Kendimle iç muhasebe 2, (SEVGİ!...)
22 Ocak 2018, 20.33 A- A+
Kelime olarak basit görünse de, derinlerine indikçe; cümleler, sayfalar, hatta ciltler dolusu anlatımlarla ifade edilebilecek bir kavram aslında Sevgi !
Maddiyat veyahut maneviyatımıza baktığımızda çeşitli adlar ile sürekli iç içe olduğumuz, idealler, yaşam tarzı, beklentiler, mutluluklar, hüzünler, somut ya da soyut iletişimler ve akla gelmeyen tüm diğer obje ve subjeler. Evebeyn, aşk, arkadaş-dost, para-iş, evcil hayvan, av, din, spor, takım, memleket...ve daha niceleri kısacası dünyamız. Bunların hepsi hayatımızda olmazsa olmazlar arasında bulunan, farkındalığımız, hissiyatımızda bizlere hayat veren, tüm ilişkilerimizi düzenleyen, adeta nefes olan çok önemli bir kavram. Bu başlıkların hangisini ele alsak, detayında bir şekilde bizleri tamamladığını, huzur ve güven verdiğini görüyoruz.
Bir şekilde an be an yalnızlıktan şikayetçi olduğumuz ya da yalnızlığı özellikle tercih ettiğimiz anlarda; psikoloji biliminde yön değiştirme diye adlandırılan rahatsızlık veren ortamdan kendimizi alıp, huzur bulduğumuz veyahut bulmayı ümit ettiğimiz diğer sevgilere yönlenmekteyiz.
Kavram hakkında daha bir çok uzantılara doğru yön alabilecek seviyeye gelmiş iken, özellikle değinmek istediğim husus ise;
Matematiğin yaşantımız içerisinde varoluşu, göz ardı edilemeyeceği bir kez daha karşımıza çıkıyor, Ne alaka, bunun konumuz ile ilgisi nedir diye soranlar olacaktır mutlaka. Lise okuyanlarımız hatırlar matematik dersi içerisinde "Mantık" adı aldında "ve/veya" aritmetiğine getiriyorum sözü. Sevgi bağlamında düşününce çok basit örneklemelerle annesi kızıyor diye ağlayan çocuğun ağlarken "anne" diye ağlaması; balık avlamayı seven birinin, büyük balıkların diğer balıkçılar tarafından yakalanması karşısında avlanmaktan vazgeçmemesi; Leyla ile Mecnun-Romeo ile Juliet gibi destansı aşkların zorluklar karşısında yılmadan ömürlerinin sonuna kadar azimle çabaları; Mevlana gibi "Gel ne olursan ol yine gel" şeklinde tüm insanlığa seslenmesi, hangi din olursa olsun peygamberlerin, ileri gelen dini liderlerin bizlere vermeye, iletmeye çalıştıkları mesajın ve/veya kuramındaki "veya" mantalitesini gösterdiğini fark ediyorum.
Çok daha basit ve güncel olan neredeyse tüm insanların benzer şekilde yaşadığı, tattığı aşkı örneklemek istiyorum yeri gelmişken ve kendi kendime soruyorum. "Yaşanılan onca güzel hissiyat içerisinde, çevresel olanaksızlıklar, baskılar veyahut kişisel beklentilerin o muhteşem sevgi bağının üzerine çıkması sonucunda yaşanılan ayrılıklar çerçevesinde az evvel belirttiğim ve/veya mantığı neresinde?". Dikkatimi toplayınca aslında ne kadar saf, duru, berrak şekilde izahı karşımda duruyor görüyorum ve kendimce hükmü veriyorum. O mantık dersindeki "Ve" nin uygulanış şekli karşımızda. Elbette bireylerin birbirlerine zarar verici nitelikte olabilecek davranış bozuklukları karşısında yaşanan ayrılıkları bu kapsamda tutmuyorum.
Bu arada açıklama ihtiyacı duydum, öyle ya herkes belirli bir seviyede eğitim almamış, alamamış, dikkatini çekmemiş veyahut öğrenci kültürü ile günü kurtarmak adına geçiştirilmiş olması neticesinde irdelenmemiş olabilir. Ve'nin anlamı tüm koşullar olumlu ise sonuç olumlu, diğer koşullarda sonuç olumsuz, Veya'nın anlamı ise tüm koşullar olumsuz ise sonuç olumsuz, diğer koşullarda sonuç olumlu.
Zengin kalkışı diye adlandırdığımız davranış biçimi ile şekil itibariyle belki yersiz, lakin bana göre yerinde bir ifadeyle son veriyorum sözlerime.
Hangi sevgiyi, sevgileri yaşıyor, yaşatıyorsak; başta kendimiz ile akabinde tüm çevremizle barış içerisinde, burukluklara, öfkelere mehil vermeden, varlığımızın yaşamımızın bir vesilesi olan o nefesi "Sevgiyi" Veya mantığı ile alıp vermeye devam etmeliyiz.
Sevgilerinizi kaybetmeyiniz, ona sahip çıkınız ! Sevgiyle kalın !...
Maddiyat veyahut maneviyatımıza baktığımızda çeşitli adlar ile sürekli iç içe olduğumuz, idealler, yaşam tarzı, beklentiler, mutluluklar, hüzünler, somut ya da soyut iletişimler ve akla gelmeyen tüm diğer obje ve subjeler. Evebeyn, aşk, arkadaş-dost, para-iş, evcil hayvan, av, din, spor, takım, memleket...ve daha niceleri kısacası dünyamız. Bunların hepsi hayatımızda olmazsa olmazlar arasında bulunan, farkındalığımız, hissiyatımızda bizlere hayat veren, tüm ilişkilerimizi düzenleyen, adeta nefes olan çok önemli bir kavram. Bu başlıkların hangisini ele alsak, detayında bir şekilde bizleri tamamladığını, huzur ve güven verdiğini görüyoruz.
Bir şekilde an be an yalnızlıktan şikayetçi olduğumuz ya da yalnızlığı özellikle tercih ettiğimiz anlarda; psikoloji biliminde yön değiştirme diye adlandırılan rahatsızlık veren ortamdan kendimizi alıp, huzur bulduğumuz veyahut bulmayı ümit ettiğimiz diğer sevgilere yönlenmekteyiz.
Kavram hakkında daha bir çok uzantılara doğru yön alabilecek seviyeye gelmiş iken, özellikle değinmek istediğim husus ise;
Matematiğin yaşantımız içerisinde varoluşu, göz ardı edilemeyeceği bir kez daha karşımıza çıkıyor, Ne alaka, bunun konumuz ile ilgisi nedir diye soranlar olacaktır mutlaka. Lise okuyanlarımız hatırlar matematik dersi içerisinde "Mantık" adı aldında "ve/veya" aritmetiğine getiriyorum sözü. Sevgi bağlamında düşününce çok basit örneklemelerle annesi kızıyor diye ağlayan çocuğun ağlarken "anne" diye ağlaması; balık avlamayı seven birinin, büyük balıkların diğer balıkçılar tarafından yakalanması karşısında avlanmaktan vazgeçmemesi; Leyla ile Mecnun-Romeo ile Juliet gibi destansı aşkların zorluklar karşısında yılmadan ömürlerinin sonuna kadar azimle çabaları; Mevlana gibi "Gel ne olursan ol yine gel" şeklinde tüm insanlığa seslenmesi, hangi din olursa olsun peygamberlerin, ileri gelen dini liderlerin bizlere vermeye, iletmeye çalıştıkları mesajın ve/veya kuramındaki "veya" mantalitesini gösterdiğini fark ediyorum.
Çok daha basit ve güncel olan neredeyse tüm insanların benzer şekilde yaşadığı, tattığı aşkı örneklemek istiyorum yeri gelmişken ve kendi kendime soruyorum. "Yaşanılan onca güzel hissiyat içerisinde, çevresel olanaksızlıklar, baskılar veyahut kişisel beklentilerin o muhteşem sevgi bağının üzerine çıkması sonucunda yaşanılan ayrılıklar çerçevesinde az evvel belirttiğim ve/veya mantığı neresinde?". Dikkatimi toplayınca aslında ne kadar saf, duru, berrak şekilde izahı karşımda duruyor görüyorum ve kendimce hükmü veriyorum. O mantık dersindeki "Ve" nin uygulanış şekli karşımızda. Elbette bireylerin birbirlerine zarar verici nitelikte olabilecek davranış bozuklukları karşısında yaşanan ayrılıkları bu kapsamda tutmuyorum.
Bu arada açıklama ihtiyacı duydum, öyle ya herkes belirli bir seviyede eğitim almamış, alamamış, dikkatini çekmemiş veyahut öğrenci kültürü ile günü kurtarmak adına geçiştirilmiş olması neticesinde irdelenmemiş olabilir. Ve'nin anlamı tüm koşullar olumlu ise sonuç olumlu, diğer koşullarda sonuç olumsuz, Veya'nın anlamı ise tüm koşullar olumsuz ise sonuç olumsuz, diğer koşullarda sonuç olumlu.
Zengin kalkışı diye adlandırdığımız davranış biçimi ile şekil itibariyle belki yersiz, lakin bana göre yerinde bir ifadeyle son veriyorum sözlerime.
Hangi sevgiyi, sevgileri yaşıyor, yaşatıyorsak; başta kendimiz ile akabinde tüm çevremizle barış içerisinde, burukluklara, öfkelere mehil vermeden, varlığımızın yaşamımızın bir vesilesi olan o nefesi "Sevgiyi" Veya mantığı ile alıp vermeye devam etmeliyiz.
Sevgilerinizi kaybetmeyiniz, ona sahip çıkınız ! Sevgiyle kalın !...
YORUMLAR