“Artık konuşalım” diyerek ekran önündeki izleyicileri dakikalarca etkisi altına almış. Ben söyleyenlerin yalancısıyım, tv izlemem işim var gücüm var benim.

Reklama harcanan bütçeyi tahmin bile edemiyorum, uçlarda bir rakam olduğu belli aslında, bu da ayrı bir etki/hipnoz sözkonusu. Reklam çıkış noktası, hep beraber konuşmak/konuşabilmek iken, birden bire izleyiciyi susturup milyon dolarları konuşturmak... Ters köşe yapmak bu olsa gerek! Bu da benim görüşüm. Söylenecek çok şey olsa da kısa kesip buradan devam edeyim.

Yayınlandığı günün üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen, bu etkiden kolay kolay çıkılacağını sanmıyorum, hakkında aylarca hatta yıllarca dahi çok konuşulacak. Benim de konuştuğum gibi şuan... Başarılı bulduğum reklamların en ses getireni bu oldu. Peki bir de sonuca bakacak olarsak, satışlarda patlama olur mu olmaz mı onu hep birlikte göreceğiz. Ancak biliyoruz ki; tarih, reklamın satışlara etkisini değil belki ama ülkeye o büyük etkisini kesinlikle yazacak, çünkü tarih çok sever böyle değişik ve dahiyane şeyleri. Herkes bunu konuşuyor bugün, herkesten herkese; nesilden nesile gider bu böyle. 

Reklam, amacına ulaştı mı ulaştı. Beklediği randımanı yakaladı. Hatta esprileri de reklamın kendisi kadar dahiyane. Hele bir tanesi var ki herkesin ağzında; “Ne oluyor, Lipton yönetime el mi koydu?!” Sosyal medya bunlardan geçilmiyor…

Neyse ne diyorduk? Ha burçlar, tabii burçlar. Burçlarda bugün köşemizde çay çıktı. Yükseleni çay olanlar eqLe.