BAŞLIĞI SİZ KOYUN İSTEDİM
28 Mayıs 2018, 05.25 A- A+
Bir el dokunuyor omuzuma ve bir sesleniş ''öretemenim'', t ile m arasına sıkıştırılmış bir e ile t'ye vurgulu bir söyleyişle.Dönüyorum sese doğru, kafamda bir sürü geçmişten çağrışımlar ve görüntülerle.Bir hanım ;eski giysiler içinde , esmer tenli ,gözlerimiz buluşuyor , tanıdık bir şeyler arıyorum yüzünde.''Ben Elif öretemenim'' diyor Hasanoğlan köyünden diyor. Hatırlıyorum... Yaklaşma ve daha yakın olma isteğini seziyorum, kollarımı açıyorum ,koccaman sarılıyor. Ben de sarılıyorum. Ayaküstü ne sorulursa soruyorum. anlatıyor bir sürü şeyler bir çırpıda. Evlenmiş, çok erken hemde . Yanında küçük bir oğlan çocuğu . Uzanıp saçını okşuyorum .''Oğlum ''diyor ,''Büyüğü bu sene okula başladı okutacağım öretemenim '' diyor.Daha bir sürü şeyler konuşma isteği ve konuşamamanın kırıklığıyla ayrılıyoruz. Onların köyünde çalıştığım yıllar aklıma geliyor, gülümsüyorum... Okulum , çalışanları, veliler , öğrenciler , müdürüm .. Köyde , sürgün edildiğim için dönem ortası başlamıştım göreve. Stajyer bir öğretmene kıyafet yönetmeliğinden dolayı baskı yapılmış bende bu baskıdan dolayı müdürümü şekilcilikle suçlamış diklenmiştim. Adam olmadık nedenlerle beni suçlamış , ceza almamı ve okuldan gönderilmemi sağlamıştı. Evime 40 dk uzaklıkta bir köydü . Lada marka , eski her yanı dökülen bir arabam vardı .Dikiz aynamla arkayı gözetlerken bir anda ayna sarkar düşme noktasına gelirdi.Ağzımda sakızım her an hazır ve nazırdı.Arabayı durdurur sakızla aynayı yapıştırır tekrar yola revan olurdum. gel gör ki sıcak havalarda sakız eriyik hale gelince dikiz aynası sarkardı yine.Evdekilerin , bir gün ıssız köy yolunda kalacağım endişelerini ise hiç görmedim.Köye vardığımda okulu sordum sokakta oynayan çocuklara '' Tee orda '' diye parmakla gösterdiler .Okul bahçesi üniversite kampüsü gibiydi.Zamanında tek derslikli bir o kula , yetmeyince 3 derslikli okul eklenmiş , ardından dört başı mamur olsun deyip bir başka okul da ha kondurulmuştu. Bahçenin temizlik ve intizamı dikkat çekiciydi.Sonradan müdür olduğunu öğrendiğim kel kabak bir öğretmen bahçede öğrenciler arasında dolaşıyordu.Kocaman gövdeli akasya ağacının dibinde öğretmenler çay içiyorlardı.Not ; Devamını daha sonra ekleyeceğim , sürenin bitmesinden endişe ediyorum . yazı oldukça uzundu çünkü . .
YORUMLAR