Taban - 17-47 Numara
06 Nisan 2018, 10.19 A- A+
Ağaçlardır ayakta ölen, yoksa insanlar değil.
Bana kalırsa, ayakkabıların tabanları mahremdir. Gizli bir şeyler barındırmazlar belki ama az görünürdürler veya görünmezdirler. Bacak bacak üstüne atmış birinin bile, ancak tek bir ayakkabısının tabanını görebilirsiniz.İçinde insan olan bir çift ayakkabının, her iki tabanını birden görünebilir kılan durum, en iyi ihtimal, derin bir çaresizlik barındırıyordur. Bir evsiz, kıvrılıp yattığı bir bankta, ayakkabılarının tabanlarını gözünüzün önüne serebilir çaresizce misal. Sağdır belki ama mutlak çaresizdir. Ne bileyim; piknikte, bir hamakta yatan birinin keyifli tabanları, mutlu bir insana ait ayakkabı tabanları olabilir. Ama hani günlük yaşamın sıradanlığında, şehrin keşmekeşinde, görünmezdir hep ayakkabılarımızın tabanları. Ne zaman ki görünür olurlar, işte orada aksi giden bir şeyler vardır.
Örneğin; bir çocuk, denize karşı mutlulukla uzanabilir çıplak ayak. Ama bir çocuk, başı denize doğru 25 numara ayakkabı tabanlarını, karaya karşı seyre sunmaz.
Bir adam, caddenin ortasında yüzüstü yatıp; belki yırtık olmasından dolayı daha da mahrem olabilecek bir çift tabanı, sermez gözlerimizin önüne normal şartlarda. Olmaz. Vardır aksi giden bir şeyler.
Bir otobanda, kaza yerinde, ortaya saçılan ayakkabılar vardır, kimi devrilmiş, kimi ters dönmüş, kimi bütün anlamsızlığıyla karayolunun ortasında... Bombayla açılmış koskoca bir çukurun, mayın tuzaklanmış bir arazinin yanında yöresinde asker postalları vardır sonra, sahipsizdirler. Belki uzuvları parça parça olmuş sahiplerini bırakmak istememişlerdir; lakin yekpare değildir artık sahipleri. Onların tabanları, görünür olmuştur artık. O tabanları gözden ırak edecek bir ayakta duruş, bir can kalmamıştır çünkü ortada.
Bir kadının kaleminden, neredeyse bir kadın için fetiş olan ayakkabılarla ilgili böyle bir yazı çıkması da acıklıdır esasında. Ne yapalım, benim ülkem de, bu dünya da acıklı yerlerdir zaten, yüzleri gözleri kan içindedir. Belki gün gelir düzelir, düzelmelidir.
https://www.youtube.com/watch?v=fj-10lIrboM
Bana kalırsa, ayakkabıların tabanları mahremdir. Gizli bir şeyler barındırmazlar belki ama az görünürdürler veya görünmezdirler. Bacak bacak üstüne atmış birinin bile, ancak tek bir ayakkabısının tabanını görebilirsiniz.İçinde insan olan bir çift ayakkabının, her iki tabanını birden görünebilir kılan durum, en iyi ihtimal, derin bir çaresizlik barındırıyordur. Bir evsiz, kıvrılıp yattığı bir bankta, ayakkabılarının tabanlarını gözünüzün önüne serebilir çaresizce misal. Sağdır belki ama mutlak çaresizdir. Ne bileyim; piknikte, bir hamakta yatan birinin keyifli tabanları, mutlu bir insana ait ayakkabı tabanları olabilir. Ama hani günlük yaşamın sıradanlığında, şehrin keşmekeşinde, görünmezdir hep ayakkabılarımızın tabanları. Ne zaman ki görünür olurlar, işte orada aksi giden bir şeyler vardır.
Örneğin; bir çocuk, denize karşı mutlulukla uzanabilir çıplak ayak. Ama bir çocuk, başı denize doğru 25 numara ayakkabı tabanlarını, karaya karşı seyre sunmaz.
Bir adam, caddenin ortasında yüzüstü yatıp; belki yırtık olmasından dolayı daha da mahrem olabilecek bir çift tabanı, sermez gözlerimizin önüne normal şartlarda. Olmaz. Vardır aksi giden bir şeyler.
Bir otobanda, kaza yerinde, ortaya saçılan ayakkabılar vardır, kimi devrilmiş, kimi ters dönmüş, kimi bütün anlamsızlığıyla karayolunun ortasında... Bombayla açılmış koskoca bir çukurun, mayın tuzaklanmış bir arazinin yanında yöresinde asker postalları vardır sonra, sahipsizdirler. Belki uzuvları parça parça olmuş sahiplerini bırakmak istememişlerdir; lakin yekpare değildir artık sahipleri. Onların tabanları, görünür olmuştur artık. O tabanları gözden ırak edecek bir ayakta duruş, bir can kalmamıştır çünkü ortada.
Bir kadının kaleminden, neredeyse bir kadın için fetiş olan ayakkabılarla ilgili böyle bir yazı çıkması da acıklıdır esasında. Ne yapalım, benim ülkem de, bu dünya da acıklı yerlerdir zaten, yüzleri gözleri kan içindedir. Belki gün gelir düzelir, düzelmelidir.
https://www.youtube.com/watch?v=fj-10lIrboM
YORUMLAR
!Bell , Lorin