B(aşk)a türlü şeyler ....
08 Ekim 2019, 18.10 A- A+ Tv. izlediğim zamanlarda aklımda kalan bir yayında şu şekilde bir konuşma geçmişti :
S: Peki hamilelik sonrasında diyet nasıl yapılmalı ?
D: Çok aceleci olmamak gerekli. Annenin vücudu nasıl ki kiloları 1 ayda 2 ayda almadıysa , aldığı kiloları da anında vermeye çalışmamalı . Kontrollü olarak ......
Bu programı izlediğimde 2. kızımın hamilelik sürecindeydim . Merak ettim . Ben nasıl doğum yap tım ? Vücudumda neler oldu ? İlk kızımı kollarıma aldığım güne gitmiştim.
Bir kaç saat öncesinde beni feryat ettiren , acılar içinde kıvrandıran , adına doğum sancısı dedik leri o kargaşanın eseri idi kucağımda . Gözlerimle bakarken dilimden şu cümle döküldü '' Allahım tırnaklarıda var '' . Çok güldüm seneler sonra . Herşeye inanmışım ama tırnakları unutulabilecek birşeyde unutmamışsın teşekkür ederim Allahım gibi söylemişim diye ( konu dağılcak ) .
9 ay boyunca vücudumuzda değişik hareketlenmelerin sonucunda aldığımız şekli 1 ayda 2 ayda kaybetmeye çalışmak mantıksızlık diye düşündüm ( bu durum kişinin yapısal ve genetik kodları ile ilintilidir. Herkes kilo alır fakat sayılar değişir. ) .
Tavsiye ederim , lütfen normal doğum videoları izleyin . Bir insanın dayanabileceği acı eşiğinin çok üstünde ( bununda bilgisi gıgıl da var ama güvenip yazamadım. ) acılarla dünyaya bir insan getiren anne nasıl olunuyor bi izleyin . Biz nasıl geldik bu dünyaya , anne babamız neler yaşayarak , bizede neler yaşatarak bu günlere geldik. Peki biz neler yapıyoruz evlatlarımıza . Ellerine , gözlerine yani bedenlerine en iyilerini verdiğimizde tamam mı oluyoruz ? Ruhlarına iyi gelecek şeyler ne kadar yapabiliyoruz.
Zamanın birinde bir kral insanlığın dilini öğrenmek istemiş. Ülkesinde yeni doğmuş 40 bebek ve en iyi 40 hemşire ile bunun deneyini yapmaya karar vermiş. Hemşirelerin hepsi dilsizmiş. Çünkü hiç bir konuşma olmadan bebeklerin ilk konuştukları şeyin #insanlığındili olacağını düşünmüş. Tam teçhizatlı bir konakta 40 bebek ve 40 hemşire yaşamaya başlamışlar. Hemşireler kesinlikle dokunmaya cak , konuşmayacak ( beden dilide ) , eylem olmadan sadece besleyecek . Kural bu . 40 gün dolmadan 40 bebekte ölmüş . ( Hikayeyi aklımda kaldığı kadar yazıya döktüm. Dileyenler bulabilir. ) ...
#insanlığındili sevgidir. Sevginin olmadığı yerde hiç bir canlı yaşamazken biz sevgisizliğimizle ör düğümüz duvarlar arasında yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz .
Birini veya birbirimizi sevmek parayla mı ? Ucuza kaçmanın yollarını arar olduğumuzu farkediyorum . 3 aşağı 5 yukarı , pazarlıklı sevmeler . Birimiz #feda ederken diğerimizin #kar ettiği sevmeler.
YORUMLAR
"sevgi"
Sevgide pazarlık olmaz, kâr zarar ticarette olur. Öylesi sevgi değildir.
Aklıma o kadar çok mısra geldi ki bi anda :)
Sevgileri yarınlara bıraktınız.... vs. vs. vs..
Not: Lütfen lütfen lütfen artık kelimeleri birleştirerek yazma huyunu bırak. :)
Kalemine, emeğine sağlık..
Kendini hazır hissetmeyen , gerçekten istemeyen , kendine güvenmeyen doğurmasın kardeşim !! Anne babalık ömürlüktür , bunun molası arası sonu yoktur ki , hep daha iyisini vermeye çabalayarak sonsuz sevgiyle büyüyüp giden bir olgu işte...
Milyon şey geçti şu yazıyı ve yorumları okuyunca aklımdan...
'Evlat olsan sevilmezsin' diye iğrenç bir söz var nefret ediyorum bu kalıptan , sevilemeyen evlat yoktur sevmekten sahiplenmekten aciz anne baba vardır bana göre...öyle ne kadar aldımsa ne gördümse onu veririm demekle de olmaz , hangimizin anne babası hatasız sorunsuz idi ya da ne kadardı hiç mi terlik dayak yemedik ya da türevlerini yaşamadık ne bileyim, tek bildiğim gelişmenin öğrenmenin sonu yok...
Gözlerinden öperim aşeka. , sevelim sevilelim sevgimizi vermekten yerinmeyelim hep ama hep:)