Age Of Hamse
22 Ağustos 2016, 11.58 A- A+
Büyük bir gürültüydü. Ellerimle kulaklarımı kapamaya çalıştım. Sonra da duvarlar üzerime yıkıldı zaten. Saçlarımın içi, toz, toprak, alçıyla dolmuştu; başım öyle ağırlaşmıştı ki, dik tutmakta zorluk çekiyordum. Kendimi, apar- topar getirildiğim bir ambulansın içindeki serum şişesinin yansımasında gördüm bu halde. Daha doğrusu; kendime benzettiğim bir şey gördüm. Kocaman kafalı bir şeydim. Yüzüm, gözüm seçilmiyordu.
Başımda bir ıslaklık vardı, elimi oraya götürüp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ellerim kan olmuştu. Daha önce de kan görmüştüm; oyun oynarken düşüp kaç kere dizlerimi kanatmıştım. Ama o zaman acımıştım. Oysa şimdi bir şey hissetmiyordum. Gürültü an'ı dondurmuştu ve ben, o gürültüde kalmıştım. Sanki iki tane kocaman kulaktan ibarettim. Kulaklar konuşmaz ki! Doktorlar, şoka girdiğimi söylüyorlardı, konuşmadığım gibi, hiç de tepki vermiyormuşum. Ağlayınca geçecekmiş herhalde, öyle diyorlardı. Birkaç gün sonra abim de gitti. Hiç gelmeyecekti. Sanırım o şok, ağlayınca da geçmeyecekti.
Bu yazıyı yazan abla, beni bu halde görmeye dayanamadığından, bana dair herhangi bir görsel eklemeyecekti yazıya. Yüzü, gözü kan içinde; saçları toz, toprak bir çocuğu kim görmek isterdi ki! Halbuki, o sarışın güzel çocuk gibi olamasam da, saçlarımı, ellerimi, yüzümü yıkayabileceğimi, insan içine çıkılabilir hale gelebileceğimi düşünmüştüm. Ne düşündüğümü hissetmiş olacak ki; bana," göz bebeklerini de yıkayabilir misin peki" diye sordu. Pek anlamıyordum onu. Henüz 5 yaşındaydım. Ve büyükler her şeyi bilirdi ne de olsa, "vardır bir bildiği" dedim. Ölmeden büyümeyi başarabilirsem, belki ileride ne demek istediğini anlayabilirdim.
Güzel Sarışın Çocuk ------------Age Of...
Ümran Dakneş------------Hamse
----------------------------------------------------
Başımda bir ıslaklık vardı, elimi oraya götürüp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ellerim kan olmuştu. Daha önce de kan görmüştüm; oyun oynarken düşüp kaç kere dizlerimi kanatmıştım. Ama o zaman acımıştım. Oysa şimdi bir şey hissetmiyordum. Gürültü an'ı dondurmuştu ve ben, o gürültüde kalmıştım. Sanki iki tane kocaman kulaktan ibarettim. Kulaklar konuşmaz ki! Doktorlar, şoka girdiğimi söylüyorlardı, konuşmadığım gibi, hiç de tepki vermiyormuşum. Ağlayınca geçecekmiş herhalde, öyle diyorlardı. Birkaç gün sonra abim de gitti. Hiç gelmeyecekti. Sanırım o şok, ağlayınca da geçmeyecekti.
Bu yazıyı yazan abla, beni bu halde görmeye dayanamadığından, bana dair herhangi bir görsel eklemeyecekti yazıya. Yüzü, gözü kan içinde; saçları toz, toprak bir çocuğu kim görmek isterdi ki! Halbuki, o sarışın güzel çocuk gibi olamasam da, saçlarımı, ellerimi, yüzümü yıkayabileceğimi, insan içine çıkılabilir hale gelebileceğimi düşünmüştüm. Ne düşündüğümü hissetmiş olacak ki; bana," göz bebeklerini de yıkayabilir misin peki" diye sordu. Pek anlamıyordum onu. Henüz 5 yaşındaydım. Ve büyükler her şeyi bilirdi ne de olsa, "vardır bir bildiği" dedim. Ölmeden büyümeyi başarabilirsem, belki ileride ne demek istediğini anlayabilirdim.
Güzel Sarışın Çocuk ------------Age Of...
Ümran Dakneş------------Hamse
----------------------------------------------------
YORUMLAR
Keşke büyük bir adalet tarafından kuşatılmış olsak da; ne gözlerimiz yukarıdaki gibi acılara şahit olsa, ne de kalemimiz bunu yazmak zorunda kalsa. İyi bayramlar herkese.
Dünyanın hiçbir gerekçesi, bir çocuğun, böyle bir şiddete maruz kalıp donuk bir nesneye dönüşmesini izah edemez. Bu çocukların isimlerinin, neden hiçbir zaman "Sandy, Elizabeth, Clark" olmadığının gerekçesi de, o ikinci fotodaki, asla Ümran'a ait olmayan simsiyahlığın, tüm insanlığın kararan vicdanının rengi olmasındandır. Dünya artık bitik bir yer, ötesi yok...
Kalsaydın; kafa açtığım için özür dilerim. Esasında sürekli çakırkeyif gezmek en iyisi cidden. Kırk kılıkta acıyı anlatırım da, böyle direkt anlatmak benim için en zoru. Ne kadar empati yaparsan, o kadar için yanıyor, gördüğün manzaranın şiddetini, ağlamadan anlatan bir forma sokmak için zorluk çekiyorsun. Yaşamak için sana muhtaç olan masum bir insan yavrusu, bu hale düşmesine sen sebep olduğun halde, yine sana sığınıyor ya "büyükler her şeyi bilir" diyerek. Ha işte ben de orda koptum yazarken.
Teşekkürler ikinize de yorumlarınız için.
1Yalnızlık; katkın için teşekkür ederim, kaliteli yorumlar yapıyorsun. Duyarlı yazılar yazacağım tabii, yine duyarlı, doğru düzgün insanlar için.