gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Ne olursa olsun.

20 Ocak 2018, 09.18
A- A+

Eskiden duyduğum bir söz vardı. Nereye gidersen git, yağmurlarını da yanından eksik etme derdi. Göz yaşları özgürce akmalı, her gerektiğinde. Sensiz olan anlarım bana hep bu duyguyu çağrıştırıyor. Nedensiz bir noktaya bakışlarım, özlemindeki gizli çığlıklarım hep sana dair. Seninle ruhumu doldurduğum şu an bile senin ne düşünebildiğini hissedebiliyorsam bu bana yetiyor. Tek başına anlarımda senin sıcaklığın göğsümün oralarda bir yerdeyse ve elimi dokunduğumda titriyorsa bedenim, aklıma geliyorsa birlikteliğimiz, sevinç kaplıyorsa tepeden tırnağa hücrelerimi; bu benim keskin aşkımın bir sonucu. Gelsem yanına diyorum, gelsem köşelerine yollarının, yarım kalmasa kanat çırpışlarım, bitse özlemin. Keşke'lerden oluşan bir yörüngem var. Elbet bu zamanla değişecek. O vakit geldiğinde sana öyle bir sarılacağım ki, tüm sensizliğimi beyazlığınla dolduracağım... Yaşadığımız son dakikalar, son bakışmalar gözlerimin önünde şimdi. Ellerimizin nasıl ayrılmamak için direndiği de. Yine güneş doğuyor, yine parlıyor ama ısıtmıyor işte hiçbir şey senin ellerin kadar. Onlar soğuk değil. Öyle bir yumuşaklık ki o son saniyede bile yakıyor... Sonra sahneye çıkıyor sensizliğin resmi. Sensizlik adlı durağa yürüyorum. Bir otobüs geliyor. Görüyorum Sessizkent'e gidiyor. Yolcuları hep yalnız, hepsi ayrı bir noktaya bakıyor. Ben de cam kenarında, yıldızları gören yerden bir koltuğa yığılıyorum, gözlerim kapanıyor hemen. Neden mi? O zaman seni görüyorum. Seninle bir atan kalbimin sesini duyuyorum beynimde. Gülümsemek çok zor geliyor artık! Hapsediyorum seni içime, yalnız ben görüyorum artık onu. Yağmur yağıyor yine. Çok seviyorum tanelerini, sanki sen dokunuyorsun. Seni yaşıyorum o an. Aynı zamanlarda biliyorum, sen de beni düşünüyorsundur. Buna inanmak istiyorum. Son bakışlarını tekrar beynimde gördükçe inanıyorum buna. İçtenlikle... Dün beni rüyanda gördüğünü söyledin. O an ne düşündüm biliyor musun? Canım dedim yine, sadece Canım!... Sana Canım demek o kadar hoşuma gidiyor ki. Sana karşı olan hislerimi sadece o 5 harflik kelime ne de güzel anlatıyor. Hep ne isterdim bilir misin? Yağmur yüklü bir bulut olabilmek. Ama sen bana gökyüzünü verdin. Bana dünyaları verdin. Seni gökyüzü gibi sardım. Sana Yıldızım dedim. Bu evren yokolmadıkça bu yıldız ve bu gökyüzü hep ayakta olacak. Birbirlerini hep saracaklar. Ben hep yanında, sen hep aklımda olacaksın. Seni çok seviyorum bitanem. Şunu hiç unutma: Her zaman dediğim gibi sen her şeye değersin. Ne olursa olsun...

YORUMLAR

22 Ocak 2018, 12.39
Sanırım bir kırılmışlık ve ardından gelen pişmanlık var, dilerim sesini duyarda gelir.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın