gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ƘƲƛƝƬƲM Nedir ?

23 Ağustos 2019, 03.41
A- A+
   Kuantum fiziğini en genel tabiri ile anlatmak gerekirse ihtimaller dünyasının bulunduğumuz dünyaya uyarlanma- sı diyebiliriz. Tabiki bu kadarla da sınırlı değil gözlemlenemeyen evren, çarpışık ve dolaşık durumlar, atom altı par-çacıklar ve daha fazlası. O zaman bu kuantuma bir açıklık getirmek amacıyla yazımıza başlayalım.
    Kuantum fiziği ilk olarak Max Planck adlı bilim adamının 'Planck Uzunluğu'nu bulmasıyla başladı. Planck bu uz-
unluğun iki tane atom arasındaki en kısa uzaklık olduğunu ifade etti, evet atomların ne kadar küçük olduğunu ve birbirlerine bağlandığını düşünürsek (hayal gücünüz o kadar geniş ise) bu uzaklığı hesaplamak gerçekten güç hatta size yardımcı olmak amacıyla bu uzunluğu örneklendireyim, bir tek saç telinizin kalınlığını düşünün ve bu kalın- lığı Uranüs'ün Güneş çevresinde izlediği yörüngeye oranını düşünün işte Planck uzunluğu da o kadar küçüktür. Bu uzunluk kuantum fiziğinin doğumu ile birlikte bir çok fikir ayrılıklarına sebep oldu ve farklı bakış açılarına yol açtı.
Aradan çok uzun yıllar geçmeden Erwin Scrödinger bir deney yaptı. Bu deneyde yarı ömrü uzun olmayan (yaklaşık 10 dakika) radyoaktif bir element olan Azot-13 maddesi, zehirli bir gaz ve kedi kullanmıştı. Asıl sistem tam olarak 
kutu içine konulan radyoaktif maddeden tetiklenen bir cihazın zehri kırarak kediyi öldürmesi ve ya maddenin bo-  zunmayıp kedinin yaşamına devamm etmesi şeklindeydi. Bu deney kuantum fiziğinin temelini Planck'ın atmasına rağmen sürekliliğini sağlamıştır.
    Aslında bu kadar basit bir deneyde bile o kadar çok bakış açısı var ki bunlardan biri süperpozisyon durumudur. Kutu içindeki kedinin ölü ve yaşıyor olma ihtimali %50'dir fakat kedi aynı anda iki durumu da yaşıyor varsayılır yani aynı anda hem ölü hem canlı işte bu iki durumun çakışık olarak yaşanmasına süperpozisyon denir. Bu durum       Everet'in paralel evren teorisi ile bağlantılıdır.
    Diğer bir bakış açısı deneyin ne zaman sonlandığı ile ilgilidir. Kapalı olan kutunun açılıp kedinin durumunun öğ- renilmesi ile deney sonuçlanır fikrini savunan da var diğer yandan kutu kapalıyken kedinin yaşıyorken ve ya ölü      iken de yani radyoaktif elementin durumuna göre deneyin sonuçlanacağını savunan da var. Tabi bu bakış açıları  bu kadarla kalmamış daha da devam etmiş.
  Bu süreçte kuantum fiziği ile ilgili çalışmalar durmamış devam etmiş elbette Einstein'ın zar teorisi ve Heisenberg 'in belirsizlik ilkesi gibi çalışmalar yapılmış ve teoriler ortaya atılmıştır. Hatta daha da ileri gidilmiş zihin yolu ile   maddelerin hareket edebilmesi de düşünülmüş ve ispatlanmış fakat bir çok fizikçi tarafından bu kabul edilmese de ispatlanabiliyor. Einstein'in zar teorisi bunlardan birisi.
   Lafı daha fazla dolandırmadan günümüzdeki yararlarına gelirsek inanmak güç hatta ne alaka diyebilirsiniz ama gerçek şu ki kuantum fiziği olmasaydı şu anda sahip olduğumuz hiçbir teknolojiye sahip olamazdık. Bu düşünce bir çok araştırmacı ve bilim adamına göre böyle. Plazma ve LCD televizyonlar, led ışıklar, röntgen ve diğer görün-   tü cihazları,projeksiyon cihazları ve daha fazlası. Bu inanmak neredeyse imkansız olan şeylere bir de kuantum    fiziğinde enerjinin kesikli, klasik fizikte ise kesintisiz bir bütün olarak düşünülmesi eklemezsek olmaz.
   Yazımı Feynman'ın söylediği bir söz ile bitirmek istiyorum. 'Kuantum fiziğini benim fizik öğrencilerim anlamıyor,   ben de anlamıyorum, kimse anlamıyor.'

YORUMLAR

24 Ağustos 2019, 00.17
Kedi yazıda da bahsettiğim gibi kutu kalapı iken süperpozisyon durumunda, kedinin yaşaması için madde bozunmaya uğramadan kutu açılmalı aksi durumda madde bozunmaya uğrarsa kedi ölür.

Şimdi Schödinger'in kedisini sorarsan araştırıp okuduğum makale ve araştırma yazılarında öldüğünü yazmışlardı.
24 Ağustos 2019, 14.15
Öncelikle böyle bir konuyu ele aldığınız için teşekkür etmek istiyorum fakat nickini bile kuantum yapan  birinin böyle geniş bir konuda bukadar karmaşık ve sorgulama içermeyen bir yazı yazmasına da üzüldüm. Açıkçası amacım hevesinizi kırmak vs değil yanlış anlaşılmasın, ilgilendiğim bu alanda beklentimin büyük olmasının sonucu, beklediğimi bulamamanın üzüntüsü sadece.

Ben kendi adıma bunu bir giriş, hava yoklama yazısı olarak düşündüğünüzü düşünüp ve yüzeysel yazdığınızı varsayıp, derinlerdeki bilgi birikiminizin tüm detaylarını öğrenmek isterim. Daha zor karmaşık sorgu içeren bloglarınızı bekliyorum.

Schrödinger’in kedisi nin deneyini de çok net açık anlatmamıssınız. Bunun yerine bu deneyi anlatan kısa bir video koyup altına kendi yorumunuzu yazabilirdiniz diye düşünüyorum.

Kuantum kimsenin tiye alabileceği bir konu asla olamaz. Benim gözümde kuantum yaşamın sırlarını bilimle çözmeye çalışan bir felsefe. Nereden geldiğimiz, neyi neden yaptığımız, nasıl yaşadığımız ve temel amacın ne olduğu gibi tüm sırları içinde barındıran felsefenin bilimsel tezahürü.

Kedi konusuna gelince burada en önemli unsur şudur ki kutu açılana kadar kimse kedinin ölümü canlımı olduğunu bilmez, her iki durumun olma olasılığı ise dolanıklıktır. Kedi canlı mı? yoksa ölü mü? ancak kutu acıldığında anlaşılır ki bu da kutuyu açan kişiye göre yani gözlemciye göre bile değişebilecek bir durum olarak görülür. Ayrıca Zaman kavramı da çok  önemli zaten ölçümler zamana dayalı olduğu için tam o sn o salise hiçbirzaman belirlenemeyecektir,  tam zamanını denk getiremezsiz herzaman sapma denen birşey vardır mikron düzeyinde bile olsa! atom düzeyi parçacıklarla uğraşmak işi zorlaştırır ve detaylara inilmesini sağlar kuantum budur! Herşeyin özü detayı ne, bunu bize sunar.

Hayatı anlamaya niyeti olan herkesin ilgilenmesi gereken bir bilimdir. Neyse çok fazla konuşmayım :)
beyin kıvrımlarına kimsenin zeval gelmesin :) mazallah kısa devre falan yapar...


25 Ağustos 2019, 03.56
Evet bu yazıyı merak edenler oldugu için (özellikle nikinizin anlamı nedir diye soranlar) araştırdığım kadarıyla yüzeysel bir şekilde anlatmaya çalıştım. Yüzeysel anlatmamın fazla derine inmememin sebebi merak edenlerde bir fikir oluşması ve birden yüklenip kafaları iyice karıştırmamak. Tabi fazla derine inmememin tek nedeni bu değil merak duygusu uyandıysa kendilerinin araştırmaya yönelmesi için birkaç yeri açık bıraktım ve video da ekledim zaten atladığım bir sey kaldıysa diye.

Scrödinger'in kedisine gelirsek ne benim ne de sizin anlattığınızla sınırlı değil elbette ama dediğim gibi her şeyi aynı anda sunup kıvrımlara zarar gelsin istemedim :) Kuantum zaman konusunda çok hassastır  her şeyi o "an" üzerinden yorumlatır. Buna örnek olarak 2 kronon (Planck zamanı) arasında evren(ler) vardır.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın