Sociopath I-II
18 Ağustos 2018, 08.00 A- A+Kılıfından nefret ediyordu. Sonsuz bir asit yağmurunun altında kalmalı; etleri, lime lime erimeliydi. Tüm eklemlerini, kemiklerini yeni baştan dizayn etmeliydi. Bu insan görüntüsünden çıkmanın başkaca bir yolu yoktu.
Acı duymasına aldığı uyuşturucular engel olsa da, sadece bu değildi onu bu denli dayanıklı kılan. İkinci perdenin hazzı, ilk perdenin acısından baskın çıkıyordu. Hunharca, insan kimliğini katleden bu ucube, fiziksel acının çok üzerinde acılardan muzdaripti. O, bitik biriydi. Onun hezeyanı; en derin ve hassas duyguların, en akıl almaz incinmişliğinin ev sahibi olduğu şeklindeydi. İyiye eviremediği zayıf kişiliği; buhranlarının, madde bağımlığının, komplekslerinin ve bütün kötücül düşüncelerinin etkisiyle; onu yek diğerine yabancılaştıran, uzaklaştıran ve kendi dışında herkesi küçük gören devasa bir kibre eriştirmişti. O, onlardan değildi! İşte tam da bu yüzden, kendini dönüştürüyordu. Onlara dair en ufak benzerlik, ona zuldü. Ondan kesip biçiyordu kendini. Hastalığın pençesine düşmüş sakat beyni, ona böyle emrediyordu.
Bağlantıyı tamamen kopardığı toplumsal yaşam; onu, kendini öldürmekten alıkoyuyordu. Ancak kendini uzak tutarak katlanabiliyordu insanlara. Uzun akıl hastanesi seanslarında harcadığı aylardan sonra, normal yaşama geri döndüğünde; bir süre normalleşiyor, sonra yine sonsuz mide bulantılarına tutuluyordu. Hani elinden gelse; antijenini geliştirdiği bir virüsü tüm dünyaya yayar ve insan neslinin kökünü kuruturdu. Ona sadece kendine az çok benzeyen bir kadın gerekliydi aslında. Onu istediği gibi şekillendirir, beğenmediği yanlarını tamir eder; sonra da onunla üreyerek, bu dünyayı yeni bir insan oluşumuna eriştirebilirdi. Bulabildiği yegane çözüm buydu. Tüm insanlığı yok edemese de, bunu başarabilirdi; yeni ve üstün bir nesil yaratıp bu insan denen ucubelerle savaşabilirdi. Dehasına hayran oldu, bundan böyle bu proje, hayatının amacı olacaktı.
Dişlilerinde insan öğütecek olan kanlı çark, işlemeye başlamıştı. Artık onu kimse durduramayacaktı.
YORUMLAR