konya merkezde 33 yıldır yaşıyorum nerdeymiş bu anlattığın nasrettin hoca heykeli söylede bizde bilelim yoksa laf olsun diye mi yazdın :))
ben gazetelerde fotoğrafını gördüm. kaldırılmış olabilir.ya da başka şehirdir. yanlış haber de olabilir.
Çok teşekkür ederim sevgili -Babette. Ben medyadaki haber ve fotoğraflara göre yorum yaptım. Yanlış varsa onlara ait. Sevgi ve selamlarımla.
Heykeli azda olsa anlarım bazı şehirleri sembolize ederler neyle ünlüyse yapılır bu anlaşılabilir bir şey ama ben batı hevesi uğruna türkçemize sokulmaya çalışılan kelimelere kızıyorum (okey,yes) gibi çoğuna normal gelen bu tür kelimeler belki edebiyat okuduğum için beni sinirlendiriyor.
Yazınız ve dikkat çekmeye çalıştığınız konu hakkında sizi tebrik ederim.
Emeğinize sağlık.
Sevgili Dramaturg ; Bundan binyıl öncesinede gitsek , yüzyıl öncesinede gitsek hâlà anlaşılır bir şekilde sohbet edebileceğimiz büyük köklü bir dilimiz var. Hangi medeniyetin hangi ulusun bu kadar güzel bir dili var.Dil insanın şerefi , onurudur.Devleti devlet yapan dili ve kültürüdür.
Bundan önce farsça , arapça kelimeler girdi.Ama anlam karışıklıkları ve sorunları karşımıza çıkmadı.Şimdi ise batılılaşmaya başlayan dilimiz büyük tehdit altında.Bu kadar soylu dilimizi sadece "özenti " uğruna yok ediyoruz.
"Bugünden sonra divan da , bargâh da ve dergâh da , meclis te ve meydan da Türkçe den başka dil kullanılmayacaktır "
( 13.5.1277 Karamanoğlu Mehmet Bey )
Yazdığınız bu blog çok başarılı ; Tebrik ederim. Emeğinize yüreğinize sağlık.
Saygı ve sevgilerimle ....
Sevgili !MIa çok teşekkür ederim. Ben emekli Türkçe öğretmeniyim. Aynı zamanda, tiyatro, dublaj, dizi ve film sanatçısıyım. Dilin doğru, güzel ve özgün kullanılması için elimden geldiğince çaba göstermekteyim. Hiçbir dil tamamen saf kalamamıştır. Zaten bu da gerekmez. Uluslar; geziler, siyaset, ekonomi, savaşlar göçler vd. nedeniyle hep ilişki halinde olmuşlar her alanda olduğu gibi dilde de etkileşim, sözcük alış verişi kaçınılmaz olmuştur. İşin içine teknoloji de girince bu alış veriş daha hızlanmıştır. Benim kastım mümkün olduğunca elde olanı özenle koruyabilmek; Türkçe'si varken bir sözcüğün yabancı dildeki karşılığını kulanma özentisini kırabilmektir. "Tek başına ne yapabilirsin?" diyeceksiniz. Hani karıncaya nereye gidiyorsun? diye sormuşlar da Kabe'ye demiş. Sen bu yürüyüşle oraya varamazsın diyenlere "Ulaşamazsam da yolunda ölebilirim ya" yanıtını vermiş ya. Benimki de o hesap. Çabana, diline yüreğine sağlık. Sevgi ve selamlarımla...
Babette’nın yazdığı yorumdan sonra ben de konu ile ilgili yapılan haberi buldum ve okudum. Haberin içeriği oldukça açıktı. Birkaç tane işgüzar küçük burjuva, işletmelerine olan ilgiyi artırmak dolayısı ile kar marjlarını katlamak için, pek de yetenekli olmayan kişilere ve görünen o ki hiçbir sanatsal kaygı da yaşamadan, Nasreddin Hoca’nın heykel ve büstlerini yaptırıp, müesseselerinin önüne oturtuvermişler. Belde yada belediye başkanı da, bu durum ile ilgili olarak, heykel süsü verilmiş garabetleri toplattırmak ve dahası amacının ne olduğu oldukça açık olan bu eylemlerin bir daha tekrarlanmaması için gerekli çalışmayı da başlatmış.
İyi de saygıdeğer hocam; siz bu heykellerin yada daha doğrusu benim de resimlerini gördüğüm bu garabetlerin, belediye veya vilayet tarafından büyük meblağlar ödenerek yaptırıldığı, dahası bu sanat eserlerini! yapan kişilerin ‘’Yandaş!’’ olduğu fikrine hangi öngörü ile sahip oldunuz?
Eğitimli bir insan olduğu, dahası yıllarca eğitimcilik yaptığı önceki yazılarından anlaşılan biri olarak, bu yargıya varmış olmak, hem de haber içeriği bu denli açıkken nasıl mümkün olabildi?
‘’Masumiyet karinesi’’ modern ceza hukukları için vazgeçilmez bir düsturdur. Herhangi bir konuda, herhangi bir kişi yada kuruma karşı suçlamada bulunurken kesin kanıtlara sahip olmak gerektiğini çok iyi biliyor olmalısınız.
Bundan daha önemlisini de söyleyeyim. Herhangi bir memleket için en büyük tehlike, o ülke topraklarını paylaşan insanları herhangi bir görüşten dolayı, ki bu görüş herhangi bir konuda da olabilir başkalaştırmaktır. Buna en evvela ve en şiddetli bir şekilde karşı çıkması gereken insanlar ise, içinde bulunulan toplumun en iyi eğitimli olanlarına düşer.
‘’Pop corn’’ meselesine gelince; sizinle tamamen aynı fikirdeyim. Tabi takma adım (nickname) ‘’Blue_Parrot’’ olmasa idi bunu söylemem daha etkili olabilirdi. Tıpkı sizin takma adınızın ‘’dramaturg’’ olmaması halinde, Türkçe kelimeler konusunda yazdıklarınızın daha etkili olabileceği gibi.
Şunu da belirteyim ki; amacım asla sizi kırmak değil hocam. Hatıratlarınızı ve yazılarınızı büyük bir ilgi ve beğeni ile okuduğumu da bilmenizi isterim. Sadece karşı fikirlerimi yazmak istedim. Kusurumuz oldu ise af ola. Saygılar sunarım…
Brave_heart, yorumuna yazmış olduğun her cümlenin üzerinde ayrı ayrı durmak isterdim. Çünkü her bir cümlen bunu hak edecek yoğunluğa sahip. Ama geç bir saat ve ben çokça şeyden, çokça da bıkmış durumdayım.
Yine de; züccaciye dükkanına girmiş fil gibi herşeyi kırıp dökmüşken ve bundan zerre rahatsızlık duymamışken, dahası işi Süleyman’ın soyuna kadar vardırmışken, birden bire ince fikirli olmaya karar verip konusunu etmekten vazgeçtiğin o ‘’hassas’ konu da ne imiş, merak ettim doğrusu.
Sana neler oldu böyle?
Emin ol bunu da çok merak ediyorum.
Sevgili Bulue_Parro0834; "hiçbirimiz masum değiliz." Masum olmadığımız gibi hatasız da değiliz.Madem ki insanız hatalarımız kusurlarımız da olacaktır. Eleştirileriniz için teşekkür ederim. Nerden yaptırılan işlerin yandaşlara yaptırıldığı kanısına vardım? Gözümüze sokarcasına mevcut yönetimin övgüsü yapılıyor. Bir çok değerli sanatçının ekranlarda yeri yok. Ne zaman ki işsizlikten yönetime yaklaşmak zorunda kalıyorlar hemen ödüllendirilmeye başlıyorlar. Şimdi adlarını vermeyeyim kısa bir süre önce en yetkili ağızdan cezalandırılmaları için çağrı yapılan bazı sanatçılar hakkında anında ceza kesildi. Hani yargı bağımsızdı? Bir de gerçek sanatçılar bu kadar pespaye, böylesine acemice işler yapmazlar.Belli ki "ben sanatçıyım,sizlerin de adamınızım" diyen kişilere bu ucubeler yaptırılmış. Para almamışlar mı? Almadıklarını hiç sanmıyorum. Bu benim düşüncem, kanaatim, yorumum. Yanlıştır, değildir... Bana ait. Arkasında dururum. Siz de aksini savunursunuz; saygı duyarım. Ama gerekirse eleştiririm. Tıpkı şimdi sizin yaptığınız gibi. Selam ve sevgilerimle... Teşekkürler.
YORUMLAR
konya merkezde 33 yıldır yaşıyorum nerdeymiş bu anlattığın nasrettin hoca heykeli söylede bizde bilelim yoksa laf olsun diye mi yazdın :))