gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Roja'nın anısına

27 Ağustos 2019, 23.15
A- A+

Tarih 13 Nisan 2019 güzel bir bahar sabahı;
Çok sıradan başlayan bir Cumartesi günü kararlıyım, İstanbul'un patlamış olan trafiğine rağmen sinir olmayı göze alarak kendimi dışarı atacağım.
Bir taraftan kahvaltı ediyor, bir taraftan da arkadaşlarla konuşup, trafik kabusuna takılmadan böylesi güzel bir günü nasıl enkaza çevirmeyiz diye kafa patlatıyoruz. Karar veriliyor herkes aynı planda hem fikir. Saat belirlenmiş geriye hazırlanıp çıkmak kalmış ki o işin en kolay yanı.
Saate bakıyorum bir sigara içecek kadar daha zamanım var bir bardak daha çay alıp yakıyorum sigaramı, daha yarısına gelmeden telefonum çalıyor. Hahh!! diyorum, ''kesin planda değişiklik var'' söylenerek alıyorum telefonu elime. Telefonun ekranında, Sos. hiz. Esra Hn. yazıyor. Donup kalıyorum. Anlık bir tereddüt açma Pınar bu telefonu diye düşünüyorum. Açma! açarsan duydukların hoşuna gitmeyecek.
Bazen düşünür ama uygulamazsınız o an benim yaptığım gibi.
--Günaydın Esra Hanım
--Günaydın Pınar Hanım.
İkimizin de sesi buz gibi ne o, az sonra söyleyeceği şeyi dillendirmek, ne ben, onun söyleyeceği şeyleri duymak istiyorum.
--''Nasılsınız'' diyor, adet yerini bulsun diye. Duymazdan geliyorum. Benim nasıl olduğum değil, Roja'nın nasıl olduğu önemli. Alacağım cevabı biliyorum aslında,
--Roja!! diyorum, iyi mi? diye soramıyorum.
--Çok üzgünüm dün gece kaybettik...
Tamda sözün bittiği yer dedikleri bu olsa gerek... Devam ediyor biraz suskunluktan sonra.
--Bunu bilmek en çok sizin hakkınız diye de ekliyor.
Sonrasında Roja'nın tüm yaşam hikayesini bilen biri olarak Beni teselli etme çabası içine giriyor çaresizce..
--Ama diyor, her şeye rağmen son günlerini huzurlu geçirdi. Sanki bu Roja'ya verilmiş bir lütuf gibi. Sanki, doğduğu andan itibaren mutlu olmak onunda hakkı değilmiş gibi..
Öfkem Esra Hanım'a değil asla. O, ilk andan itibaren yapılması gereken ne varsa yapmış kocaman bir teşekkürü en başından beri hak etmişti. 

Öfkem Kadını mal gibi gören, İnsanlıktan bihaber acizlere ,
Öfkem o iğrenç ellerini ana kuzu yavrulara uzatanlara ,
Öfkem ya benimsin, ya kara toprağın diyen canilere,
Öfkem namusu iki bacak arasında sanan namusuzlara ,
Öfkem kadının kimliğini, gücünü, analığını, yar oluşunu, varoluşunu hiçe sayanlara..........


İNSANLIK ADINA ÇOK ÖZÜR DİLERİM SENDEN ROJA!!

Daha çocuk yaşta baba ocağından kopartılıp, baban yaşında bir adamla evlendirildiğin için!
Çocukların yaşamadı diye üzerine iki tane daha kuma almayı kendinde hak gören bir törenin kurbanı olduğun için...
Şiddet gördüğün, aç kaldığın, yok sayıldığın için!
Sana kadın kimliğini unutturdukları için!
ve vicdan yoksunlarının elinde seksen altı yaşında el açmaya mecbur kaldığın için!

Roja Biliyor musun, değişen hiç bir şey yok!  Yetmiş altı yıl önce seni iki koyun karşılığında henüz on üç yaşındayken, baban yaşında bir adamla evlendiren zihniyet bugün hala aynı zulmü hak görüyor kendinde... En çok da bunun için özür diliyorum senden.. 
Hala kadınlar ölüyor, hala o masum minik bedenlere uzanıyor iğrenç eller!!
Vicdanlar(!) takım elbise giyip kravat taktığı için iyi halden beraat ederken, insanlık(!) sağır ve dilsiz.....

Nurlar içinde uyu, mekanın cennet olsun........

Not; dün paylaştığım blog sonrası özellikle Roja'nın hikayesini okuyup mesaj yazan arkadaşlara açıklık getirirken, kadına şiddetin canlı örneği olan Roja'dan özür dilemek istedim.. Umarım bir gün kadına hak ettiği değeri verecek medeni bir toplum seviyesine ulaşırız..

YORUMLAR

28 Ağustos 2019, 13.28
Kadınların sizi reddetme hakkı oldugunu ögreneceksiniz.Her istediginize sahip olamayacagınızı         ögreneceksiniz.Kadınların size ait olmadıgını ögreneceksiniz.Her kadının istedigi gibi yaşama            hakkına sahip oldugunu ögreneceksiniz.Zorla ve ya isteyerek , insan olmayı ög re ne cek si niz.
29 Ağustos 2019, 14.33
En gelişmiş toplumlada bile hala kadına şiddet varken, erkek  egemen bir toplumda zihniyetlerin degismesi ne yazık ki çok zor.. ceza belki bir nebze göz korkutur ancak  kalıcı çözüm eğitimden geçiyor.. daha çocuk yaşta insan hayvan doğa sevgisi vermeyi basara bildigimiz zaman gerçek çözüme ulasabiliriz. 
31 Ağustos 2019, 17.49
çocukluğumuz adıle naşitten ders veren öyküleri ile geçti topluma msj vermeye çalışan bu yaklaşımınız aslında sizin toplumdan kendinizi ne kadar üstün gördüğünüzün göstergesi.Kimseye ders vermeye kalkmayın olur mu ....
31 Ağustos 2019, 22.43
dvr06... Ben, nurlar içinde uyusun, mekanı cennet olsun Adile Naşit'in hikayeleriyle büyümekten hiç şikayetçi değilim doğrusu.

Yazımda tam olarak neyi beğenmediğinizi anladım. Sizde, kadına ve çocuğa yapılan şiddete hayır demem mi? yoksa bu gidişata dur demenin tek yolunun eğitimden geçtiğini söylemem mi yanlış olan? 

Kaldı ki bahse konu blogda yaşanmış olay gerçek bir hayat hikayesi olup tek eksiği anlatım dilinde ki yetersizlik olabilir ki, buna saygı duyarım beğenmek zorunda değilsiniz..
Ancak içeriğin de ki mesaj kınama mesajıdır ve bende bir kadın olarak kınama hakkımı kullanıyorum sanırım buna da bir itirazınız olmaz.

Kendimi beğenmem ve topluma üstten baktığım konusuna gelirsek; Bu dediğinizi ciddiye almıyor sizi saygıya davet ediyorum. Böyle bir durum görülmüş olsa blogum site yöneticileri tarafından hiç yayına sokulmazdı. Saygılar!
01 Eylül 2019, 18.57
!PC_Mikrop, doğrusu hiç duymadığım bir sözdü ancak okuyunca hak vermemek mümkün değil dedim. Hayatının her dönemini kedi ile geçirmiş biri olarak :) Ben bir tık daha ileri götürüp bütün canılılar özgürlük ister diyorum affınıza sığınarak. Yorumunuz için teşekkürler saygılar.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın