Sadece, SEN...
21 Nisan 2019, 05.09 A- A+
https://www.youtube.com/watch?v=QWvwGs7Ypc4
-Sadece sen! Ruhumu duyabiliyor musun?
Ruhu duymak, bunun gerçek olduğunu nerden bilirdim ki!
Müzik sonsuzluğun anlatımıysa, ruhunun sonsuzluğunu başka ne anlatabilirdi, bu kadar net bu kadar yalın ve keskin notalarla…
Her biri birbirinden farklı duygu dizilimiyle sonsuz kombinasyonları başka ne birleştirebilirdi?
Kelimeler o kadar hızlı hareket edebilir miydi, Ne kadar hızlı konuşabilirdin? Konuşabilsen ben ne kadar anlardım?
Mesela kaç sözcük sığardı bir nota’ya, bak duyuyor musun müziği, sadece hecelerin kovalabiliyor ritmini...
Kalbin ritmi-müziğinin ritmi ile birleştiği o an ruh ses çıkarırmış, duyduğumda anladım.
Bedenini bir köşede unutup, bu tınıyı takip ettiğim için beni suçlama sakın…
Ruhum, ruhumu duydu bir kere! Kan gibi, can gibi tüm hücrelerimde hissettim!
Bir rivayete göre ruhlar tek yaratılmaz mış, bir bütün iki parçaya bölünürmüşte sen tüm ömrünü diğer yarını bulmak için harcar mışsın, ying yang gibi beyaz-siyahını, siyah-beyazını ararmış bütün olmak için.
Egon, sanal eşlerinin peşinde anlamsızca koşarken ruhun arayışına her koşulda devam edermiş! Şekil yanıltıcı, şekil seninle dalga geçiyor bunu niye göremiyorsun.
Ya gözlerini kapat artık, ya da gözbebeklerimin en derinine bak! Bak ki gözümün şekli bile aklını meşgul etmesin!
Benim görmeme gerek, yok ben zaten duyuyorum. Ama sen bir delil istiyorsun?
Ne kadar acı verici, ispat etmek zorunda olmak, seni ölümsüzleştirmem bile yetmiyor bunu görebilmen için o bile sıradan, o bile olağan, oysaki bir dönebilsek saf halimize ne ispata gerek var ne anlatıma.
İnsanlar doğar, yaşar, ölürmüş! Sen ise bende doğdun, genişledin ve sonsuz oldun !
Görmüyor musun, gitarımın paslanan telleri bile senin müziğini bir tabloda ölümsüzleştirmek için var olmuş. Her bir fırça darbesine müziğini işlediğimi de mi göremiyorsun?
Görmeni engelleyen duvarların var.
Bu duvarları örerken yanında değildim üzgünüm, yıkamam, gücüm sadece ufacık bir delik açmaya yeter. Ama emin ol yaklaşırsan oradan tüm Dünyamı görebilirsin…
PC: Yazıdaki tek alıntı “only you, can you hear my soul” “ Sadece sen, ruhumu duyabiliyor musun”
Alessandro Safina- Luna
-Sadece sen! Ruhumu duyabiliyor musun?
Ruhu duymak, bunun gerçek olduğunu nerden bilirdim ki!
Müzik sonsuzluğun anlatımıysa, ruhunun sonsuzluğunu başka ne anlatabilirdi, bu kadar net bu kadar yalın ve keskin notalarla…
Her biri birbirinden farklı duygu dizilimiyle sonsuz kombinasyonları başka ne birleştirebilirdi?
Kelimeler o kadar hızlı hareket edebilir miydi, Ne kadar hızlı konuşabilirdin? Konuşabilsen ben ne kadar anlardım?
Mesela kaç sözcük sığardı bir nota’ya, bak duyuyor musun müziği, sadece hecelerin kovalabiliyor ritmini...
Kalbin ritmi-müziğinin ritmi ile birleştiği o an ruh ses çıkarırmış, duyduğumda anladım.
Bedenini bir köşede unutup, bu tınıyı takip ettiğim için beni suçlama sakın…
Ruhum, ruhumu duydu bir kere! Kan gibi, can gibi tüm hücrelerimde hissettim!
Bir rivayete göre ruhlar tek yaratılmaz mış, bir bütün iki parçaya bölünürmüşte sen tüm ömrünü diğer yarını bulmak için harcar mışsın, ying yang gibi beyaz-siyahını, siyah-beyazını ararmış bütün olmak için.
Egon, sanal eşlerinin peşinde anlamsızca koşarken ruhun arayışına her koşulda devam edermiş! Şekil yanıltıcı, şekil seninle dalga geçiyor bunu niye göremiyorsun.
Ya gözlerini kapat artık, ya da gözbebeklerimin en derinine bak! Bak ki gözümün şekli bile aklını meşgul etmesin!
Benim görmeme gerek, yok ben zaten duyuyorum. Ama sen bir delil istiyorsun?
Ne kadar acı verici, ispat etmek zorunda olmak, seni ölümsüzleştirmem bile yetmiyor bunu görebilmen için o bile sıradan, o bile olağan, oysaki bir dönebilsek saf halimize ne ispata gerek var ne anlatıma.
İnsanlar doğar, yaşar, ölürmüş! Sen ise bende doğdun, genişledin ve sonsuz oldun !
Görmüyor musun, gitarımın paslanan telleri bile senin müziğini bir tabloda ölümsüzleştirmek için var olmuş. Her bir fırça darbesine müziğini işlediğimi de mi göremiyorsun?
Görmeni engelleyen duvarların var.
Bu duvarları örerken yanında değildim üzgünüm, yıkamam, gücüm sadece ufacık bir delik açmaya yeter. Ama emin ol yaklaşırsan oradan tüm Dünyamı görebilirsin…
Bir adım atman yeterli. Sadece ufacık bir adım işte. Ama nasıl kıyabilirim. Nasıl kızabilirim!
Nasıl kızılır ki bir bebeğe!!!
PC: Yazıdaki tek alıntı “only you, can you hear my soul” “ Sadece sen, ruhumu duyabiliyor musun”
Alessandro Safina- Luna
YORUMLAR