Yüregine saglik güzel insan...ama bulyon ne kadar saglıklı :)
heee sona su içsem yarıyo demi :) bizde yedik bunu
bazı ayıpları örtmek iidir :) yut gitsin sona taş dşünsün ne zamana çıkacanı :D :D
Şeker düşman ilan edileli pirince hasret kalmışım... "Kendinden olanı kötü ilan etmeyen"ler mi yutkunduklarını/yutkunmak zorunda kaldıklarını ya da yutturulanları bir zaman sonra gitmesi gereken yere gönderebilir? Ya en çok "Kendi göz kusurunu ortaya döken"ler? Onların kabızlığının sebebi pirinç olmasa gerek di mi :) Konu buradan sonra "Bünyenin sağlamlığı"na gelecek sanırım ki hiiiiççç işime gelmedi :) Detoks kürleri işe yarar mı ne dersiniz? Var mı bir maydanozlu tarifiniz :) Güzeldi... Ellerinize sağlık...
Aa lütfen, Canan Karatay'a bağlamayalım :) İnsan vücudunda bulunan ve sindirim organları arasında saydığımız organın ismi "mide"dir. Mideyi işkembeye çevirdiğinizde, pirinci kaka ilan etmek mazeret üretmektir
Ondan sonra, gelsin "su içsem yarıyor"lar, gitsin "pirinç şekerdir"ler, di mi Asi :)
Misal :) Mercimeklerdeki taşlarla ilgili, 3 ciltlik kitap yazmak icap eder. Hiç oralara girmemek lazım! Bu arada, Aliye doğru söylüyor; bulyon için zararlı diyorlar :)
Simsiyah; bu yazının anlattığı çerçevede, sizin sorduğunuz sorulara cevabım şöyle olur: Kendinden ve kendinde olanı ortalığa döken, bildiğiniz ishal olmuştur; yutup sineye çeken, belki dediğiniz gibi bir müddet kabızlık çekebilir. Gerçi, bence hiçbir şartta kabızlığa mahal yoktur ama hadi "geçici" diyelim. Bu dünyada kuğular ve geçici olarak kabızlıktan muzdarip olan kabız kuğular vardır neticede. Bir de ishal olmayı marifet sayan ördekler... İshal vefasızlıksa, kabızlık vefadır demek istiyorum :) Bilahare, eklersem, bir başka yazıda bu söylediklerimi daha iyi yerli yerine oturtacaksınız. Denk gelirseniz okursunuz :)
Özün'e de teşekkür edelim. Sağolun yorumlar için arkadaşlar :)
Yoo hiçte öyle olmuyor. Ters düştüğü şeyi güç mideye atmaz ki. Oradan yıllardır pirinç almasına ve herkese önermesine rağmen artık bakliyatçı, bakliyatçı değildir. O artık pilavların üzerinde ki lanettir.
Ne yapar artık o pirinci kullanmaz ve kullananların kültürünü değiştirmeye çalışır. Onu eskiden çok sevmesine rağmen çok çok kötüler.
Alakasız demem gerekiyor. Tarihimizde de var böyle şeyler, güncelimizde de mevcut hatta. Belki pirinç satmıyorlar ama olaylar benzer.
Misal sen bilmezsin cezbe tarihimizde vampir/hortlar yeniçeriler var :) Birde ağaları hortlamış o derece güçlülermiş. Son yıllarda ki dün tüccarı meselesini herkes bilir zaten.
Mühim olan o pirinci kötülemek, bakliyatçıyı rezil edip; halkın kültürünü bulgura kaydırmaktır. Efsanelerin temel kaynağı budur. Bu efsanelerin doğru ya da yalan olduğu kanıtlanamaz. Tek kanıtlayabileceğimiz o kültürün sonlandığıdır.
Duk!!! Ne diyyonn?? :) Ya bak, ben sigarayı bırakmaya çalışan bir insanım. Kafamdaki düşünce balonunun büyük bir kısmını kaynak yapılmış yanan sigaralar oluşturmakta. Geri kalan bölümüyle düşünmeye çalışıyorum. Bana da günah! Eski Cezbe olsa çözecek de, bu sigarasız yeni model, senin düşünce akışına ayak uyduramıyor. Tane tane konuş diyorum yüz kere
Şimdi sen diyorsun ki; tüccarın, pirincin içine taş koyma işiyle bire bir alakası yoktur. Tepeden hükmeden, artık pirincin değil de bulgurun tüketilmesini uygun buluyorsa, her türlü katakulliyle bunu becerecek, halkın algısını istediği gibi yönlendirecektir. Yorumunun diğer bir bölümünde; kafayı yan koltuğa koymak istemeyen, duyarlı vatansever yurdum insanı olduğundan, düşüncen iyice güncel siyasi tabloya kaymış. Ve dolayısıyla yeniçerilerden, hortlak yeniçeri ağalarından ve hayalet avcılarından dem vurmuşsun
Son bölümde, konuları toparlamış; Hatice'ye değil neticeye bakmak gerektiğini, söylemişsin :)
Şimdi bu yazıyı böyle yorumlamana bir şey demeyeceğim. Hepimiz berbat haldeyiz, fıkra anlatırken bile araya parça alıyoruz siyaset vs. Deforme olmuşuz hepimiz :) Veya da çok başka bir şey anlattın ve ben anlamadım. Ehh anladığım kadar artık :) Kafam yandı birader, sağolasın yorum için. Bu kafayla banko bile oynanmaz artık, gidip yapboz yapayım bari .ppp
Ne var yani bende benzini bırakmaya çalışıyorum. Hem sen eskiden çok iyi anlıyordunda sigaradan sonra mı böyle oldun :)
Ben üsteki bloğa yazacaktım yanlışlıkla buraya yazmışım diyeyim. Hem siyaset yapmadım tarihi olaylar bunlar, okuyanlar ne idrak ederse kendi sorunları. Politikayı sen yapmışsın "pirinçte taş çıkarsa uygulanması gereken adımlar" diye. Ben Eflatunun devlet kitabına çok benzettim bu yazını
Hem abi bloğu cezbenin alttan tirelisi yazarken yorumu cezbenin tiresizi yapıyor. Yapmayın böyle şeyler.
Eskiden arada bir de olsa anlıyordum
Eflatun-Devlet dedi
:) Benzini bırak, motorine başla bakalım nasıl olacak :)
YORUMLAR
Bir Çin Atasözü Derki; Ummadık taş kafa yarar Taş Uzaktan Gelmez Pilavdanda Çıkabilir Yutkun Yutkun Nereye Kadar ..Düğüm oldu artık boğazımız kendi hatalarımızı kendi pişmanlıklarımızı nereye kadar görmemezliğe geleceğiz.Hadi biz yaptık hata elbette 1 kilo prinçte illaki çıkacaktır bir kaç taş yoksa pilav hep güzel olursa biz o taşları nasıl ayıklarız.Hadi ayıkladık diyelim bizim taşlar hiç yerine oturmuyorki hep ata ata o taşları yerine koyamıyoruz.Bazen mercimektede çıkıyor o taşlardan ama fırına verirken mutluluk hormanı salgılayıp keyif alıyoruz.Hahhahah bazen kendi yazdıklarıma çok gülüyorum yorum yaparken.Emeklerinize tşkler. Kalkıp pilav yapayım bari canım istedi
Bulyonsuz pilava ben pilav demiyorum tavsiye ederim!!!!!!
Misal :) Mercimeklerdeki taşlarla ilgili, 3 ciltlik kitap yazmak icap eder. Hiç oralara girmemek lazım! Bu arada, Aliye doğru söylüyor; bulyon için zararlı diyorlar :)
Simsiyah; bu yazının anlattığı çerçevede, sizin sorduğunuz sorulara cevabım şöyle olur: Kendinden ve kendinde olanı ortalığa döken, bildiğiniz ishal olmuştur; yutup sineye çeken, belki dediğiniz gibi bir müddet kabızlık çekebilir. Gerçi, bence hiçbir şartta kabızlığa mahal yoktur ama hadi "geçici" diyelim. Bu dünyada kuğular ve geçici olarak kabızlıktan muzdarip olan kabız kuğular vardır neticede. Bir de ishal olmayı marifet sayan ördekler... İshal vefasızlıksa, kabızlık vefadır demek istiyorum :) Bilahare, eklersem, bir başka yazıda bu söylediklerimi daha iyi yerli yerine oturtacaksınız. Denk gelirseniz okursunuz :)
Özün'e de teşekkür edelim. Sağolun yorumlar için arkadaşlar :)
Ne yapar artık o pirinci kullanmaz ve kullananların kültürünü değiştirmeye çalışır. Onu eskiden çok sevmesine rağmen çok çok kötüler.
Alakasız demem gerekiyor. Tarihimizde de var böyle şeyler, güncelimizde de mevcut hatta. Belki pirinç satmıyorlar ama olaylar benzer.
Misal sen bilmezsin cezbe tarihimizde vampir/hortlar yeniçeriler var :) Birde ağaları hortlamış o derece güçlülermiş. Son yıllarda ki dün tüccarı meselesini herkes bilir zaten.
Mühim olan o pirinci kötülemek, bakliyatçıyı rezil edip; halkın kültürünü bulgura kaydırmaktır. Efsanelerin temel kaynağı budur. Bu efsanelerin doğru ya da yalan olduğu kanıtlanamaz. Tek kanıtlayabileceğimiz o kültürün sonlandığıdır.
Şimdi sen diyorsun ki; tüccarın, pirincin içine taş koyma işiyle bire bir alakası yoktur. Tepeden hükmeden, artık pirincin değil de bulgurun tüketilmesini uygun buluyorsa, her türlü katakulliyle bunu becerecek, halkın algısını istediği gibi yönlendirecektir. Yorumunun diğer bir bölümünde; kafayı yan koltuğa koymak istemeyen, duyarlı vatansever yurdum insanı olduğundan, düşüncen iyice güncel siyasi tabloya kaymış. Ve dolayısıyla yeniçerilerden, hortlak yeniçeri ağalarından ve hayalet avcılarından dem vurmuşsun Son bölümde, konuları toparlamış; Hatice'ye değil neticeye bakmak gerektiğini, söylemişsin :)
Şimdi bu yazıyı böyle yorumlamana bir şey demeyeceğim. Hepimiz berbat haldeyiz, fıkra anlatırken bile araya parça alıyoruz siyaset vs. Deforme olmuşuz hepimiz :) Veya da çok başka bir şey anlattın ve ben anlamadım. Ehh anladığım kadar artık :) Kafam yandı birader, sağolasın yorum için. Bu kafayla banko bile oynanmaz artık, gidip yapboz yapayım bari .ppp