Bol Kahkalı bir Akşam Yemeği
28 Eylül 2019, 16.42 A- A+O gün yine son ses müzik, tüttüre tüttüre gidiyorum işe, daha cezası çıkmamış tabi, bu günlerin tadını çıkarmak lazım. Bir yudum soğuk kahve, bir yudum sigara misss… Çeke çeke ayılıyorum.. Arka planda dans ettiren latin şarkılarla lay lay lomm çok mutluyum işe gidiyorum :)) Tabi tabi mutluyum, bugün eni konu denetleneceğiz ya ışık saçıyorum, kaliteli miyiz yoksa tırtmıyız bakacaklar, enine boyuna dikine…
Yurtdışından kalite ekibi gelmiş, adam olan maşallah iri-yarı baştan aşağı dövmeli, boş yer bırakmamış vücudunda, yok oranın günahı kalır, burası darılır derken, belli ki hızını alamamış :) Kadın olan zaten tam müdür, yılların gerginliği var, gülmek ne ola ki anca gülümsüyor, gülümserken iz yapan yerlerinden kırışıyor… yılların izi tabiki.
Neyse ben arabayı park ettim bunları düşünerek, dedim birşey olsa benim arabaya ihtiyaç olsa, nefes alamayacaklar içeride, hiç bari şu kötü koku çıksın, ayda bir havalandırmak lazım arabayı :) o da az nefes alsın, araladım sürücü koltuğundaki camı. Tamam akşama kadar hazır, temiz hava- in kötü hava-out.. Benim bahtsız bir talihim vardır, ne zaman camı açık bıraksam yağmur yağar, bu bir rutindir, bu düşünce geldi bir an ama geri kovdum :)
Tüm gün ortalık gergin sürekli sorular, soruları cevaplamak için on kişilik ekip peşlerinde... Çil yavrusu gibi firmanın bir orasına, bir burasına koşturuyorlar. Herşeyin altına üstüne bakılıyor, masaların bile, sanki cinayet silahını bulacaklar.
Herkeste önlük, herkeste yaka kartı, ortalık jilet… Benim yaka kartım nerede acaba? Uzun bir uğraştan sonra buluyorum, aha o da ne resimdeki ben değilim, on sene öncede kalmışım :)) yerler mi, yesinler ya ben yaşlanmıyorum, I m the wampire...
Dövmeli adamın potansiyeline hastayım, üşenmemiş 170 soru hazırlamış bize sağolsun… Hepsini sormadan gideceğe de benzemiyor… Puanlar veriliyor, notlar alınıyor… Gün bitiyor.
Bu arada bana talimat geliyor, akşama yemek mekanı ayarlanacak, mekanlar benden sorulur dermişim :) Miyansera karar kılıyoruz. Ortam şirin, içki var, yemekler güzel tamam aranan bulundu.
Mekana gitmek üzere arabaya yaklaşınca bile jeton düşmüyor, ampul yanmıyor, beyin devrelerindeki bağlantı kopmuş :) Koltuğa oturunca ayılıyorum. bu da ne!
Malum gün boyu yağmur yağdı ve ben camı kapatmayı unuttum, şırk ıslak olmuş koltuk, neyseki kızların oturacağı yerler kuru, aman diyorum ne olacak alt tarafı nemlenir kot pantolon, nasılsa koyu renk yırtarım düşüncesiyle, gayet rahat kendinden emin umursamaz arabayı mekana doğru sürüyorum.
Yolda tırlara,kamyonlara laf atıyorum, o'kadar hızlılar ki yolda fıskiye oluşturuyorlar saçtıkları sularla…
Kapalı otopark en sevdiğimden, park ediyorum, arabadan indiğimde o da ne hala ıslak hissediyorum :) Kızlara soruyorum,
-Nasıl belli oluyor mu?
kem-küm yapıyorlar, oturursun masadan kalkamazsın diyerek avutuyorlar :)
Avunuyor muyum bir nebze…
Mekana girerken bile konum bu, ya ayağa kalkarsam müşterilere rezil olacağım, yağmurda vardı ıslandım derim, yoksa heralde altıma işemedim:) ya işedim sanarlarsa bunlar yabancı anlamazlar halimden.
Bizi restoranda karşılayan kişi ister istemez kulak misafiri oluyor konuşmalara,
-wc de saç kurutma makinası var onunla kurtulabilirsiniz
Allah allah nereye geldik, her türlü hizmet var.
Müşteriler gelmeden hızlısından bir sigara daha tüttürüyorum, soluğu wc de alıyorum. Cidden varmış saç kurutma makinası, ne işi var diye düşünmeyerek, akıl edene dua ediyorum. Kurut kurut bitmiyor,bir ara kurutma makinasını pantolonun içine sokmuşum :)) Rengi değişen yerleri gözlemleyerek kurutuyorum hiçbir delil kalmamalı…
Nihayet çakılmayacak düzeye geldi, gerine gerine wc den çıkıyorum.Altım kuru keyfim yerinde :)) Bizim müşteriler gelmiş, oturmuş bile masaya beni bekliyorlar. Kafalar çevrildi, gözler benim üzerimde, üzerime konsantreler… Aman zaten tüm gün gergindik yemekte bari gerilmeyelim diyerek kendimi ateşe atmaya karar veriyorum.
HELLO………wELCOME….
Mucuk mucuk..
-Did you tell about my accident
-Başıma gelen kazadan bahsettiniz mi?
-Kızlar NOOoo falan yapıyorlar, ben kararlıyım ateşe atıcam kendimi müşteriler What tarzı suratıma bakıyor :)
-You know I'm a smoker girl. I always smoke at my car, and today I left the car window open. Why today, I don't know :) probably I felt it will rain:) when I left the window open always rains, I'm a lucky girl.. when I sit, I felt the wetness :)) and since now I'm trying to dry my jean at the wc:))
-Biliyorsunuz ben içiciyim, her zaman da arabamda içerim, bugün araba camını açık bıraktım, niye bugün bilmiyorum? muhtemelen yağacağını hissettim, ne zaman camı açık bıraksam yağmur yağar, ben şanslı bir kızım, koltuğa oturduğumda ıslaklığı hissettim. bu zamana kadar da kotumu wc de kurutmaya çalışıyorum :) gibi bir ingilizce parçalıyorum.
Kahkahayı en çok bizim kızlar patlatıyor tabi, müşteriler de relax moda alıyorlar kendilerini. Kırışıklıkları iz yapmış müdürün bile ağzını kocaman açarak güldüğünü görünce rahatlıyorum :)
hatun olan müdür soruyor.
-peçeteyle mi temizledin? olayın nasıl yapıldığında olduğuna göre hala işten uzaklaşmamış.
-I don't know why but there is a hair dryer :)
Hatun gülüyor .Yani bir restoranda saç kurutma makinasının ne aradığına hiçbirimiz anlam veremiyoruz ... ama koyana hala şükrediyorum :)
Bunun üzerine arkadaşlar birkaç benim başıma gelen komik olaydan daha bahsedip ortalığı iyice yumuşatıp, tüm ilgiyi benim sakarlıklarıma çekiyorlar sağolsunlar :)
Dövmeli adam sürekli, aman yanımdan kalkma, ayrılma diyor, durup durup beni kontrol ediyor:)) Kıpırdama talimatlarını dinlerken. Tam bu sırada garson, arkanızda sticker var deyip montumdan almaz mı! yine odaklar bende:)
-günün ikinci bombasını kendimi gömerek yapıyorum.
- 2nd quality sticker :))
-ikinci kalite stickerı yapışmış, garson onu alıyor ! ee malum kalite ekibi kahkahayı patlatıyor...
ilerleyen muhabbette garson da dahil oluyor geyiklere.. Resim çeker misiniz bizi diyorum. Adam “hiç çekemem şu an sizi” diye cevap veriyor
Miyansera avluya bakan evler demekmiş öğreniyoruz garsondan, bahçe etrafındaki evleri özellikle şirin ve rengarenk bu yüzden dekore etmişler. Konuyu bizim müşterilere açıklayacağız, ama garson bir kere gaza gelmiş kim tutar, durun ben tek kelimede anlatacağım diyor.
-HOLLYWOOD STUDIO :))
ee tabiki anlaşılmadı :) Neyse, tatlılar, tuzlular, şaraplar, stand-up lar derken yemek böyle bol kahkahalı sonlandı. Denetimden geçtik mi çok emin değilim ama bir yemek daveti kaptık müşterilerden...
Bol kucaklı, sarılmalı ayrılıştan memnun kaldıkları belliydi.
Ellerini uzatarak başlayan tanışmanın, sarılarak son bulması bizi de mutlu etti.
Eee ne de olmasa Türk Misafirperverliği… Bizim idolümüz, Cem Yılmaz :)))
YORUMLAR
-may neymiş osman butuböken!… neymiş?… butuböken!
-kurstan ayrılırsak paramızı geri alabiliyo muyuz?…
-no ayem kat… iyyen not a lot… yor maney caney caney caney…
-siz ingilizce biliyo musunuz?…
-yes… go to power?!!
-o ne be?…
-gücüne mi gitti?