Joseph'in ailesi olayın haberini aldığında çocuklarının öleceğini anlamışlardı. Çünkü bu hastalığa karşı herhangi bir tedavi geliştirilmediğini biliyorlardı. Daha önce kuduz yüzünden ölen çocuklarla ilgili haberler almışlardı. Şimdi de bu illet kendi çocuklarını bulmuştu. Joseph ölecekti.Caddenin köşesinde oturan dul bir kadın ailenin yanına koşarak geldiğinde onlara beklemedikleri umudu da koşarak getirmiş oldu. Dul kadın gizemli bir adamdan bahsetmişti. Sihirli iksirleri vardı bu gizemli adamın. O adama götürün Joseph'i dedi dul kadın. Belki bir ihtimal...

Joseph'in ailesi onu bahsedilen gizemli adama götürdüler. Yapacakları bir şey de yoktu zaten. Ya çaresiz hastalığın nihai sonucuna razı gelecek ya da milyonda bir bile olsa küçücük bir umut ışığına bel bağlayacaklardı. Çocuğu şuraya yatırın dedi gizemli adam. Ailesi bu gizemli adamla 9 yaşındaki oğulları Joseph'i yalnız bıraktılar. Gizemli adam tezgahın üzerindeki sihirli iksiri eline aldı ve çocuğun vücuduna bu iksiri şırınga etti.

Sayılı gün sonra Joseph kendine gelmiş iyileşmişti. Çünkü gizemli adam kuduz aşısını bulan Louis Pasteur'dü. Şırınga ettiği sihirli iksir ise kuduz aşısının ta kendisiydi. 1885 yılının Temmuz Ayında ilk kez Joseph Meister üzerinde denenen ve başarılı sonuç alınan kuduz aşısı daha sonra bütün dünyada bir çok çocuğun da hayatını kurtarmış oldu.