Benimle Evlenmez Misin LÜTFEN!! :)
12 Ağustos 2018, 08.02 A- A+
Ne kadar çok mutsuz evlilik var, diyemeyeceğim. Ne kadar az mutlu evlilik var, daha doğru bir tanımlama olur. Tamam, bu insan doğasına denk düşen bir birlikte olma biçimi değil. İnsanlar, tek eşli olamıyorlar çünkü. Fakat güzel kardeşim, bu kadar mı çuvallanır!! :) Demek ki; insanın üstesinden gelemediği durumlar var.
Birbirimizi, kadın veya erkek olarak sevmeden önce, insan olarak sevmemiz gerekiyor. Aşk huzurdan çekilince; eğer bu aşkı, sevgiye evirememişsek; artık bize eskisi kadar cazip gelmeyen karşıcinsimize ne hissedeceğimizi şaşırıyoruz. Toleransımız azalıyor, birbirimize batmaya başlıyoruz. İşte çoluk-çocuk da olunca, onların hatrına ya da düzenimizi bozmak istemiyor oluşumuzun huzurlu mutsuzluğunda, geçinip gidiyoruz öylece.
Bir de evlilikten çok şey beklemek var. O tipler de, bu aşırı beklenti yüzünden mutsuz oluyorlar. Sanıyorlar ki misal; o aşk ebediyyen devam edecek. Sevgiye dönüşmüş olması bile mutlu edemiyor onları. Çok salakça değil mi...
Evlilik kurumunun tarihçesine bir bakayım dedim. İlkçağlardan beri süregeliyormuş. Mülkiyet ve üreme ihtiyacı, şeklinde izah edenler var. Şudur- budur, diyenler var... Yani var değişik nedenleri bunun bir ihtiyaç haline gelmiş olmasının. Ben, kendi kafama göre bir yumurtlayayım bakayım :)
Bu yani... :)
Zor yani... :)
Sanırım, en ilkel nedenlerinden biri yaradılışımız. Yani kadının güçsüz ve korunmaya muhtaç bir varlık olarak yaratılmış olması. (Kadın güçlüdür vs. zırvalara girilmesin lütfen, konumuzla alakası yok) Erkeğin avcı rolü, kadının pişirici, saklayıcı olması ve tabii üreme ihtiyacı, bu ihtiyaca duyulan arzu, şehvet; kadın ve erkeğin bir arada olmasına neden olmuş. Daha doğrusu; her kadının yanında, mutlak bir erkeğin bulunması gereğini şart koşmuş. Yani bana kalırsa, bu işin öncül çıkış noktası; kadının ihtiyacı. Eşit yaratılmamışız, ne yazık...
Sonra aşk var; bu da önemli bir etken olabilir. Sahiplenme arzusu, kıskançlık vs. durumlar, bu tapu merakını körüklemiştir büyük ihtimal. Ahh bunu hesap eden, aşkın sonsuz olmadığını da düşünseymiş zamanında, belki başımıza bu evlilik şeysi gelip çöreklenmeyecekmiş .p
Siyaseten evlilikler var örneğin. Bir kavmin, ulusun, medeniyetin vs. siyasi geleceklerini garanti altına alan birleşmeler... Günümüzde de versiyonları var bunların. Paranın çoğalmasına, dışarıya kaçmamasına dair evlilikler; mezhep, aile içi evlilikler şudur, budur...
Gelecek kaygısı da büyük etken bakın. Yalnız kalmaktan duyulan korku, yaşlılığın biçareliğinde, bir dala tutunma telaşı olabilir evlilik nedeni. Hatta üreme istediğinin de, bir biçimde bu kaygıda payı var.
Başkaca bir şeyler de gelmedi aklıma. Bilmiyorum artık sizin aklınıza bir şey geliyor mu başka. Tüm o mutsuz evlilikleri düşününce, yeminle sövesim geliyor. Üstelik; evlenmesi kolay da, ayrılması hiç kolay değil, hem de hiçbir açıdan kolay değil. İnsan, kendi eliyle, kendini bu kadar mutsuz eder mi ve bile isteye etmeye devam eder mi!
Bu evlilik bilançosundan, mutluluk adına çıkarılan kar-zarar hesabı, % kaç insanın kar hanesine yazılır sizce??? Neyse ki, katolik filan değiliz .dd
Zor yani... :)
Du Hast
Sen
Sen
Sen bana
Sen bana sordun
Sen bana sordun ve ben söylemedim;
Ölüm sizi ayırıncaya kadar istiyor musun
her zaman için vefalı olmayı?
Hayır!!
Ölüm sizi ayırıncaya kadar istiyor musun,
onu kötü zamanlarda da sevmeyi?
Hayır!!!
Sen
Sen
Sen bana
Sen bana sordun
Sen bana sordun ve ben söylemedim;
Ölüm sizi ayırıncaya kadar istiyor musun
her zaman için vefalı olmayı?
Hayır!!
Ölüm sizi ayırıncaya kadar istiyor musun,
onu kötü zamanlarda da sevmeyi?
Hayır!!!
YORUMLAR