Bir Cümle Üşüyünce
24 Aralık 2019, 01.38 A- A+Birileri çoktan gitmiş Leyla çoktan ölmüştür. Zor gelmiştir gidenleri uğurlamak. Gidenleri içinde yaşattığınız köşkler birikmiştir yüreğinizde. Her gece misafir olmuşsunuzdur köşk sakinlerine. Anıları baştan yazmışsınızdır yarım kalmışlıkları tamam eylemek için. Ve bir gün…
Sizden habersiz bilinmez bir karanlık çökmüştür şehrin üstüne. Pencereyi açtığınızda gökyüzünün gizemli rengi değildir artık gördüğünüz. Kanat sesleri yerine feryatlar sarmıştır dört yanı. Gökyüzünden kuşlar değil de kaybolmuş yaralı ruhlar geçtiğinde kanamıştır içinizdeki meleklerin gözleri.
Sizin gördüğünüz şey kocaman bir cesaret yitimi, çözümsüz sorular, bitimsiz karışıklar…
Bildiğinizi sandıklarınız aslında hiç bilmediklerinizle aynı yerdedir karanlığın içinde. Anlamaya çalıştığınız ne varsa daha bir anlamsızlaşmıştır.
Tüm bunlar olurken siz rüzgârın önünde savrulan toz bile değilsinizdir. Kimse ne varlığınızı ne yokluğunuzu hissetmiştir. Dışındasınızdır artık dünyanın, o ise gözünüzün önünde döneklik etmeye devam eder tüm işvesiyle. Bir sigara yakarsınız, duman kalır, siz gidersiniz uzaklara.
Siz sigarayla cebelleşirken birileri meydan ateşinde yakılmıştır oysa. İnsana dair tüm duygular isyana dahil olma yolunladır. Ölüm Vadisi hiç bilmediğiniz kadar soğuktur ve Antartika yangın yeri.
Bir yerlerde bir adam üşümüştür tüm yalnızlığıyla birlikte. Karanlığın içinde hissedersiniz varlığını. Acıları ulaşmıştır nesilden nesile. Binlerce yıl süren mücadelesi bir arenada son bulmuştur. İnsanın acımasızlığı karşısında taşa dönüşmüştür bedeni. Ne çok hasar görmüştür zaman içinde. Ayrı düşmüştür taş kesen kolundan, bacağından. Elbette sadece uzuvları değildir kırılan.
Asırlar öncesinde kalmıştır minik kızının cıvıltısı. Hala kulağındadır oysa “baba” diye seslenişi. Hiç ayrılamam dediğinden ayrı düşmüştür ve kavuşmak…
Bir cümle düşmüştür başka bir yerde bir kadının yüreğine, yağmurun toprağa düştüğü gibi.
Gözlerine bakıp o cümleyi söyleyebilmek için binlerce cümleyi ziyan etmiştir. Geç kalmıştır kadın , tam o cümleyi söyleyeceği anda artık adamın gözleri gözlerinde değildir. Benliğinden bir adam geçmiştir bitmek bilmeyen yolları mesken tutup.
Çiçeklerin kokusu yerine bir veda şarkısının kokusu gelmiş ve her yanı kuşatmıştır vedalar. Yarım kalmıştır düşleri, gönlünde uykuya dalmıştır gözünden düşmeyen yaşlar. Günü gelmemiş ayrılık günü görmemiş gözlere saplanmıştır. İsyan sükut olmuştur.
Gözleriniz karanlığa ne zaman alışmıştır farkına bile varmamışsınızdır, ışığı olmayan gölgeler düşmüştür hüznünüze. Kim söylemiştir o yalanı düşünmemişsinizdir bile. Hani ışıksız gölge olmazdı. Böyle bir gecede yüreğinizdeki köşklerin de ışığı sönmüştür birer biber. Ve şimdi siz de gitmişsinizdir, o anıları ışıksız köşklerde bırakıp.
Pencereyi kapatırsınız usulca, yitirdikleriniz bir tufan gibi dışarıda kalmıştır. Duvardaki yerinizi alırsınız sessizce, sizden kalan bir portredir nihayetinde. Üşümüştür söylenmemiş cümleniz. Bir cümle üşüyünce tüm cümleler iniz susmuştur.
Babette
YORUMLAR
Her zamanki gibi çok incesiniz.
Saygılar, sevgiler bizden efendim. Hüüüüüüpp Jiiiitttiniz :)))
Sevgili Asune, kelimelerimin size güzel gelmesi belki onları yakından tanıyor olmanızdandır. Zira sizde hepsinin anlamı mevcut. Onları kavga ettirmeden bir araya getirme beceriniz bir annenin bütün çocuklarını bir arada tutma becerisi gibi. Seviyorsunuz onları. Ve görüyorum ki kelimeler de sizi seviyor yoksa böylesine açmazlardı size kendilerini. Teşekkür ederim güzel sözleriniz için . Bekliyorum yazınızı
Helincem, sen bana iyi geliyorsun, bu net. :) Seni görünce bi şenlik kaplıyor içimi. :) Şiir gibi, su gibi olan sensin, seviyorum seni.
Teşekkürler arkadaşlar
...........................................
Herkesin var kırık dökük bir hikayesi, belki bir yerlerden tanıdık bir yüz oluyor yazılanlar. Eski bir dost gibi, hani kalmış bir yerlerde ama unutulmamış gibi...
Hava soğuk. Cümleler üşüyor, düşler üşüyor. İşin aslı ben de üşüyorum. :)) Bi battaniye hiç de fena olmaz hani. :))
Çay mı içsek ne :)
Ben de teşekkür ederim yorumunuz için. Bekliyorum yeni yazılarınızı.
İtiraf etmeliyim ki yazma isteğimin köreldiği şu günlerde birinin aylar öncesinde kalmış yazımı bulup okuması hoşuma gitti.
Teşekkür ederim.
Kelimeler satırlara düştüğünde rüzgârda savrulan kartal tüyüne benzer, onu sahiplenecek bi kızılderiliye ihtiyacı vardır. :)