Edebiyatımla Delirmeceler
31 Mart 2018, 03.59 A- A+Edebiyatın en küçük yapıtaşı; duygu:
Duygu bir, bir şeydir: Bilinen ama tarifi zor. Yaşanılan-bir o kadar incelik isteyen. Yaşanmadığı kadarı ile değer kazanan.
Duyguya bilinç katamayabilirsiniz her zaman. Bilinç, duygudan bağımsızdır ancak mesela bir balonda bilinç aramanız sizin duygusallığınızın basitliğini gösterir sadece. -Olur olmadık her şeye anlam yükleme-
Önerme (diyelim): Balon, hem duygusuz hem bilinçsizdir. İçi boş bir nesnedir.
Şimdi bu malzemelerle bir şey yapalım. Günlük hayattaki kaba tabirle, edebiyat yapalım mı? Gizli özneye bir balon verelim:
Deneme-1, Bilinci içine sığdırmış şişkin bir balonla, yokuş aşağı hızlı hızlı bir vaziyette ama acele etmeden...
Deneme-2, Bilinci içine almış şişkin bir balonla, sanki etrafında kendinden başkaya yer yok gibi, bir o yana bir bu yana…
Deneme-3, Bilinci içinden çıkarmış, sanki kendinden başka kimseye tam olmamış şişkin ve büyük bir balonla, yokuş aşağı süratle iniyordu. Koşarken yüzünde oluşan ter, damlalar halinde, yüzünün boşluklarını doldurmadan havaya bırakıyordu kendini. Arsız ter damlaları, bilinçsiz ve bencil o balona ulaşmaktaydılar.
Algılamada güçlük çekenler için, olur ya öyle kıt kanaat tipler: Günlük hayat, edebiyata benzemez. Yaşanılan hayatlar, kitaplardaki/filmlerdeki gibi mutlu sonlardan uzaktır. Maruz kalınan acı bir olay, acı bir müzikteki asaleti her zaman yansıtmayabilir yazarken. Çünkü en rezil şekilde yaşanılan bir olayı bazen, edebiyattan uzak bir hayatta yine en rezil şekilde ve olduğu gibi anlatmak zorunda kalırsınız.
Şahsen ben, her zaman edebiyat yapılmaması gerektiği bilincindeyim. Bkz. Sabah elimi yüzümü yıkadım, dememek için binbir şekil hale girmek: Sabahın karanlıktan ayrılıp aydınlığa koştuğu vakitte uyanıp arz-u endam ile doğrudan…
Edebiyatta kendini bir şeye benzetme olayı : * Gökten inen bir mucize ile bir kanatlıya dönüşürken ben, üzerime binen yine kendim gibi bir kanatlının tepemi gagalaması ile... (Kendisini tavuk sanıyor olabilir.)
* Denizin derinlerine süzülen ve mavinin elli tonunda beliren kare şeklindeki o siyahlıların arasına atlamışken durduk yere... (kesinlikle balık sanıyor)
Edebiyatta cisme/nesneye anlam yükleme: İçi boş bir balonu sevimli kılan, üzerine bezenen renk olabilir. Tıpkı iltifat gibi… Renkler güzel görünür. Renklerden yürünürse tutmayın balonu.
Edebiyatta cisimde/nesnede zeka arama: Bakın zeka başka şey. Balon hakkında; içi boş görünümlüdür ancak aptaldır denilemez. Mesela; laf anlattığım insanlar zekasının, laf anlatırken araç olarak kullandığım bir klavyenin zekasından bile az olduğu gerçeği. “Bile” dedim özür diliyorum canım klavyemden. Bazen bir şekilde, tıpkı bir babaanne edasıyla, seni oluşturan atomların cibilliyetine çomak sokayım dediğim oluyor elbette.
Buradan çıkarıl(-abilecek)acak sonuç-lar: Bilinç önemlidir. Bilinçlenmek kıymetlidir. Düşünmeyi bilmek ve geliştirmek değerlidir. Algı her şeydir. Algı deyip algılamamak basit ve ucuz bir komedidir. Algılamayı denemek candır-sevilir. Duygu iyidir. Ergenlik ve ergenlik yapmak kötüdür. Yapmayın patates olmayın. Anlamıyorsanız bilmiyorum deyin efendi gibi. Öğretiriz. Edebiyat, halkın kendi kendini yönetme şeklidir. Saygı gösterilir.
YORUMLAR
türkiye'de okuma oranının okuduğunu anlama oranıyla ters orantılı olduğunu bilmek bir şey kazandırmadığı gibi (yüzüne yüzüne avel demekten başka) bir de anlamadıkları, dilini bilmedikleri bir kitap için..aa bakınız domuz avından yeni dönmüş bir Ekrem, merhaba hoşgeldin, ben demiştim Ekrem zehir gibi çocuktur diye. Tiagmo, iflah olmaz bi' çılgınsın sen. "sendeki beyni kuşa taksam ters uçar" dememe ramak kalmıştı ki nihayet kendine gelebildin. fırça yemeden akıllanmayanlardansın. toparlan da üç harfliler avına çıkalım. Mia, okunmaya değer yazarlar listemi paylaşmamı ister misin?
ironisiyle övdü mü sövdü mü Ekrem, balonlu yazmak mı saçma yoksa elmada yazı aramak mı? ikisi de saçma dersen döverim. evrimsel söverim. elma olayı kesinlikle saçma. dövmeli elma