gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Sonsuzmudur Bu Hayat?

21 Şubat 2020, 14.36
A- A+

Kocaman bir dünyada yaşamaya çalışıyoruz.Karnı büyük, obur  dedikleri o yerde. Sarısı,  beyazı,  siyahı.Tenimiz, saçımız, göz rengimiz, burun yapımız vs vs bir sürü farklı fiziksel özelliklerimizle  her birey antropolojinin baş kahramanları.

Dünya, kocaman bir küme .Bizlerin hayatları da onun alt kümeleri. Kendi dünyalarımızın içinde bizlere sunulmuş olan hayatın süresi belli.Kaçımız bunu tam anlamıyla değerlendirebiliyoruz? Kaçımız sevdiğine ''seni seviyorum '' diyebiliyor?  Kaçımız hayatı ertelemiyoruz  ya da yapmak istediklerimizi anında yerıne getiriyoruz?

Bazen, çok sevdiklerimizi bile; farketmeden ya da istemeden incitebiliyoruz.Yarını göreceğimiz ne malum. ''Yarın hatamı telafi ederim, gönlünü alırım'' demek yerine anında özrümüzü dilemek  değil midir en güzel haslet.Hayat son sürat geçiyor. En küçük toleransı yok.O bizi mağlup edeceğine biz ona bir çelme taksak, ümitlerimiz yarınlara tutsak olmadan, günü gününde yaşasak ne güzel olurdu.

Ne sevgimizde cimri olalım ne umutlarımızda karamsar.

Nedir yaşamak?

Hedeflerimize ulaşmak, hayallerimizi gerçekleştirmek ya da  mutlu olabilmek için çaba sarfetmek midir yoksa sadece nefes almak mı? Sadece nefes almak olsa diğer canlılardan örneğin bir ayrık otundan   ne farkımız kalırdı....

Hepimizin varacağı nokta tek.En çok korkmamız gereken şey tekdüzelik.Robot  misali, hayatı rutine bağlayıp, heyecandan uzak, boşa aldığımız nefeslerin sayısını bile farketmeden sona yaklaşmak çok acı değil mi sizce de? Yaşayalım...Yaşıyor gibi yapmayalım bize bahşedilen şu hayatları.

Ne yapmalıyız peki? Sonsuzmudur bu hayat?

Ben kendi adıma;  mutluluğun elimi sıkı sıkı tutup hiç bırakmamasını istiyorum. Onunla birlikte hayatın dar sokaklarını, bilinmeyen yörelerini keşfetmek istiyorum. Gün gelip de yaş kemale erdiğinde, geriye dönüp baktıgımda, yaşadığım hayatı gerektiği gibi yaşayıp yaşamadıgımı sorguladığımda, kendime, sadece kendime  hesap verebilirsem ne mutlu bana.

Sizler de boş durmayın.Size sunulmuş hayatları dolu dolu yaşayın.O  hayatlara hakkını  verin ki son pişmanlık faydasız demeyın.Keşkelerle boğuşmayın.''Dolu , dolu yaşadım.Kendi hayatımı yaşadım.Dün olanlarla hayata kahretmedim. Yarın ne olacak diye  evhamlanmadım. Bugünü layığıyla yaşıyorum'' diyebiliyorsanız ne mutlu size....

 Yitirdiklerimize, kaybettiklerimize, gidenlere rağmen hayat güzel, yaşamak güzel...Tadını son demine kadar çıkarmaya çalışalım...

Umutlarımız hep taze kalsın.Sevgi yoldaşımız olsun.

YORUMLAR

23 Şubat 2020, 02.12
Nostalghia filminde '' mutluluktan daha önemli şeyler oldugu''  söylenmiş ya, belki de o daha önemli şeylere ulaşmak da mutluluğun yapı taşlarını oluşturacaktır sevgili asune.Sen de sağ ol var ol...

Nostalghia dedin de yeri gelmişken okurlarla başlangıc ve final kısmındaki parçayı paylaşalım mı ? Ne dersın?

https://www.youtube.com/watch?v=5DWpeuvfk_k



23 Şubat 2020, 02.47
Eskidendi kocaman dünyanın büyüklüğü kaldı mı ki dünyada, insanın yok etmediği!
Gözü doymadı insanoğlunun işgal etmediği bir yer mi? kaldı
--buzullar mı? Mars mı sıradan güneş var keşfedilecek bu imkânsız görülen şeyleri yapıyor insan
gönül almaktan aciz kalıyor be zeryya .

28 Şubat 2020, 12.35
" Umut " insanın ekmeği gibidir. Umutsuzluk ise ekmeğe muhtaçlık gibidir.
Bu yüzden “Lâ tahzen, innallahe meanâ” diyoruz ki, Sabr erdemliğini gösterenler umutlarınında gerçekleşeceklerini unutmasınlar. 

Güzel bir söyleyiş olmuş sevgili; Zerya eline , kalemine, yüreğine sağlık olsun..

  SeLam ve Duâ ile kal.
28 Şubat 2020, 16.31
Haklısın çewik.Zaman olur dağları yıkarız, bazen enginlere sığmaz taşarız. Aya çıkarız, marsı keşfederız de kırdığımız yürekleri onarmaktan aciz kalırız, özür dilemeyi küçüldük  sayarız...

Sevgili Noname, teşekkürler yorumunuz için deyip Zülfü Livaneli'nin en umutsuz günlerde yazdığı bir şiirini paylaşmak istiyorum izninizle...

 
Nasıl Başlarsa fırtına

Öyle diner birden bire

Bir ışık parlar yeniden

Karanlıklar arasından

Umudu kesme yurdundan


Şah damarı vurulsa da

Dört bir yandan sarılsa da

Işık yener karanlığı

Bak çocukların gözlerine

Umudu kesme yurdundan


Kara kışın buzu bile

Sürmedi sonsuza kadar

Bahara döndü sonunda

Filiz sürdü kar altından

Umudu kesme yurdundan

ÇOK İLGİLİ OLMADI BELKİ BLOĞUMLA AMA İLLA Kİ PAYLAŞMAK İSTEDİM İŞTE:(((((((


Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın