Bizim köyde düğünler perşembe günü başlar, pazar günü sona erer.

Kına gecesi kadınlar gelin evinde toplanır. Geline kına yakılır. Kınayla birlikte avucuna bir Reşat altını konduktan sonra ellerine kırmızı ipekli eldivenler geçirilip bileklerinden bağlanır. "Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar. / Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler / Annesinin bir tanesini hor görmesinler." türküsü kına gecelerinin vazgeçilmez türküsüdür. "Gelin ağlatma türküsü" olarak söylenen bu türkü söylendiğinde yalandan da olsa(!) gelin ağlamaya başlar. Bu ve darbuka eşliğinde başka türküler de söylenerek kadınlar , anneler, kaynanalar, kızlar; ikişer ikişer karşılıklı, çiftetelli, karşılama ... vb oyunlar oynarlar. Bu arada gelin, başı kırmızı ipek bir yaşmakla örtülü olarak oturur.-kesin olarak bilmiyorum ama- oyuna da kaldırılır belki de.

Damada gelince; damatlık lacilerini giyinmiş, mendil cebinde üçgen şeklinde katlanmış beyaz bir ipek mendil, olmazsa olmaz! Şaşkın şakın bakınır.

Damat, evinin önünde bir sandalyeye oturtulur. Berber damat tıraşına başlayacak...Davul zurna hareketli kıvrak bir oyun havasına başlar. Gençler, damadın akrabaları, arkadaşları, kolbastı, zeybek, harmandalı... vs. oynarlar. Berber parmağıyla usturasının keskin tarafını kontrol eder gibi yapar." Hay Allah! Bu ustura körelmiş! Kesmiyor! Ne yapsak?" diye yakınmaya başlar. Damat yanındakilerin de uyarmasıyla berberin cebine bir miktar para koyar. Berber hiç de acele etmeden tıraşa başlar. Zaman zaman usturanın kesmediğinden yakınarak tıraşa ara verir. Böylece bir kaç kez.daha para alır. Tıraş sırasında, üzerinde "delme" denilen bir yelek, şalvarının üzerine uzun bir etek giymiş köçek gelir. İki elinde çakkıdı çakıdı öttürdüğü zilleriye kıvrak bir oyun tutturur, gerdan kırar, göbek atar. Yanlış anlamayın köçek erkektir. Öyle yumuşak falan da değil. Karayağız, bıyıklı Anadolu erkeği. Belki çocukları olan bir aile babası. Köçeklik mesleği! Damadın önünde mesleğini icra edip bahşişini alır.

Davulcu zurnacı da bahşişini alır damat evinde ve gelin evinde düğün pazar günü akşamına kadar sürer. Sıra gelin almaya gelir. Gelin beyaz gelinliği, bazı yörelerde kırmızı. genelde beyaz duvağı, beline bekaret belirtisi olarak bağlanmış kırmızı kurdelesiyle varsa abisi, erkek kardeşi yoksa babası tarafından damada teslim edilir. Gelinle damat süslenmiş, üzerine gelin ve damadın isimlerinin baş harfleri, ve "Evlendik mutluyuz." cümlesi yazılmış arabaya binerler. Arkada konvoy halinde akraba , arkadaş, eş dost arabalarının, korna sesleri davul zurna gümbürtüsü eşliğinde, gelin damadın evine alınır. Bir süre sonra damat da sırtına yumruklar vurularak gelinin yanına gönderilir. Onlar ermiş muradına. Mutlu son.

AliÇ.