gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Renk İmparatorluğu -1-

12 Nisan 2017, 02.28
A- A+


Samanyolunun bir yerinde, vakitlerden bir vakit, kendi halinde ve iyi insanların yaşadığı bir imparatorluk varmış. Herkes işinde gücünde, yediğine şükreder, yiyemediğine öykünmez haset etmez, tevekkül içinde yaşayıp giderlermiş. Kral Aseinus, ülkeyi idare etmekte hiç zorlanmaz, zaten iyi huylu olan tebaasıyla mutlu mesut günlerini geçirirmiş.


Resim yapmaya çok meraklı olan Aseinus, günün birinde, kartal yuvası misali sarayının balkonunundan,  kuşbakışı gördüğü güzel ülkesini resmetmeye karar vermiş. Bir uçtan bir uca tüm ovaları, denizleri, dağları, ırmakları ve gölleri, ormanları ve hayvanları resmetmiş. Tam bir yıl sonra resmin karakalemi bitince, yaverine en iyi boyaları getirmesini buyurmuş.


En açık renklerden başlayarak başlamış resmi boyamaya. Yeşilin en güzelini ormanlara, binbir ton kahverengiyi tüm ovalara, topraklara sürmüş fırçasıyla. Öyle sevmiş ki bu yaptığı resmi, bir an önce bitirme gayretiyle sabah akşam başından kalkmaz olmuş Aseinus. Yemeklerini bile resmin başında yer, bir lokmadan sonra bir fırça darbesi vururmuş. Gecesi gündüzüne karışan kral, nihayet resmin boyamasını da bitirmiş. Uzaktan eserine baktığında, yaptığı resme ve ülkesinin güzelliğine hayran olmuş. Yanıbaşına koymuş eserini ve emir vermiş tören hazırlığı yapılması için. Tüm halkına ertesi gün sergileyecekmiş şaheserini.


Sabah uyandığında, Aseinus'u bir başdönmesi almış, büyük bir gürültüyle resminin ve boyalarının üzerine düşüvermiş. Kendine geldiğinde başında bir hekimler ordusu olduğunu görmüş ."Sadece yorgunluğun sebep olduğu hafif bir baygınlık geçirdiğini söylemişler" ona. Zar-zor doğrulduğu yerden, tuvalin devrildiğini ve üzerine de boya paletinin düştüğünü görmüş. Dünyası başına yıkılan Aseinus, hemen resmi kaldırmalarını buyurmuş. Masmavi boyadığı gökyüzünün bir kısmında kıpkırmızı bir leke varmış artık. Paletteki kırmızı, yettiği kadar, gökyüzünü kendi rengine boyamışmış. Karalar bağlayan kral, hizmetkarları odadan kovalamış ve kederli, derin  bir uykuya dalmış.


Bölük-pörçük, kasvetli uykusundan, berbat olan resminin mutsuzluğuyla uyanan Aseinus, dışarıdan büyük bir uğultu geldiğini duymuş. Hemen balkona koşup dışarı bakmış. Halk; sarayın avlusunda toplanmış ve başları yukarıda bir şeye bakıyor ve bağırıyorlarmış. Onların baktığı yöne bakınca, gökyüzünün bir kısmının, düzensiz bir kırmızıya kestiğini görmüş. Aklını kaçırdığını düşünen Aseinus, hemen resminin başına koşmuş. Tam da resimdeki kırmızı boya lekesi gibi,  sarayın üzerine denk düşen yerde ve aynı o biçimsizlikte bir kırmızı, gökyüzünün mavisini kırmızıya boyamışmış. Yaşadığı düşle gerçek arası bu durumu algılamakta zorluk çeken Aseinus, defalarca bir resme, bir gökyüzüne bakmış. Fakat nafile; gerçek, öylece duruyormuş yukarıda kıpkırmızı işte...


                                     ------------------------------------------------------------------------


Devam edecek...

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın