gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Hayatımızı Değiştirmek

20 Ocak 2020, 21.45
A- A+


Bir hikaye okumuştum kısa ama net. Onu sizlerle paylaşmak isterim aklımda kaldığınca... 
Bir gün, demiryolu görevlisi iki yaşındaki oğlunu işe götürür. Bu adam trenlerin ray değiştirmesi
için gerekli kolları çekmekle görevlidir. 
Tam rayı değiştirmesi gerektiği sırada, çocuğu rayı değiştiren  kolun altına düşer. İki tren hızla birbirine
 doğru yaklaşmaktadır. Adamın fazla zamanı yoktur. Çocuk  iki metre aşağıda kolun altında sıkışıp kalmıştır
 ve eğer rayları değiştirmezse, iki yolcu dolu treni  çarpışacaktır.
 Bu yüzlerce ölü demektir. Ama kolu çekerse de kendi çocuğunun hayatına son verecektir. 
Bir karar vermesi gerekir. Ya çocuğu ölecektir yada yüzlerce kişi.. 
Adam trenlerin çarpışmasına saniyeler kala kolu çekmiştir.....

Hayatta bu kadar zor seçenekler arasında kalarak mı karar vermek zorunda kalıyoruz? 
Peki bir karar alırken aldığımın doğru bir karar olduğunu nasıl anlayacağım? İlla yaşayınca mı? 
Daha öncesi yok mu bunun. Hangi konuda eksiğim olduğumu nasıl bileceğim?

 Peki bir insan kendini her  konuda donanımlı yapabilir mi? Mümkün mü? Eğer öyleyse biz birey olmadan 
önce beni yetiştiren  ailemin bu konudan haberi yok muydu?
 Peki neden hep katı kurallarla yetiştirildik. Neden benliğimizi  yetiştirmeye çalışmadılar? Ne derler
 konusunu kenara neden bırakamadılar..

Offf kafamda deli sorular... Kimine cevap bulabiliyorum kimi soruların cevaplarını yaşayarak
 öğreniyorum. Anneme ve babama birşey diyemiyorum. Hakkın rahmetine kavuştular.  

Hayatımda karar alsam. Desem mesela;
Zor olanı yapmayı seçmeyeceğim, hayatımı basitleştireceğim. Desem ki; yorulmadan yaşamak istiyorum 
artık hayatımı. Öyle mutlu olmak istiyorum. Biraz mücadeleye stop demek istiyorum. Risk olmadan da bir 
hayat geçebilir tabiki. Değil mi? Ama hayat aldığımız kararları durup düşünerek zaman geçirmeyecek kadar kısa. Risk almak lazım.
 Bir yerde okumuştum  "Riskten kaçmak, yaşamdan kaçmaktır" diyordu. Alkış diyorum... 

Ve çok iyi bildiğim hatta emin olduğum şey ise;
Benden başka kimse beni değiştiremez. Ve hiç kimse beni bu yoldan alıkoyamaz...
Hayatımı değiştirmek ne gizemli ne de karmaşık aslında. Ne istediğime, ne yapacağıma karar 
vermem yeterli.

Bir çocuk gibi korkusuz ve coşkulu olmak çok mu zor artık.
Geçtik mi bunları... HAYIRRRR ki...  Ben hala inatla öyle olmak istiyorum.
 İçimdeki çocuğun büyümesini istemiyorum, heyecanını kaybetmesini istemiyorum. 
 Bu yüzden artık kendimle konuşurken kendimi kırmadan, yıkmadan konuşmak istiyorum. 
Neden hayatım boyunca kendimi kürek mahkumu gibi hissedeyim?
 Neden geçmişin beni follow me yapmasına izin vereyim ki? Ben artık değişmek ve hayatımı 
sil baştan yaşamak istiyorum. Güneşin içimi ısıtan ışıltısını yüreğimde hissetmek  istiyorum.
 Ohh be hayat buymuş demek. Neden olmasın? İstersem olur.


Hayatımızdaki batan şeyler tam batmadığı için sanırım harekete geçmiyor olabiliriz.
 Tıpkı paylaşacağım hikayedeki köpeğin durumu gibiyiz. ..

"Bir gün bir çift arkadaşlarını ziyarete giderler. Köpek şöminenin önüne uzanmıştır. Yalnız birkaç 
saniye aralıklarla ulumaktadır. On beş dakika geçtiği halde, köpek hala ulumaya devam eder. 
Dayanamayıp arkadaşlarına sorar çift; "Köpek neden uluyor, neyi var?" Sahibi oldukça rahat bir 
şekilde; O mu? Önemli birşeyi yok. Sadece çivinin üzerine oturmuştur. 
Peki neden kalkmıyor? diye sorarlar. "Yok canım, o kadar da batmıyor" diye cevap verir."


Biliyorum ki herşey benimle başlar. Hayatımda ne yapmak istediğime karar vermemle başlar.
 ...KARAR VER VE İLERLE... Bu kadar basit. ..

Naif  bir dil ekleyesim var yazıma...
Biz aslında bir orkestranin şefi olmak için çaba sarfederiz. Ancak görüntü şarkıcıdır. Geri planda olup 
şarkiciyi yönetmek isteriz. 
Bir duvarin ardindakileri merak etmek ya duvari yikmak ya da üzerinden
 atlamaktir. Çok duvar var içimizde. Kendimize engel olan. Öyleki su kisacik hayatta daha karar 
vermeyi sorguluyoruz. Neyi nasıl yapacagimizı düşünuyoruz.  Yasadiklarimizi anlatiriz
 icimize. Tren rayindan cikarsa ölüm olmazı düşünmemek var. Ya da çocuğunun ölümünü izlemek.

 Ne karar verirsek verelim risksiz olabilemez. Biz insanlarin inancina göre hayatlar ve hayaller vardır. 
Beden bir cesettir. Sadece giysi. Bedenin icinde asıl vücudun varliğini bilemeden yasamak insani  cahil eder. 
Önce bir başkalaşım yapmayalim içimizde. Değisim sadece istemekle olmaz. Ona gerekli altyapiyi 
hazirlamak lazim gelir. Ilerisini dusunmek gecmisi unutmamak bize karar verdirmez  kimi zaman. 
Iste duvarlarin tuglalarini birbir boyle dizeriz. Halbuki icimizden geldigi gibi yasamaya 
calismak degil aslinda anlatmak istedigim. Var olani gormek. Bir şiiri okurken ana temasini anlamayiz. 
Duygusuna bakariz yuregimizi oksarsa severiz. Ama ana tema nedir bilmeyiz. Peki insanin ana temasi ne?
 Değişim dedim. Sen sana gore değişirsin ama baskasina göre aynisindir. Sendeki değişimi görmeyenlere 
kizarsin.

 Yasamin en guzel hali karar alabilme. Karar ruh bedendeyken verilebilecek birsey. Özgür olduğumuz su 
kisacik hayatta ister yagmur altinda kalip islanmayi sec ister semsiye kullanmayi. Yağmurun 
yağmasina engel olabilir misin? Olamazsın. Hayatta bazen elimizde olmayan olaylarla karşılaşabileceğimiz
 gibi...
Ne karar alirsak alalim değişim adina bizi biz yapan maneviyatin  degismesinden baslamaliyiz.
 Cünkü kalbin değişimi ağir ve zor imtihanlardan sonra gelir. Biliyorum illa degismek sartmi diyeceksin.
 Bir kendinize bakin. Mutsuz bir hayat sahibi iseniz değisim öncelik. 
Karari vermek sadece cesarettir...

Naçizane son sözüm derleme toplama adına ;
Aldığımızdan daha fazlasını istediğimizi kabul edebilirsek, acıları sadece istemeyerek de olsa kabul ettiğimiz bir misafir olarak görürsek, bütün gücümüzü toplayıp hayatımızı değiştirebiliriz. 
 Sağlıcakla kalın....

YORUMLAR

21 Ocak 2020, 17.41
Offff! Hangi birine cevap vereceğimi şaşırdım.
Hayat akarsu üzerinde akarsuyun gidişine bırakıp, karşıdan gelen engellere göre kendime yön vermek gibidir. Bazen bir yerlerini vurursun engellere. Bazen akar gidersin. Arada vahalar gelince karşına durup bakmak istersin. Merakını gidermeye bakarsan vahşi hayvanlarla karşılaşabilirsin. 

21 Ocak 2020, 18.47
Blog portala hoşgelsin aryafiruze.
Guzel bir çalışma olmuş. Başından sonuna kadar. Özellikle son paragraglara gelirken sonu nereye varacak diye heyecanla okudum. Ve tam manasıyla bitirici vuruş olmuş. Tebrik ederim...
Ama aklima takılan bir soru var.
Verdiğimiz  kararların hepsi bize mi ait?
Niyet kalbe gelir. Akıl onaylar. Beden o karara göre yaşar...
Kalbe giren niyet üç yerden beslenir.
1-) Rahmani.
2-) Şeytani
3-) Nefsani

Sıraladığım bu sebepler niyeti belirler. Akıl ise karar verir. Doğru karar vermek için ilim gerekir.
Bazen öyle bir karar alırsın hayırli gibi gelir soni şer olur. Bazen hiç istemedigin bir kararı vermek zorunda kalirsın o da hayır olabilir.
Velhasıli insanin cuzi iradesi var. Kulli irade sadece Yaradandadır. Hayat yol ayrımlarıyla doludur. Her kararın neticesini bilemeyiz. Ama kararımizin iyi olmasi için dua etmeyeliyiz. Ve en onemlisi dogru karar almak için dogru insanları rehber edinmeliyiz...
21 Ocak 2020, 19.03
Cancalsciss yorumunuz için teşekkür ederim. Yazdıklarınızın her kelimesine katılıyorum. 
Benzetmeleriniz )) çok yerinde ve isabetli olmuş. Tekrar Teşekkür ederim zaman ayırıp yorum
 yaptığınız için. Saygılar...
21 Ocak 2020, 19.08
Naif hoşbuldum. Öncelikle aklınıza bir soru takıldığı çin memnun oldum)) 
Verdiğimiz kararların hepsi bize ait sadece etkenler, faktörler ne yönde karar alacağımızı belirler. 
Bazen o karaı almaya istemeyerek de olsa almak zorunda kalabiliriz.
Niyet kalbe gelir. Gerisi Takdiri İlahidir.
Bizler insanız. İlim sahibi olmasak da yaşadıklarımız ve tecrübelerimiz doğrultusunda karar alırız tabii bu naçizane benim fikrim Bu kimseyi bağlamaz. Her şerde bir hayır vardır derler. Bu ispatlıdır. ve çok doğrudur.
Doğru insanı rehber edinmek konusunda haklısınız. DOğru insanı bulduğumda söz kendime rehber 
edineceğim.))
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Saygılar...
23 Ocak 2020, 07.23
merhaba, yazınızı okudum hoş sorgulatan. akıcı ve iyiye yönlendiren bir yazı olmuş bu yüzden öncelikli  tebrik ederim.
Piskolojiyle ilgili ve bu konuda okuyan biri olarak, son dönemde okuduğum bir kitaptan bir söz paylaşmak istiyorum,

  "bilincinize getirmediğiniz her şey, karşınıza kader olarak çıkar"
                                                                                 Carl Jung
Birçok aldığımız kararı neden o şekilde aldığımızı sorgulamayabiliriz, her nekadar insana tüm aldığı kararlar bilinçli gibi gelse de, aslında  bilinç altında yatan derine attığımız şeylerin etkileriyle birçok kararımızı alıyoruz. Bu noktada, tam da bu yüzden bilinç altına neleri attığımızı orada neleri sakladığımızı su üzerine çıkarıp bilinçli hale getirmemiz gerek. Bizi yönlendiren anlamlandıramadığımız şeyleri anlamlı kılacaktır. Farkındalık önemli hayatta, insanın başına herşey gelebilir, yanlış karar alabilir, doğru karar alabilir, ama neyi neden yaptığı neyi neden seçtiğini bilmesi bir sonraki seçimini değiştirebilecek tek yoldur. Sebebini bilmediğimiz. hiçbir şeyi malesef değiştiremeyiz. Değişim için farkındalık şart. Yoksa döner dolanır aynı şeyler başımıza gelir aynı kararları farkında olmadan alırız, sonra işi kadere bağlarız. Artık şunu kabullenmemiz gerekiyor KADER"i yazan bizleriz. Bu yüzden yaşadıklarımızın sorumluğunu almak, kabul etmek de bunun için önemli bir adımdır.

Bu konuda çok şey söyleyesim var :) ama yazının önüne geçmeye hakkım olmadığını düşünüyorum.
İlk hikayedeki sorunuza herkesin cevabını da merak etmiyor değilim. Bu konu havada kalmış, sadece 2 seçenek var denilmiş ama emin olun hezaman görülmeyen başka birçok seçenek mutlaka vardır.  Demiryolu ray değiştirme de bilgim olmadığı için  sahneyi doğal olarak canlandıramadım, ama  hem çocuğunu hem insanları kurtarcak bir yol olduğundan eminim, kaldı ki bu  kadar tecrübeli çalışan biri mutlaka 3. bir seçeneği de biliyordur, ya da o an bulabilir, mini hikayenin ilettiği mesaj da açıkçası hoşuma gitmedi




23 Ocak 2020, 11.09
EuDaimonia bilinç altına inemediğimiz zamanlarda bir uzmana başvuruyoruz çoğu zaman. Dediğiniz gibi oraya inebilsek sorun çözülecek. Ve farkındalık . O olmazsa değişim olmaz haklısınız.
Hikayede anlatılmak istenen kararlarımız o kadar zor şartlarda mı alınıyor. Bunu sorguluyor.
Yorumunuz çok isbetli ve anlamlı olmuş benim için. Teşekkür ederim...
Saygılar...
24 Ocak 2020, 14.52
Cafo07 sizin yazılarınızı ben de okuyorum. Öncelikle sizin de kaleminize sağlık...
Yaptığınız yorum ve bonuslar )) için de teşekkür ederim. ve köpek konusunda haklısınız. Ben de direk satardım))
Çocukken içimde bir coşku olurdu ona istinaden benzetme yaptım. Şu an çocuklar ne alemde 
hiç bir fikrim yok((  
Saygılar...
24 Ocak 2020, 14.56
asune çok incesiniz. Dediğiniz gibi kararlarımızı başkalarının mutluluğunu da düşünerek alabiliyorsak 
o zaman olmuşuz demektir. Yorumunuza çok teşekkür ederim. 
Ben de sizin yazınızı okudum. Kaleminize sağlık.
Saygılar...
24 Ocak 2020, 17.01
Duygularını kaybetmiş insanlar, üzücüsünüz. Duygusu olmayan insan bedeninde ruhu olmayan bir makinadır. Alfa romeo reklamı gibi oldu. Aslında insan sevgisiz yaşayamaz. 
Hani jean valjean, cosette e sahipleniyo ya sefillerde
Sonra bi azılı katil bir başkasına sevgisini kusuyo.
İşte kimi diğer insanlar ve kendi sevdiği insanlar diye ayırıyo ya.
Birilerini karşılıksız sevmek gerek bu evlat, karşı cins, ata akraba dışında olmalı ki,
Bedene ruh bahşetmeliyiz. Yoksa yazık bize...

24 Ocak 2020, 19.39
Cancalsciss farklı ve genel bir yorum olmuş. Sevgi olmadan yaşam olmaz. İnsanları sevmekle 
başlayabiliriz. Karşılıksız menfaatsiz sevmek gerçek sevgi. Çok teşekkür ederim yorumunuza.
Saygılar...
24 Ocak 2020, 23.56
Aryafiruze bilmeni isterim ki sen kararını çoktan verdin...
Senin kalbinde olan biri var hayatında...
Sen hayatını benle değiştirdin...
Ve sen benim için çok değerlisin...
İyiki varsın.
26 Ocak 2020, 23.53
Naif seninle ilgili "iyi ki" lerim öyle çok ki... Tesadüflere inanmazdım seninle bu değişti. 
Ve sen de benim için çok değerlisin... İyi ki blogunu okumuşum ve iyi ki varsın...
Sevgilerimle...
27 Ocak 2020, 18.51
Şimdi yorum yapmak için
yorum yazarsam üzülürüm
dile gelmiş bu güzel kêlâmlar varken,
huşû  ederim yorum yazmaya
Kaleminiz daim olsun yüreğinizden dökülenlerle beraber..
27 Ocak 2020, 19.34
Noname çok incesiniz . Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sizin de kaleminiz daim olsun...
Saygılarımla...
29 Ocak 2020, 00.49
Kalemin daim olsun yüreğinden dökülenle emeğine yüreğine sağlık kardeşim.
29 Ocak 2020, 10.27
Murat.. rahmetli babamın adına sahip olan kardeşim... Dileğin için bloguma yorum yaptığın için
çok teşekkür ederim... Herşey gönlünce olsun...
Saygılar...
11 Mart 2020, 18.45
Ne güzel bir yazı elinize sağlık..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın