yutmaz beraber hiçbir yere sığmadık, ayrı olamadık, birlikte duramadık; hep hodulladılar bizi hep kurcaladılar, benim maddiyatım yetmedi ona bir müddet sonra (seneler sonra) o Elaziz pavyonlarına ben DSİ arazilerine gittim rakılanmaya!

Dönüşüm mide yıkanmaları, intihar içişleri gibiydi, şişeler yetmiyor, içtikçe artıyor bitmiyordu,, hem rakıya hem içime sokulan o hortuma kolik oldum 2-3 haftada bir sokuyorlardı mideme hortumu götürürlerse acile,bir vesile yalnız kalıp gitmediğimde / gidemediğimde / götürülmediğimde ölümü yaşıyordum öğürtülerle bağımda sabahlara dek, olmuyordu hasta ediyor vurmuyordu, (o zaman icat olmamıştı bonzai !”

Anatem bahçelerinde insanları güldürürken buldum kendimi, okuduğum şiirlere gülenler, rakı muhabbetlerimi sevenler tekrar yazmamı sağladı bir an da birde ğöğ gözlü bir pratisyen psikocu uğraştı/didindi benimle tek kale maçlarımda kaleye geçti olmadı, kaçırdı beni anatemden arabasıyla Ürgüp – Göreme yaptı ilk hastasıydım/o da bana hasta oldu sanırım, kafaya taktı, tekrar döndüm işime 3 koca ayın ertesinde ve Büyük Keyif sitesini buldum/keşfettim Aman Yarabbim herkes benim gibiydi bir yerlerinden vurulmuş/durulmuş “adam gibi içme” öykülerini paylaşır olmuştu; nüktedanlığım hoşlarına gitti, sitenin şairi yaptılar beni el üstünde tuttular içlerine aldılar. Müfide-Şevval-Funda İstanbula evlerine çağırdılar ağırladılar. Kafam düzeldi güzel dostlarla, Aydın BOYSAN (Şimdi rahmetli oldu,Allah rahmet eylesin), Vefa ZAT ve benzeri rakı uzmanlarıyla tanıştık, içli dışlı olduk.


… Ve olmazlar oluyordu gitgide düzeliyordum ayrılmadığım /ayrılmayı asla düşünmediğim eşime bile sabreder oldum gel zaman git zaman! Birisi gibi PC başlarında sabahlamaya başladım sabah servise binip işe gidip PC açmak için can attım, bir depremzede (duygularını kocası öldürmüştü depremde) takıldı peşime kocasından ayrılmış emekli parasıyla geçiniyor kocasının kiraladığı evde oturuyordu kızının hatırına (kira bedeli benim maaşımdı nerdeyse) yaptığı resimleri de satarak para kazanabiliyordu! “İyileştir beni” dedi “Onar” her şiirime her yazıma bir beğeni bir yorum bizi birbirimize yakıştırdılar! Geleceğim Erciyes’i çizeceğim dedi göbeğim çatladı vaz geçirene kadar, gelmedi! Ama beni getirtti yanına ! Ve sonrası hiçbir şey sığmadı Bodrum’a – Torba’ya !!

Anlaşmamız vardı yazışırken bir yerlerden öğrenmişti laf arasında konuşmayı değiştirmek istediğinde istediği yöne gitmeyince “Çay” diyor muhabbet değişiyor ya da ara veriliyordu ! Çaycı koydum adını ! Güzellikler paylaştık olmadı, güzellikler ona da bana da kalmadı azalttığım rakı tekrar bağ havaları, gazino çığlıkları birkaç müzik yaptığımız yerdeki bayanla ilişki yaş kemale merdiven ve yaşantıya karaciğer koydu fren !!


İşte böyle adını bile bilmediğim Sevgili …………;”Geçen zamanlar hep kayıp! Yazık değil mi bana bu yaptıkların çok ayıp!” (İyiymiş bu şarkı on-onbeş oldu dinliyor/dinletiyorum; kızlar (Kasiyerler) *kafayı yedi* diyorlardır varsın desinler ben kendimin bu hallerini seviyorum nasıl olsa gelecek haftaya başka yere gidiyorum) hep temkinli olduğunuzu biliyorum “bu adam düzeysiz mi acaba” tereddütlerinde kaldığınızı seziyorum yazmak/yazışmak adına dertleşmek/paylaşmak adına sizin varlığınızı seviyor/seviniyorum !! Yalan değil bu tutarlı hallerinizle yavrularınız eşiniz olmasa *sevgiliniz olmayı* isterdim iyi ki varlar böylesi daha güzel, daha gerçek, daha içten olacak arkadaşlığınız/arkadaşlığımız ! Diliyorum…
Ara verdim Türk kahvesi getirdiler onu içeyim / içlendim kendime geleyim ve bir daha dinleyim şu kızı, mp3 ünü indirmeliyim Bu çıkan yer Face sayfalarımı Yutub mu bilemedim Goguldan çıktı yazınca !! Bu kız tek şarkılık mı gitar falan da çalıyor alt yapı sağlam..
“O”nun üzerine ettiğiniz yemine gelince… Ne olur geri alın da koşun diyecektim, bilemedim birden…Cansu haklıdır belki de, istememiştir…” demişsiniz !
“Gerçeklerin peşinde paramparça her rüya, sayıp-sövsem (ONA) ağzım dolu doya-doya!”
Ne kadar iyisiniz bu denli ilgilenmeniz benimle benleştiriyor yine-yeni-yeniden beni öyle siz yoksunuz henüz dinlemede-izlemede-ölçmede-ölçümlemedesiniz ! Ben de sizi paylaşırım gün gelir dinlediniz/dinletirsiniz, izlediniz/izletirsiniz, güvendirdiniz/güvenirsiniz gün gelir !

Flu olamam ki size dertlerimi kurcalayan beni irdeleyen birini bulmuşken fırsatı kaçırırmıyım !?
Şimdi sizin reset saatinizde ki dillendirmenize cevaben sabah dinginliğiyle yazıldı bu yazı, size akşam yollamalıyım aslında daha bir kendi kendinizle kaldığınız saatde okumanız adına ama ayıp olur elit olmaz; bunu mesaj olarak atayım içimden dileyeyim (İnşallah gece okur şimdi bakmaz!) hatta yazışırsak size söyleyeyim gece okuyun diye belki de onca işin arasında bekliyorsunuz kelimeyuna girip beni ne büyük nezaketsizlik olur bekletmek sizi!

Parçalanmışlıktan yavaş – yavaş çıkıyor hücrelerim resetlendim (sizin tabirinizce) kendime geliyor muyum nedir ? Komşulardan topladığım evden getirdiğim bayat ekmekler kurudu bahçede iyice güneş değdi, yan tarafta ki yeni doğurmuş köpeğe tavuk kemiği almıştım kızımın marketinden camdan gördüm vallahi beni arıyor hele suyu da bitmiştir serçelerin, onları beslemeliyim 10 dakika sürmeyecek iş bu dediklerim ! Sonra sizi bulacağım !

Siz sevgisiniz elbette – elbette ben de sevgi olacağım..


Not: Özelden yorum yapanlara teşekkür ederim. Paylaşmaktan başka amaç taşımadığım bu yazıya da yorum burada yapılmasın istedim ! Sonra bol-bol yorumlanacak şeyler yazma kararlılığındayım nasılsa!... 

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın