gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

BU KURUKAFA ;) Daha Neler Neler Görecek ACABA ?!!

08 Mayıs 2019, 22.47
A- A+



    Evet yine ben :) Sanki 2. bloğum gelmezse, değerli yorumcular ve Gamyun severler aralarında eğlenmeyecekler ;) ilkinin izleri silinecek gibi geldi..!
   Hoş hayatta her şey siliniyor ya...
   Bazen gerçekten insanlar; söz'de olanlar, göz'de olanlar hepsi birer birer uçup gidiyor ama YAZI ve yüreğinizden akıp giden kalemin İZİ hafızalarda kalabiliyor !!

   Yıllar öncesine gittim biran..Gamyuna ilk geldiğim zamanlarda paylaştığım bir blog vardı; anılarımla perçinleşen, masalımsı tadı vardı;
   Hatırlanıp hatırlanmayacağını bilemediğimden; bugünün kalemiyle, izleriyle tekrardan dile getirmek istedim.
   Hayatta bazı şeyler yazılır, sonrasında silinir ve yine yeni baştan yazılabilir!

   İnanın hayat karşımıza bazı insanları, olayları çıkarıyorsa-yaşatıyorsa mutlak bir sebebi oluyor..(olumlu-olumsuz,yapıcı-yıkıcı,eğitici-öğretici v.s.)
   Bazen bizi alıp bir yerlere götürüyor ; işte tamda şimdi ben o moddayım!

   Hikayeme vesile olan bir komşu teyzenin yıllar yıllar öncesi tesadüfen hayatıma girmesiyle;
   Bana anlattığı, paylaştığımız birçok sohbet, hikaye; ders niteliğinde, yaşanmış tecrübeler ve hayata dair altı çizilecek cümleler içerirdi.
   Ders tanımı sizlere bir şey ifade etse de, etmese de; hikaye tadında okumanızın da bir zararı olmaz diye düşünüyorum...

  Benim hikayem yıllar yıllar öncesine dayanıyor;
  Benim o zaman ki gençlikte kendisinden dinlediğim , o yıllarda hikayenin sonuna belki de kıymet vermediğim ,
  Son yıllarda ise hayatın içinde, gerçekten dibine kadar hazmettiğim; hala tadından yenmeyen hikaye.
  İnsani değerlerimiz ile iman ve inançlarımız var oldukça;
  Arada bir ruhu, kalbi hatta tüm bedeni; maneviyatla beslemek,dengelemek gerek..
  Okuyunca sizde kendinizce ufak çaplı ACABA mı? Daha DA MI ? diyebileceğiniz, belki de demeyeceğiniz kıssadan hisse .)
 
   Çok yıllar önce; evvel zaman içinde, bir adamın karısı ölür.
   Bu adam insanların alın yazısını okuyabilen, geçmişle geleceğe ışık tutan, ilimle uğraşan bir filozof
muş.
   Yalnız kalan adama eş arayan yakınları; bir bayana durumu anlatırlar;
   Gerçekten çok iyi vicdanlı, efendi biri ,işi gücü var ve mesleğini icra eden ilim adamı derler.
   Evine bağlı kötü alışkanlığı olmayan biridir denir.
   Kadın adamın eşini sorguladığında, öldüğünü söylerler..
   Kadın biraz kıskanç olduğundan, ölmesi onun içini rahatlatır ve tamam der.
   Kadın ve adam evlenir..
   Kısa bir zaman sonra; bir gün adam eve gelirken yolda bir kuru kafa (kafatası) bulur
   Alır eline ve şaşırır; kuru kafanın alnında '' DAHA NELER GÖRECEKSİN'' yazılıdır..!
   Ama nasıl olur, ölmüş birisinin KURUMUŞ KAFATASIDIR bu;''DAHA NE GÖREBİLİR Kİ'' der;
   Ve kuru kafayı almaya niyetlenir, eve götürüp incelemek ister.
   Ama 2. evlendiği bayandan çekinen adam bu kuru kafayı eve gizli saklı sokar,
   Çalışma odasına götürür, karısı görmeden üzerinde çalışmaya başlar..
   Anlam veremedikçe ilgisi daha yoğunlaşır.
   Oda da ortada bırakmak istemez ve odasındaki eski bir sandığın içine koyar.
   Günler geçer düşünür, araştırır tekrar bakar yazı hala aynı duruyor,değişmiyor,
   Kendi kendine söylenip ne görecek ki diye diye aklınca ,ilmiyle, bilgisiyle cevap aramaya çalışır,
   İşten eve gelip odasına kapanıp, yazıyı çözmeye çalışır işin içinden çıkamaz.
   Eşi bu kadar çalışmasına, odası kapalı acaba gizli gizli ne işler yapıyor diye şüpheye düşer
   Günler birbirini kovalarken adam hala işin içinden çıkamamıştır.
   İşten gelir gelmez, bugün yazı değişmiş midir deyip doğruca çalışma odasına gider
   Eşi artık çileden çıkmaya başlar, ne var o odada, zamanını benden daha çok odasında geçiriyor diyerek hırslanmaya başlar.
   Bir gün adam işten eve gelmeden, eşi odasına girer karıştırmaya başlar..
   Hatta aldatıldığına dair şüpheye bile düşer kıskançlığından.
   Mizaç olarak hırslı, kıskanç birazda bencildir odada benden değerli ne olabilir diye aklını zorlar,
   Odayı karış karış didikler, en son sandığı açar ; hemen üstte kuru kafayı görür.
   Tüm kıskançlık damarı ile yerle yeksan olan kadın, dışarı çıkıp baltayı kapar kapmaz gelir içeri
   Demek günlerdir benden sakladığı bu kuru kafa;
 ''Kesin eski karısına ait, hala saklıyor ,demek onu çok seviyor, onun için odaya kapanıyordu deyip''
    Balta ile kuru kafayı parçalamaya başlar..Bir yandan da kırdığı birkaç parçayı sobaya atıp yakar.
    O sırada adam gelir ; eşini  kuru kafayı parçalamış, tuz buz etmiş halde elinde baltayla bulur, içeride  kötü bir koku vardır.
   Ne yapıyorsun hanım der;
   Eşi beni eski karınızın kuru kafasıyla ihmal ediyordunuz, ondan  ayrılmıyor, benimle zaman    geçirmiyordu
nuz der
   Adam eşine durumu anlatır ve o zaman anlar ki;
   
  Daha neler neler görebildiği, görebileceği bir ALIN YAZISININ sonuna gelir

  Görülen o ki der ''Alın YAZISI'' gerçekten silinmiyormuş..!!

  İster filozof, ister alim, ister cahil ol ''O'' ol demeden, ''O'' bitti demeden hiçbir şey bitmezmiş!

   Yaşadığımız acı olaylar karşısında; hemen kahrolup, bundan beteri olamaz deriz ya,
   Karalar bağlar, yaslar tutarız.
   Buda mı başımıza gelecekti dediğimiz şeyler de yaşamışızdır.
   Bazen de beterin beteri var dediğimiz,
   Hatta düşmanımızın başına vermesin dediğimiz; olaylarla, kişilerle Sınanmamayı Yürekten DİLERİZ.!
   Bazı acılara göğüs germeyi öğrenmeliyiz ki,
   Bu acılar bizi daha da sağlam ,daha güçlü, daha inançlı bir insan yapsın!!
   Bir bakıma kaderciliği benimserken; diğer yanda elimizden gelenin en iyisini yapabilmek adına bilinçlenelim,
   Maneviyatımıza ve geleceğimize irademizle sahip çıkabilelim.

 *Kader deyip geçme. Bak ne diyor sırrın sahibi; biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık. (İsra:13)
 
*Nereye kaçarsan kaç; üç şey seninle gelir ''Gölgen, Acın, Geçmişin''
 Kaderin ise zaten seni orada beklemektedir..!

 *Hiç kimse kaderini değiştiremez ve kaderinden kaçamaz. (Goethe)

 *Tesadüf bir başlangıçtır; finali sen oynarsın, perdeyi kader kapatır.

 VE

 ***Hayatınızın sonuna kadar yaşamadıkça; ALIN YAZINIZDAN şikayet etmeyin***
 
Daima sevgi-saygı ile
 Hoşgörülü- sağduyulu,
 Dostça ve hoşça kalınız..

YORUMLAR

10 Mayıs 2019, 11.06
Sevgili Duru ; Aslında "Daha neler neler göreceğiz "
Bu olayı kadere bağlamak yanlış.Bence.Bütün kötülüklerini , pisliklerini yap sonra bu benim kaderim derseniz bu yaratılışımıza hakarettir. 
İnsanın kusurlu davranışlarını alın yazısı , kadere bağlamak başlı başına hatadır.

Örnek ;

Günahsız yavrularımıza tecavüz edip öldüren birisi kaderi sucluyabilrmi  ? 
O yasa kadar nefsini terbiye edememiş ,ahlakını geliştirememiş imanını / inancını geliştirememiş birine kaderin seni bekliyor diye bilirmiyiz ?

İnsanlar kendi seçtikleri hayatı yaşar ve bedelini iyi veya kötü oder. Buna ne alınyazısı diyebiliriz nede kader.
Yazdığınız hikayede bile eşinden o kuru kafayı saklaması bile filozofta olsa hata. Saklaması kendi tercihiydi.
İnsan hatalarından ders alır hayatına yön verir.

"Geleceğimiz hakkında söz hakkına sahibiz , o kaderin ellerinde değil "

Sevgiyle kal .








10 Mayıs 2019, 14.23
Hikaye, cidden bir harika Duru. Bir konuya son nokta, bir kısacık hikayeyle ancak bu kadar güzel konabilirdi. Ve siz de eksiksiz, mantık hatasız, tam isabetle yorumlamışsınız. Tek bir cümle ilaveye gerek yok. Aklınıza, fikrinize, kaleminize sağlık.
10 Mayıs 2019, 15.32
Blog paylaşmayı ve insanlara bilgi aktarmayı sevenlerin bir bakıma kendi iç dünyasındaki doğrularını yer etmesi ve yorumlara bakıp hata-doğru kıyası yapması ve hikayelerle bakış açısını yorumlaması çok güzel örnektir.
Bende keni şahsım olarak blog paylaşımları farklı yaptım. Ve okuyorum. 
Okuduklarım arasına çok güzel yoruma açık ve yorumlanacak güzel yazılar var. 
Ancak bu blog beni cezbetti.
Biliniz ki Hayat Yanlış ve doğrunun imtihanı süresince devam eden bir zaman dilimi.
Kimine göre zor kimine göre rahat.
Kadere iman noktasında şunu diyebilirim.
Dünyada yaşayan ne varsa canlı cansız hepsi bir Yaradılış gayesi üzerine şu an hayatta.
Bizim Alın yazımızı Bilen Tek bir Yaradan var.
Bu demek değildir ki. Bizim hayat standartlarımız ve kararlarımız olmayacak ?
Cuzi irade denen karar verme mekanizması akıl yordamıyla çalışır.
Kalp, akıl, ruh ve nefis dörtlüsünün tetiklediği duygular veya dürtüler insana karar almasını sağlar.
Şimdi bu hikayede Alnımızın yazısı belli biz onu yaşıyoruz durumuna gelip gayet başarılı bir anlatım oldugunu söyleyebilirim.
Eklemek ve desteklemek istediğim bazı konular var. Kendi bilgim ve öğrendiklerim kapsamında.
Niyet kalpte oluşur. Kalp dediğimiz şey manevi olarak üç yerden etki alır.
Bunların birincisi ilahi ilhamlar İkincisi Şeytani ilhamlar Üçüncüsü ise nefsin istekleri.
Altta yazan yorumda kötülük yap sonra bu benim alın yazım demek ki böyle olması gerekliymiş düşüncesi o kadar yanlıştır ki bizim yaradılış gayemizi ret eden bir isyandır.
İnsan bir bakıma dünyanın en değerli ve en üstün yaratılmış varlığıdır. Neden Mi? Çünkü akıl cevheri sadece bize verilmiştir. 
Biz bir karar aldığımızda saydığım üç unsurun hangisi daha baskın çıkarsa ona göre hareket ederiz ve ona göre davranırız. Bize göre doğru olan birçok şey kötü olabilir veya yanlış düşündüğümüz bir karardan sonra daha çok mutlu olabiliriz. Bu niyetleri kadere bağlamak veya kaderimde bu var ne yapayım demekle insan hiç bir zaman kendini kurtaramaz ve kurtaramayacaktır.
Bir yerlerde bazıları bazılarını öldürürken evet bu doğru böyle yapmam gerekli diyerek bu eylemi yapıyor. Bu kötü değil mi? Allah'ın verdiği bir cana kıymak kadar kötüsü olamaz. 
Ancak Bunu bilen Bir Zat var
Güneşin doğup batması bir kaderdir. Bunu biz biliyoruz. Güneşin doğup batmasına bir etkimiz var mı? hayır yok.
O yüzden bizim yazımız belli aldığımız kararlar biliniyor olsa bile Cüzi iradede en doğru seçimi yapmak Her insanın öğrenmesi gereken ilimlerden geçer.
Bunlar manevi halimizin doğru yanlış ekseninden neye karar vereceğimizi sağlar.
Ben bugün gideceğim bir banka soyacağım düşüncesi benim seçimim. Yanlış bir seçim. Bu özgürlük bize bahşedilmiş ve bize serbest yaşama imkanı sağlanmış.
Onun için Alın yazısı dediğimiz Şey kaderdir. Kader var olmuş yada olacak hayatın ta kendisidir.
Kişinin kaderi kendi elindedir bir bakıma. Bir daha yineliyorum. Bir Zatın Ki Tek Olan Yaradanın bizim hayatımızı bilmesi bizim kendi kararlarımızı almamıza etkisi yok.
Bu iradeyi herkes yanlış biliyor veya yanlış anlatılıyor. Ben bir birey olarak doğruyu yanlışı bilirsem Hayatımı ona göre yön verirsem, gelen ne olursa olsun buna sabredersem bu benim için doğru olan olur
r.
Bir başka yanlış bilinen konu. Efendim benim kaderimde yemek yemek varsa Allah verir. Ya da Ev almak varsa Allah verir.  Daha başka evlenmek varsa Allah karşıma çıkarır. Evinde otur çalışma para kazanma Eee Sonra? 
Bu nasıl bir mantık! Yaradan sana bir irade vermiş. Sen bu iradeni Kaderi yanlış bildiğin için kullanmazsan çaba harcamaz isen nasıl olacak? İnsana kendi çabasından başka bir şey verilmeyecek!
O yüzden Kadere iman noktasında, çok araştırma yapmamız lazım.
Hayatımızda ne zaman doğacağımız ne zaman öleceğimiz ve özürlü doğmak bizim elimizde değil. Her şey sebepler dairesi içinde yaşanıyor. 
Gerçi hiç bir şey bizim elimizde değil. Her şeyi Yaradan Allah. Ancak O'nun yaratmasına bizim etkimiz var.
Örnek Dua. Örnek Sadaka. Örnek İyi insanlarla beraber olmak. Örnek Kalbe gelen ilhamlardan aldığımız kararların sonuçlarını ön görebilen bir ilim. Ancak Hayır gördüklerimizde Şer olur bazen, bazende tam tersi. İşte biz bunu bilemeyiz. 
Düşen uçağa yetişemeyen yolcu ya da son anda yetişen yolcu. Bu alın yazısı Sonunda Ölüm var.
Ancak O uçağa binilmesini sağlayacak etkenler senin kararların ve iraden. Tatil, iş, vesaire.
Herkese sevgi dolu günler dilerim. Kader kavramını çok iyi bilmemiz lazım. İmanın şartlarından bir tanesidir. Ve düşman olan şeytan hep buradan geliyor bize.
Güzel olan her şey sizinle olsun...
Sevgi ve saygı ile...






10 Mayıs 2019, 16.28
Yine sataşma var :)

Neden eğlenemeyelim, dünya fır fır dönüyor nasıl olsa, öyle dememiş miydiniz. ;) 

Ayrıca diğer blogda yorumum bitmedi. Ard arda aynı kişi uzun yorum yapamıyor. Hayırsever bir arkadaş, bir noktayla bile olsa diğer yazınıza yorum yaparsa, ben de yorumumu son bölümünü yayınlayabilirim. Eğlence düşkünü gamyun sever yorumculara ve ammeye ilan olunur. :)) 

Bu bloğa gelince. 
Diyecek yok, harika olmuş. Kaleminize sağlık.. ;) 
10 Mayıs 2019, 17.54
Hikaye güzel, anlatım güzel, kaleminize sağlık.   Allah beterinden saklasın , sözü boşuna söylenmemiş demek ki :)) Cüzi İrade, Külli İrade...…   Naip sizin yorumu da sevdim.....
11 Mayıs 2019, 09.21
Üstad Necip Fazıl da bir dizesinde kaderle ilgili şöyle söylüyordu.

Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı,
Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı...
28 Mayıs 2019, 23.46
 Sevgili Naip gerçekten paylaştığınız birikim ile bilgilendirdiğiniz  yorumla  blogumun  önüne geçebilecek harika bir paylaşım olmuş; her birinizin emeğinize ,kaleminize, yüreğinize sağlık...Tüm yorumculara hikayeme bakış açılarıyla kattıkları anlam, duygu ve düşünceleri  için ayrı ayrı teşekkür ederim.

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın