gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İlk Atama

30 Aralık 2019, 19.25
A- A+
İlk Atama
Zaman zaman tekrarlara düştüğüm oluyor. Çünkü yazılarımı doğrudan, bir ön çalışma yapmadan bilgisayara yazıyorum. Okuyanlar kusura bakmasınlar.
1952 yılında 12 yaşımda girdiğim Kepirtepe İlköğretmen Okulu' ndan 1958 yılı Haziran ayında mezun oldum. on yediden on sekize yatay geçiş yaptığımız, artık ne tam çocuk, ne de henüz tam delikanlı sayıldığımız; çevremizdekilerin de ne olduğumuza karar veremedikleri, ne deve ne kuş evresi! Konuşurken sesimizin " Hadi bakalım ; olgunlaştın artık" diyerek kalınlaşayım derken " Dur bakalım. Acele etme daha vakit var." der gibi istem dışı, inceldiği; ellerimizi kollarımızı koyacak yer bulamadığımız, o şaşkınlık ve mahcubiyet zamanı. "İsteseniz de istemeseniz de" - Bu laf; bir, günümüz büyüğünden alıntıdır- Artık öğretmeniz! Diyarbakır, Çermik, Aşağı Şıhlar macerasını yazmıştım.
İstanbul Eğitim Enstitüsü yılları ayrı bir yazı konusudur. 26 Haziran 1960 tarihinde ilk görev yerim Hacıbektaş Ortaokulu'nda göreve başladım. Okula çok yakın okul müdürünün üst ön dairesinde oturduğu evin üst arka dairesini kiraladım. Ev, önde altlı üstlü iki, aynı şekilde arkada da iki olmak üzere dört daireli bir bina. Üst dairelere dıştan merdivenle çıkılıyor. Nur içinde yatsın rahmetli nineciğimle yorgan, döşek bir kaç parça eşyamızı getirip buraya yerleştik. Okul müdürü Emrullah Bey kırk yaşlarında, esmer, zayıf, ortadan biraz uzun boylu yakışıklı bir adamdı. Bir kaza sonrası, sağ diz kapağı hareket kabiliyetini kaybettiği için, kalçadan adım atarak yürüyor; otururken de bacağını uzatarak oturmak zorunda kalıyordu.Çok espritüel şakacı, neşeli bir insandı. Bir oğlan bir kız iki çocukları vardı. Oğlan ortaokul birinci sınıfta ayni zamanda öğrencimdi. Kız sekiz yaşında ilkokul öğrencisiydi. Çok güzel, çok sevimli, çok canayakın çocuklardı. Okuldan çıkınca hemen bize gelirler bana Ali Abi, nineme de "nine" derlerdi. Bir aile gibi olmuştuk.Yalnız; müdür çok içki içerdi. Karısı Kevser hanım çok; saygılı, çocuklarına evine çok bağlı bir kadındı.
Hacbektaş Ortaokulu'nda beş yıl çalıştım.Beşinci yıl okula bir fen dersleri öğretmeni atandı.Ufuk Güngör. Ben o yıl Suluova Ortaokulu Müdürlüğü'ne atandım.Ninem, Hacıbektaş'tayken görmüş, beğenmiş benim de gönlüm vardı. Yozgat'a ailesine istemeye gittik. 1966 yılında Yozgat'ta evlendik. Kısa bir süre önce vefat etti. Allah gani gani rahmet eylesin. Onu herkes Ufuk Çakır olarak bilir. Üç kızımız bir oğlumuz oldu. Oğlumuz kalbindeki bir rahatsızlık nedeniyle vefat etti. Bir şey söyleyemiyorum. Sözün bittiği yer. Allah'ın rahmeti üzerine olsun, nurlar içinde yatsın. Kavuşmak nasip olur inşallah.
Bundan sonraki yazı kesin Suluova ve sonrası ile ilgili olacak. Sağlıcakla kalın.
AliÇ.

YORUMLAR

31 Aralık 2019, 17.21
ALİÇ. Abi.....

Yine öykü tadında , buram buram yaşanmışlık kokan bir yazı.Hiç sıkılmadan okudum. Kaleminize saglık. Böyle üyelerın anlayabileceği dilde yazılar görmek sevindirici.

Kaybettiklerinize allahtan gani gani rahmet diliyorum..mekanları cennet olsun.Size de uzun ömürler ...
01 Ocak 2020, 15.38
Sevgili Kayıp_İnci yazılarımı değer verip okuduğunuz için çok teşekkür eder. Baş sağlığı dilekleriniz ve acımı paylaştığınız için sağolun varolun. Allah size acılar göstermesin. Selam ve sevgilerimle... Mutlu yıllar diliyorum.

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın