Cezbe Nasıl Kurtuldu... Erkekler Okumasın! Gerçi Okuyabilirler De... Çok Şa'ane Blog
07 Kasım 2016, 02.13 A- A+Günlerden 15 Temmuz ertesiydi. Herhangi bir ertesi günü yani... Kulaklarımdaki uğultu hala gitmemiş olduğuna göre, vakaya yakın bir tarihti. Evin alçıpanlı cenahlarındaki mobilyalar dahil her şey, incecik beyaz bir örtüyle kaplanmıştı. Ama ben, hiç mi hiç oralı olmuyordum bu görüntüye. Evin süpürgesinin yerini unuttuğum gibi, ortalığı "bir şey" götürüyor olsa bile hatırlayamayacak bir haldeydim. Bu ruh durumuyla emtia'ya bağlayıp dışarıya baktığım bir vakit, evin yamacındaki avm gözüme ilişti. Evet evet, çıkıp oraya gitmeliydim. Bu kafanın bir şekilde dağılması gerekti.
Çiçekler! (Hani şu çiçekten taçları diyorum) Hepsi ne kadar da güzeldi. Mağazanın birine girip koluma simit gibi bulduğum tacı takarak aynanın önünde endam eyledim. Bir tanesini takıyor, görüntüme bakıyor, "bunu ispanyol paça kotla ya da beyaz uzun elbiseyle kullanırım" vs. şeklinde kadınsal kritikler yapıyordum. Rengarenk çiçekler, bu vatanın ne güzel olduğunu hatırlatıyordu bana. Denizin, doğanın, yeşilin, suyun en bi' güzelini... Sanırım bunları düşünürken başka bir boyuta dalıyordum. Kadın sesleriyle kendime geliyordum sonra. Etrafımda kadınlar, kızlar, benim denemiş olduğum taçlardan takıyor, önünde bulunduğumuz aynayı, güzel bir çiçek tarlasına çeviriyorlardı. Kadının güzeli çirkini elbette vardı ama nedense çiçekleri takan herkes güzel oluyordu, bunun nedenini daha sonra düşünecektim. Onlar bana "taçların harika olduğuna ve almam gerektiğine" dair bir şeyler söylerken, ben de onlara,"evet sizde de nefis durmuş" vs. gibi şeyler söylüyordum.
Benim kafa bir gidip bir geldiğinden epey bir vakit geçirmiştim orada. Tüm denediğim taçlarla beraber, ödeme yapmak üzere kasaya yöneldim. Kasa görevlileri her zamanki gibi kibardılar. Gülümseyerek, "çiçekten taç satışını patlattığımı" söylediler bana. Anlamayarak yüzlerine bakınca, ödenmek üzere kasaya bırakılmış taçlara doğru yönlendirdiler bakışlarımı :) Tam da kasanın önünde yaptığım şovu izlerken keyifli vakitler geçirmişlerdi demek :) Vayy canına! İki saattir bildiğin yarıcanlı mankenlik yapmıştım mağazada yahu! Bak bu eğlenceliydi işte :) Gülümsetmişti beni.
Evde epey bi oyalandım bu çiçek taçlarla, onu tak, ötekini tak, kameraya gülümse filan... Sonra sıkıldım. Başladım yine depresyona girmeye çabalamaya. Şu bloggerlar var ya, hani işte makyaj markasının ürünlerini tanıtanlar, ya da ne bileyim işte takma kirpik nasıl takılır vs. gibi videolar hazırlayanlar... E şimdi benim tarafımdan küçümsenesi bir şeylerdi bu tip eylem ve eylem sahipleri. Ama haklarını yediğimi zaman zaman lazım oldukça anlamıştım. Sürekli kullandığım ama Türkiyede satışı olmayan bir allığın renginin yazılı olduğu kısım silinince, o markanın tanıtımı yapan bir videoda bulmuştum örneğin aradığım rengi. Bu dünyada herkesin bir misyonu vardı, kimseyi küçümsememeliydim.
Ne zamandır, dilediğim gibi yırtılmış bir kot bulamıyordum. Kendi kotumun yırtılma yerini kendim belirlemek istiyordum. "Ülkelerin kendi kaderlerini belirleme hakkı" gibi bir şeydi bu. Kimisi olmuyordu, bazı ülkeler kaderlerlerini kendileri belirleyemiyorlardı. Bu düzenin değişmesi gerekiyordu! Bu düsturla, olan kotlarımı ortaya döktüm. Kotumdaki yırtıkların yerlerini ve şekillerini belirleme hakkı sadece bana ait olacaktı!
Açıkçası bildiğim bir şey değildi bu. Akıl yürütüyordum tabii, kesildikten sonra ponza taşıyla aşındırılabilir vs. diye. Yine de, kendi kotlarımı bu acemi deneye tabi tutmaktan vazgeçip, sevgili zevcemin eski kotlarından birinden, bol yırtıklı bir husband jean yapmaya karar verdim. Bazı şeyleri bozmaktan asla korkmam ben, illa ki düzelteceğimi biliyor olduğum konularda mesela. İşte bu "meselalardan" biriydi bu kot sorunsalı benim için. Attım bir makas, cesurca! Fakat tam da istediğim gibi olmuyordu. Sonra sevgili arama motorlarına bir sorayım dedim. Ve aşağıdaki videoya rastladım;
http:https://www.youtube.com/watch?v=w6cH7rhJvMA
Harika! İnanır mısınız, tek tek bu iplikleri çekmek, dünyanın en iyi psikoğuna gidip terapi seansına girmekten daha iyi geldi bana. Sadece haber izleyerek geçirdiğim yaklaşık 30 gün, 5-6 tane değişik yırtıklı kot yaptım. Travma fazla olduğundan ip çekmelere doyamamışım tabii. Bu yüzden bazılarını biraz fazlaca açıp saçmıştım, iplikten pantolon olmuşlardı. Ama olsun! Olsun! Canım nereden yırtmak istiyorsa oradan yırtmıştım. Ve birazcık bile olsa bu travmadan da yırtmıştım. Neticede; YIRTMIŞTIM.
İşte bu da onlardan bir tanesi: ÇokXL Husband jean .p Yalnız; kotun altına ev patiği giymek yerine, postal giyilmesi tavsiye olunur .p Neyse, fotonun altı çıkmamış ahah .p
Şimdi, bu yazının altında herkes canı ne istiyorsa konuşabilir. Ebegümecinin faydalarını da anlatabilir, ülke sorunlarından da dem vurabilir veya gelip "lan Cezbe bu nasıl yazı" filan da diyebilir. Android sorunsalı, Chrome sorunsalı ve dahi tüm alakalı alakasız şeyler konuşulabilir. Misal; kocanızla sorunlarınız mı var, karınız sizi mi aldattı? Hemen yazın! Bu bir yazı değil, sohbet ediyormuşuz gibi varsayın:) Bir başlık attım sadece... Allahaşkına dileğiniz gibi saçmalayın, lütfen çekinmeyin Vallahi ciddiyim, ironi filan yapmıyorum :) Ben de dilediğimce aralarda saçmalamak istiyorum çünkü .p
YORUMLAR
"amfide yarı atletli erkekleri gören kadını düşünün" yazıp aratın arkadaşlar, videoyu izleyin. Link veremiyorum, ifadeler çıkıyor, görünmüyor link çünkü.
Evet, bence de büyük bir cıvıtma söz konusu. "Sulanma" derseniz; alası var, beyin tamamen sulanmış misal. Bende de bir "bulanma" zuhura geldi dinleyince videoyu. Kıl-tüy mevzular bunlar. "Hangi kıl göz bekaretini bozar" türü bir soruya, bireylerin cevabı farklı farklı olabilir elbette. Herkesin eğilimi değişiktir. Kimine göre; bu zat-ı muhteremin sakalı da, mütecaviz bir göz bekareti bozucu olarak addedilebilir örneğin.
Beyler-bayanlar; bu düşünce bakiri insanlar, bizim aklımıza kastediyorlar. Bekaretini bozmak istedikleri aklımız. Taammüden, 'düşünen insanı' öldürmektir kasıt. Aklım dondu yeminle! İki satır gülemeyecek miyiz bu ülkede!
Olcay teşekkürler çiçek için :)
Dün 101 oynarken fırça yedim .p "Bir kişiye okey atılmazmış" E elimde tek taş kalmıştı, sıra bana gelince bitecektim. Okey çektim, işleri işledim sonra da okey attım yav. Fırçayı yiyince ben de sordum, neden tek kişiye okey atılmaz, diye. Tamam, aferin, iyi yaptın, dedi bana ;( Hayır dedim bilmiyorum, o yüzden soruyorum, sorumu yineledim. Tık yok :( Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp, derler ya... Bilmemek çok ayıp, sorup öğrenmeye çalışmak ise ayıp ötesi bir şeymiş meğer
Kalsaydın; :) benim Chucky'ye benzer biri var sizin içinizde de, kesin olarak eminim buna :) Enine kesecektiniz enine! Bir de mümkünse toto hizasının altından kesecektiniz :) Neyse olan olmuş, stres filan kalmamıştır :) Bekleriz bloglarınızı. Bakalım ne olup bitiyormuş hayatınızda :) Naciye aplaya hörmetler, tanıştırırsanız alışverişe beraber çıkmak isterim kendisiyle .p
Bu arada; bütün yorumcular erkek :) "Saçmalayın" demişim, kimsenin saçmaladığı da yok, güzel güzel yorum yapmış herkes :) Bi terslik var :) "Erkekler Mutlaka Okusun" diye yazı yazacağım kesin olarak! :) Üşütmüşüm, iyileşeyim de bi :)
Behrami mutlu etti yazdıklarınız, tekrar teşekkürler