MUM IŞIĞI
22 Aralık 2019, 04.21 A- A+Şöminenin yanındaki koltukta bir kadın.Duyguları hantallaşmış.Yüreği tembelleşmiş..
Bitmek üzere olan bir mumun ışığı kadar titrek, gecenin karası gibi lanetli, karın soğuğu kadar dondurucu, ölüm kadar kasvetli, toprak kadar doyumsuz ama hepsinden önemlisi tek bir kelimedir yalnızlığı.
Gözü perde aralığından dışarı takılıyor.uçsuz bucaksız gökyüzü karanlığa teslim olmuş.Sayısı meçhul yıldızlara; bir görünüp bir kaybolan ay eşlik ediyor.Bulutlar başını almış giderken, sanki oralarda kendini kurban edeceklerı bir ayin düzenleniyor..o hisle irkiliyor..Nedensiz bir ürperti ve karmakarışık duygularla savaşırken;zamanın korkunç ve acımasız duvarlarına çarpıp sendelediğini hissediyor.
Kendisiyle yüzleşmeye korkuyor.Yaşıyor olması, hayatta ve ayakta durabiliyor olması tek kişilik dünyasında kendini iyi hissetmesine yetmiyor.Hayatına, ışık huzmelerinin pencere aralıklarından süzülmesi gibi dahil olanları unutmak istiyor.
İçinde bulunduğu ruh hali öyle karmakarışık ki..Adeta koca bir fare, seve okşaya çaktırmadan ruhunu kemiriyor. İşte o anda istediği tek şeyin ,ruhunu salıverip, suretiyle tek başına kalmak olduğunu düşünüyor.
Çalmayacak olan telefona takılıyor gözü.Sonrayı şimdiye taşımak ve yok olacağını bile bile kıyametler kopsun,ağaçlar köklerınden sökülsün,duvarlardaki resimler bir bir çivilerinden kurtulup tuz buz olsun diye dua ederken, bilinmeyen bambaşka bir evrene ışınlanmak istiyor.
Tek bir gözyaşı damlası gözünden yüzüne yuvarlanıyor. Yanıyor.Tek kişilik hayatının baş oyuncusu olarak kaçırdığı rollere, trenlere,kuşlara yanıyor.
Ve bir geleni bekliyor..Gelemeyeceğini bile bile...
YORUMLAR
Hoş bi yazı olmuş, kaleminize yüreğinize sağlık.
https://www.youtube.com/watch?v=1mqyepPzdMA
Güzel şarkıdır