Kibirli Kirpi Dedi Ki; ...:)
12 Haziran 2018, 06.19 A- A+Ocham'ın Usturası, bir teoridir. Bu teoriye göre; ulaşılmak istenen hedefe giden en kestirme ve en karmaşa barındırmayan yol, en doğru yoldur. Düşüncenin özü; sapmanın ve yanlışta kaybedilecek vaktin, en aza indirgenmesidir. Bu benim yorumum, dileyen araştırıp daha fazla bilgi edinebilir. Bu konunun üzerine yazmak isterdim, lakin yazmayacağım. Hem yazsam, kim okuyacak değil mi :) Bu girişi yaptım, çünkü basit olanı seçmenin, her zaman ve her konuda doğru olmadığını; insanların, zor olanı denemelerinin, mutlak kendilerine fayda sağlayacağını düşünüyorum. İnsan gelişimi, bilimle halledilebilseydi, tüm insanlar üstün nitelikli olurdu. Yani diyeceğim; Ocham'ın Usturası, insan gelişimi için düşünüldüğünde, pek de amaca hizmet eden bir teori değildir. Aşağıda yazacaklarım, bu teoriyi manaca hayatının merkezine oturtup; basitliği ve kolaycılığı yanlış yere ikame edenler içindir.
Siz! Evet siz! İstiyorsunuz ki; bütün kibirliler ve ukalalar ölsün değil mi? Siz; istiyorsunuz ki, size kimse eleştirel hiçbir şey söylemesin. Ayna sevmiyorsunuz siz ayna, değil mi! Siz dediniz diye, insanlar ne kibirli oluyor, ne de ukala. Cevap hakkı tanınıyorsa, bu da benden size cevap. Bu yakıştırmaları yaptığınız insanlar adına...
Mesela;
Fikriyle baş edemeyince, aklıyla boy ölçüşemeyince, birikiminin yanında sıfır altı kalınca, denileni anlamayınca; bas "ukala"yı, "kibirli"yi gitsin. Hadsiz cesaretinle, had bildirmeye kalk filan. Gram anlamadan, karşındakine "anlamıyorsun" de misal. Basitçe kurulmuş üç beş cümlenin veya bir metnin neresini anlamacak ki yani karşındaki. Amma yoook öyle değil iş tabii, egolar tavan çünkü. Herhangi bir şeyi bilmemenin ayıp olduğunu hiç sanmıyorum, ayıp olan; bilmediğin, anlamadığın konu üzerine, ahkam kesme boyutunda konuşmak. Kendi kusurunu bilmeyen biri, kusurunu giderebilir mi; insan denen varlık nasıl gelişecek bu biçimde? Siz kendinize dürüst olmadığınız gibi, eşinize dostunuza da gerçeği söyleyemezsiniz, ancak "parlat cilala". Hem kendinize, hem çevrenize karşı sahteliği düstur edinmişsiniz. Bu yüzden, olduğunuz yerde saymaktasınız.
Mesela;
Düşünmek kavramını beceremezsiniz, analiz, sentez, kıyas yapamazsınız, konuyu kavrayamazsınız; altta bir şey yok ki üste bir şey koyasınız. Cehalet paçadan akarken, Montaigne'den savurur, Nietzsche'den üfürürsünüz. Anlamadan okur, arama motorlarını aşındırırsınız. Çok bilgili görünmek için kurduğunuz cümlede kullandığınız filozof vs. adamlar, yazdıklarınızı okuyabilse kemikleri sızlar yattıkları yerde yeminle. Öyle sağlam saçmalarsınız yani...
Siz var ya siz, kendinizin farkında olsanız, kendinize tahammül edebilir miydiniz acaba. O çoğu zaman "ya sabır" çekip susan "ukala, kibirli' ilan ettikleriniz kadar sessiz kalabilir miydiniz acaba? Her zaman susabilmek, kolay bir şey değil. İnsanların sınırlarını zorla zorla, artık boğazına kadar getir; sonra hak ettiğini verince karşındaki; ağla-zırla mağdur edebiyatı yap, o da yetmedi çamur at. Ohh ne ala memleket!
Siz var ya siz; akla da, bilgiye de tahammül edemiyorsunuz, yeni bir şeye, yeni bir görüşe tahammül edemiyorsunuz. Olamayacağınız bir şeyi gördüğünüzde, paniğe kapılıyorsunuz. Size göre; sizin anlamadığınız her şey, esasında yoktur ve saçmadır. Düşüncenin sakatlığına gel! Vasatlıkta eriyip kaybolmalısınız, ki o kalabalığın içinde eksikliğiniz görünmesin, işte bu yüzden vasat olmak zorundasınız. Aynı ve benzer olmak zorundasınız. İşte bu yüzden, yancı ve çanakçı olmak zorundasınız. Tam da bu yüzden, kalabalık olmak zorundasınız. Sizin kalabalığınız, halihazırdaki toplumun kalabalığı. Keşke bitseniz, diyeceğim de; bitmek ne kelime, bilakis, mütemadiyen ve hırsla üremek telaşındasınız.
Yaşasın Ocham'ın Usturası!! Basit kal, basitle kal, basitlikle kal. Kısaca; kal, bir adım ilerleme e mi!
YORUMLAR