Müzikal Ölüm--vv^^------
12 Mayıs 2019, 00.42 A- A+
https://www.youtube.com/watch?v=fQbudNKR0NE
Bir adım işte. Belki de bir merhaba gönülden gelen.
O merhabanın içine dünyayı sokabilirdi. Dünyayı o merhabanın içinden çıkarabilirdi.
Yabancıydık, yabandık belki de?
Korkularımız vardı, korku filmi izleyip yatıştırdığımız!
En acısı umursamıyorduk, sevgi; beklemediğimiz-istemediğimiz yerden gelmişti.
Savaş yoktu ortada, galip gelen veya yenilen yoktu!
Bir ders vardı belli ki.
Koşulsuz bir şey yoktu. Bir şey zaten koşulsuz olamazdı. Çift kişilik dünyada hayaller tek kişilik olabilir miydi? Vice -Versa herşey karşılığıyla yaşardı...
Sevgi vardı, gözlerini yummadığın anlarda…Müzik vardı, kulaklarını tıkamadığında...
En önemlisi aşk vardı sıradan olmayanı sıradanlaştırmadığında.
Özel olanı, en güzel yerde saklamak yerine, teşhir etmeyi tercih eden sen kim oluyorsun da ben deli değilim diyebiliyorsun? Alkışları toplarken önünde eğildiğin kalabalık “bir daha! bir daha!” diye haykırıyor duyuyor musun? Hadi şimdi bir daha çal bakalım.
Dahası vardı da, dahası olan şeylerin öncesi vardı! Sonrası yoktu!
Sonrasını isteyen de yoktu nasılsa!
İstemeyene ne sunabilirdin. Sevgini sunsan ederi neydi ki? Seni mutlu etmeye talibim desen anlamı neydi ki?
Mutluluğu melatonin salgılamaktan ibaret sanan sen, gece rüyalarında görüyor musun düşümü…Hayaller-Hayatlarla birleşince mutluluk tomurcuk verirmiş. Sen hangi hayata talip oldun ki benimkini görmezden gelebiliyorsun. Sen hangi hayale kapıldın ki benim düşümü hiçe sayabiliyorsun.
Gerçekler acıtır, gerçekler yaralar. Hazır mısın duymaya?
Telleri olmayan gitarımla, müziği kafamda çalıyorum artık. Duyuyor musun şimdi? Duyuyor musun müziğin sessizlikte son bulduğunu…
Şimdi o sahnenin önüne geç ve alkışları topla. Hepsine bir bir teşekkür et. Teşekkür et ki gerçeği kimse bilmesin!
Bir adım işte. Belki de bir merhaba gönülden gelen.
O merhabanın içine dünyayı sokabilirdi. Dünyayı o merhabanın içinden çıkarabilirdi.
Yabancıydık, yabandık belki de?
Korkularımız vardı, korku filmi izleyip yatıştırdığımız!
En acısı umursamıyorduk, sevgi; beklemediğimiz-istemediğimiz yerden gelmişti.
Savaş yoktu ortada, galip gelen veya yenilen yoktu!
Bir ders vardı belli ki.
Koşulsuz bir şey yoktu. Bir şey zaten koşulsuz olamazdı. Çift kişilik dünyada hayaller tek kişilik olabilir miydi? Vice -Versa herşey karşılığıyla yaşardı...
Sevgi vardı, gözlerini yummadığın anlarda…Müzik vardı, kulaklarını tıkamadığında...
En önemlisi aşk vardı sıradan olmayanı sıradanlaştırmadığında.
Özel olanı, en güzel yerde saklamak yerine, teşhir etmeyi tercih eden sen kim oluyorsun da ben deli değilim diyebiliyorsun? Alkışları toplarken önünde eğildiğin kalabalık “bir daha! bir daha!” diye haykırıyor duyuyor musun? Hadi şimdi bir daha çal bakalım.
Dahası vardı da, dahası olan şeylerin öncesi vardı! Sonrası yoktu!
Sonrasını isteyen de yoktu nasılsa!
İstemeyene ne sunabilirdin. Sevgini sunsan ederi neydi ki? Seni mutlu etmeye talibim desen anlamı neydi ki?
Mutluluğu melatonin salgılamaktan ibaret sanan sen, gece rüyalarında görüyor musun düşümü…Hayaller-Hayatlarla birleşince mutluluk tomurcuk verirmiş. Sen hangi hayata talip oldun ki benimkini görmezden gelebiliyorsun. Sen hangi hayale kapıldın ki benim düşümü hiçe sayabiliyorsun.
Gerçekler acıtır, gerçekler yaralar. Hazır mısın duymaya?
Telleri olmayan gitarımla, müziği kafamda çalıyorum artık. Duyuyor musun şimdi? Duyuyor musun müziğin sessizlikte son bulduğunu…
Şimdi o sahnenin önüne geç ve alkışları topla. Hepsine bir bir teşekkür et. Teşekkür et ki gerçeği kimse bilmesin!
YORUMLAR