Hah yine aynı senaryo. Ya yazdıklarından bi manâ çıkmıyo. Kendi dünyandaki hayallerini buraya aksetmeye çalışırsan, Tarih dersinde 4 işlem problemi çözmeye benzer.
Ha kitabı karıştırırken, diğer elimlede internetten yazar hakkında bilgi edinirim. Kafka çok kafamı karıştırıyodu, kendi dünyasında yaşayan birisiymiş, içimdeki 5 heyecanı harmanlayıp anlatırsam, ben bile biley anlamam. Bir çok insanın resimlerine bakıyom. Sen gibi 5 karakter çıkıyo. Beyin jimnastiğine birebirsin.
Hayır duvara kafa atmıyorum sadece kafamın pürüzlü yerlerini törpülüyordum. Ve bu normal bir şey. Tabii.
Anladığım; kafama girmeyen bilgileri, zorlamayla, hırpalayarak, acıtarak bilgilendiriyorum. Ha bu arada sürterken kanıyo ya burdaki kanda, geçen zaman yorulmam beyin anlamı taşıyo
Hayır o adamın kolunu kıvırıp bükmedim. Sadece kaşımıştım. İnsanlık namına yaa.
1.anlam; Fiziksel olarak sanki kolunu bükmüşüm gibi gelebilir, ama sizin baktığınız açı o
2.anlam; Evet büktüm onun kolunu ama bundan size bahsedemem.
3.anlam; bu adam benim sizene
4.anlam; insanlara iyilik yapıyorum, yalnış anlıyolar.
Hepsine bişi bulurumda yatayım artık biraz.
tiagmo ve teorileri.
-kafka'yı anlamamak, kafka'yı okuduğunu sanmaktır. onu okumak "anlam ve doluluk" gerektirir. bu minik nottan sonra, sana ayrı övgüler dizerdim de başlığa dönmem gerekecek başkan.-
TÜİK'e göre yaşam memnuniyet oranımız %50 falanmış. ne ara araştırıldıysa... mutluluğu dört sözcükle açıkla diye sorulduğunda, "çoh eyi yol yabdılar" diyen insanlar baz alınarak bu sonuç çıkarıldı sanırım. neyse sakinim. hı hı mutlu falanım.
Bir dahaki sefere sadece papatya çayını yutmaya çalış belki işe yarar, yada yaramaz. Bilmiyorum ama dene işte.
Masumane fikirlerinden ilkini hayata geçirmek için de biraz bekleyebilir misin? Ben sıcağı sevmem de, en azından Mr. Musk bir ikincil dünya bulana dek bu fikri hayata geçirmeyi ötele. Hem ''O'' adama, hem de ''Bu'' adama bir şans ver.
İkincil dahiyane ve aynı zamanda da pek bir masumane fikrini hayata geçirebilmek için ise, -ne yazık ki- en azından bir kişinin hayatta kalması gerekiyor. İnsancıkların su yüzüne çıkmasına neden oldukları bu fikrin icrası için, yine bir insanın gerekiyor olması ve aynı zamanda o insanın eylem sonrası da hayatta kalabileceği gerçeği irite edici olabileceğinden ne yapıyoruz, fikrin poşetini hiiiç açmadan, doğruca hoop çöp sepetine...;)
Çayı yut sen en iyisi çayı. Ama sadece çayı..;)
Kaçtım ben, benimki de demlenmiştir şimdi...
Other can beni övmeyi bırak ne yazdığını açıkla. Kafkayı bana anlat lütfen biliyorsan. Karşındakinin sözlerine odaklan. Böyle devam edersen seni yok gibi saycam bu dünyada. Psikolojik vaka, ruhsuz molekül, karanlık ışık, mağara canlısı, hakaret etmiyom sevimli bi kaçıksın :))
Ben övülünce büyümem, ezilince büyürüm
(Birden kendimi yapay zeka gibi hissettim. Yazıyı devam ettirsem, robot Lina’ya bağlayacakmışım meğersem.
)
Seni insan bahçemde soğuk ve güvenli tutacağım* Blue Parrot, bana çay değil “sabır ötesi” gerek herhalde. Her şey ama her şey için... Elon Musk demişsin, “dünyayı kurtaracak adam”, zaman zaman Tiagmo da bir şeyler diyor ama pek çoğu belli değil, o anlatıyor ben dinliyorum; sana yorum yazarken, yani sohpet şeklinde yorumları sürdürdüğüm için, bir zamanlar nette sörf yaparken linklerini yer imleri olarak işaretlediğim videoları hatırladım. Linklerden birinde “insanlıktan soğutan video” başlığı vardı. Bir yanda bir performans sanatçısına yapılanlar (yapılanlardan çok nedenler dikkat çekici) ve diğer bir yanda hümanist görüşlü bulduğum Elon Musk... Sığmıyor hala üremek ve çoğalmak isteyebiliyor ve hala nedense “en az 3” diretmesine maruz kalabiliyoruz. Var öyle yeteneklerimiz.
Linklerden sözedecek olursam eğer konu sapabilir ve benim insan robotlarının zamanla daha da gelişerek dünyayı ele geçirmeleri fikrine özendirici olduğum algısı oluşabilir insanlarda. Örneğin Tiagmo, illüminatici falan mısın sen, düşüncesiyle sardığını düşün, çıldırırsın. Onu domine etme fikri baştan kaybetmektir bence.
* Konuyla ilgili linklerin çoğunluğu, robotlarla yapılan röportajlara ait (tanıtım vs). Bu cümle de robotların kurduğu cümlelerden biri. Bilgi kirliliği o kadar fazla ki sınırsız internet paketi dahi dayanmaz o kadarına, hepsini açıp ayıklamaya. Belki bir sonraki blogda daha önceden seçtiğim linkler ve içeriklerine değinirim. Şimdiden heyecanlandım umarım hakkını veririm... Hadi bir ipucu daha: Yapay zekalı robotların söylemiş oldukları “korkutucu sözler” olarak veya türevleri şeklinde aratıp bilgi ve fikir edinebilir ve o blog altında izin verildiği ölçüde tartışabilirsiniz. Tartışmaya hazırlık yapmadan geleni boşluğa geri gönderirim.
:) Tartışmaya açıp açmamaktan emin olmasam da...
:)
Yapay zekaya; biraz hafıza ve öğrenme kabiliyeti ver ve sonuçları gör.
96 da Kasparov tarafından 4-2'lik bir skorla dağıtılan Deep Blue, 97 de 1 at feda ederek, -15 yıl arka arkaya dünya şampiyonu olmayı başarabilmiş- bu dev adamı 3,5-2,5 luk bir skorla yenmişti. Sıkı dur, Deeper Blue her ne kadar saniyede 200 milyon işlem yapabilme gücüne sahip olsa da ''Öğrenme kabiliyeti''nden yoksundu...;)
Aslında senin türlü masum düşüncelere de, eylemlere de girmene gerek yok. Böyle giderse gelecek zaten Terminatörlerin. Çünkü; hafızaya ve öğrenme kabiliyetine sahip olunursa, bu yetiler inisiyatif sahibi olmak ile sonuçlanır...;)
Bu kadar bilim kurgu yeter. Gelelim günümüze. Hani şu, senin sinirlerini hoplatan, sana papatya çayını fincanı ile birlikte yutturan beşeri hallere. :) Şu kadarını söylesem sanırım kafi gelir. Az önce yapay zekaya şu verilse bu verilse dedim ya, hah işte o kabiliyetlerin hepsi hepimizde var. Hatta doğuştan. Hatta ve hatta en budalamızda bile.;) E o zaman beşere de eylemlerine de şaşmamak icap eder. Onlara kızmamak, hele hele bunlara sahip olduğu halde henüz bir faydasını görememişleri ise baskılamaya zinhar çalışmamak...;) Ama intikam almaya çalışılabilir, mümkünse papatya çayı içmeden önce ebette..:))
YORUMLAR
Masumane fikirlerinden ilkini hayata geçirmek için de biraz bekleyebilir misin? Ben sıcağı sevmem de, en azından Mr. Musk bir ikincil dünya bulana dek bu fikri hayata geçirmeyi ötele. Hem ''O'' adama, hem de ''Bu'' adama bir şans ver.
İkincil dahiyane ve aynı zamanda da pek bir masumane fikrini hayata geçirebilmek için ise, -ne yazık ki- en azından bir kişinin hayatta kalması gerekiyor. İnsancıkların su yüzüne çıkmasına neden oldukları bu fikrin icrası için, yine bir insanın gerekiyor olması ve aynı zamanda o insanın eylem sonrası da hayatta kalabileceği gerçeği irite edici olabileceğinden ne yapıyoruz, fikrin poşetini hiiiç açmadan, doğruca hoop çöp sepetine...;)
Çayı yut sen en iyisi çayı. Ama sadece çayı..;)
Kaçtım ben, benimki de demlenmiştir şimdi...
Yapay zekaya; biraz hafıza ve öğrenme kabiliyeti ver ve sonuçları gör.
96 da Kasparov tarafından 4-2'lik bir skorla dağıtılan Deep Blue, 97 de 1 at feda ederek, -15 yıl arka arkaya dünya şampiyonu olmayı başarabilmiş- bu dev adamı 3,5-2,5 luk bir skorla yenmişti. Sıkı dur, Deeper Blue her ne kadar saniyede 200 milyon işlem yapabilme gücüne sahip olsa da ''Öğrenme kabiliyeti''nden yoksundu...;)
Aslında senin türlü masum düşüncelere de, eylemlere de girmene gerek yok. Böyle giderse gelecek zaten Terminatörlerin. Çünkü; hafızaya ve öğrenme kabiliyetine sahip olunursa, bu yetiler inisiyatif sahibi olmak ile sonuçlanır...;)
Bu kadar bilim kurgu yeter. Gelelim günümüze. Hani şu, senin sinirlerini hoplatan, sana papatya çayını fincanı ile birlikte yutturan beşeri hallere. :) Şu kadarını söylesem sanırım kafi gelir. Az önce yapay zekaya şu verilse bu verilse dedim ya, hah işte o kabiliyetlerin hepsi hepimizde var. Hatta doğuştan. Hatta ve hatta en budalamızda bile.;) E o zaman beşere de eylemlerine de şaşmamak icap eder. Onlara kızmamak, hele hele bunlara sahip olduğu halde henüz bir faydasını görememişleri ise baskılamaya zinhar çalışmamak...;) Ama intikam almaya çalışılabilir, mümkünse papatya çayı içmeden önce ebette..:))