Tepetaklak
14 Aralık 2017, 15.14 A- A+
Yuvarlanıp düştükten sonra uçurumun büyüğü küçüğü olmaz bir mantıktan sayılalı Gözü karalığımız nihai sonu ben bilirim edasında bir külhanbeyi modunda yaşanır oldu.
Katılmak, katılmamak elbette değil mesele ve duyarlılığımızı da incite incite bu günlere geldik.
Mutluluğu şekle bağladık çünkü uçucu her şey gibi onun da anlık ziyaretleri canımızı sıkar oldu artık.
Yazının ismini tepetaklak koydum. İstedim ki cümlelerin vereceği anlamın tek bir karşılığı olsun.
Sevdik, sevildik çoğu zaman kimi zaman hepimizin başından geçmiştir. Sevdiğiniz insanlar size haksızlık ederek keder yanında ukteler de bırakmıştır. Sorunlarla başa çıkmayı öğreneli, İnsan yükünün hamallığı gün gelince beklentisiz yaşama zorlamaya başlar bizi. Oysa işin aslı öyle değil, unutulan unutturulan kendimize karşı bizden istenen, bu yetişkin yaşamı kuralına göre oyna şeklinde bir diktadan başka bir şey değil.
Her canlı gibi doğup büyüyüp şartlara göre gelişiyoruz evet. Fakat zaman zaman insanları sınavınıza tabi tutun sizin değişmenizi isteyenleri yani. Bazı şeyler salt sevgiyle de olmuyor artık. Gözünüzün içine baka baka sizi kurban ilan eden birine aşkla bakabiliyorsanız hala arkanızdakileri düşünün. Belki onların gözü kulağı sizsinizdir. Her koşulda yaşam iyi kötü geçiyor. Değer katmak adına değer olmayı unutmayanların, yüce gönüllülerin o vicdanını, huzurunu satın almaya güçleri yetmediği vakit, tepeyi aşmak insanlık yoksunları için çok zor olacak eminim...
Katılmak, katılmamak elbette değil mesele ve duyarlılığımızı da incite incite bu günlere geldik.
Mutluluğu şekle bağladık çünkü uçucu her şey gibi onun da anlık ziyaretleri canımızı sıkar oldu artık.
Yazının ismini tepetaklak koydum. İstedim ki cümlelerin vereceği anlamın tek bir karşılığı olsun.
Sevdik, sevildik çoğu zaman kimi zaman hepimizin başından geçmiştir. Sevdiğiniz insanlar size haksızlık ederek keder yanında ukteler de bırakmıştır. Sorunlarla başa çıkmayı öğreneli, İnsan yükünün hamallığı gün gelince beklentisiz yaşama zorlamaya başlar bizi. Oysa işin aslı öyle değil, unutulan unutturulan kendimize karşı bizden istenen, bu yetişkin yaşamı kuralına göre oyna şeklinde bir diktadan başka bir şey değil.
Her canlı gibi doğup büyüyüp şartlara göre gelişiyoruz evet. Fakat zaman zaman insanları sınavınıza tabi tutun sizin değişmenizi isteyenleri yani. Bazı şeyler salt sevgiyle de olmuyor artık. Gözünüzün içine baka baka sizi kurban ilan eden birine aşkla bakabiliyorsanız hala arkanızdakileri düşünün. Belki onların gözü kulağı sizsinizdir. Her koşulda yaşam iyi kötü geçiyor. Değer katmak adına değer olmayı unutmayanların, yüce gönüllülerin o vicdanını, huzurunu satın almaya güçleri yetmediği vakit, tepeyi aşmak insanlık yoksunları için çok zor olacak eminim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir