Baba engeline takıldı bu hevesim. İstediğim hedeflerime! varmak için önce baba engelini aşmalydım.Efendim, babam yurdun ücra bir köşesinde hatırı sayılır zengin çiftçilerden biri idi.

Babasından kalan arazileri vardı. Onun döneminde okul olmadığından, askerlik yaparken okuma yazmayı az da olsa çözmüştü . Açıkcası , normal eğitime sıcak bakmazdı.

 _Yalvardım ikna edemedim ,okuyupta öğretmen mi olacan öğretmen maaşı kaç para ben onların ömür boyu alacağı maaşı, 3 aydan ırgatlara veriyorum derdi. İlkok ul bittimi ırgat namzeti hazırdı onun için.

Anneme yalvardım onu ikna etsin diye. Annem, bir şartla ikna ederim ''dediklerimi yaparsan'' diye nerdeyse tehdit etti.

Gözü kapalı kabul ettim teklifini. Amacı nedir, ne ister diye bakmadan kabul ettim. Bakraçla çeşmeden su taşımaktan tutun da, koyun keçi peşinde koşturmaya, onları yedirip sağmaya kadar. Bir dediğini iki etmeden koşuşturup durdum,

İlkokul diplomamı alalı bir yıl olmuştu.Koca bir yılım yalvarmak, çalışmak, koşturmakla boşa geçti.

2. yılım da heba olmamalıydı Bir çare arıyordum adeta minicik beynimle !! Birgün ilçeye gitmeyi aklıma koydum.Köyümüzle ilçe arası 23 km idi. Paramı vardı gidecek? Ya bir kamyonun sırtında gidecektim, ya da yaya gitmeyi göze alacaktım. Elbette 2.yol benim için biçilmez kaftandı.

  _Sabah ezanıyla yola düştüm. İlçeye gittim. Kaymakalık makamına vardım .Kalemi beni sorguya alsada haklıydı. O yaşlardaKİ bir çocuk kaymakamdan ne isterdi ki ? Yada ne işi olabilirdi kaymakamla. Israrlarım işe yaradı. Sonunda kaymakamın önündeydim. '' Buyur dedi seni dinliyorum'' baştan aşağı beni süzerken.

Deyim yerindeyse babamı şikayet ediyordum. Bu, alışmamış bir durumdu. Hem kaymakam için, hem de yaşadağım coğrafya için alışılagelmiş normal bir durum değildi. Kaymakam ''belki durumu yok babanınızın diyordu da kendi de inanmıyordu dediklerine. ''Olur mu efendim, babam köyün en zengini dedim. Kaymakam baktı ki beni ikna edemiyecek karşısındaki koltuga en nihayet oturmamı söyledi. Çekinerek otursam da kalbim yerinde çıkacak gibi çarpıyor, gözlerine bakıyorum, bir umut derdime çare olacak mı diye.

 _Devletimizin parasız yatılı okulları var fakat ailesi olmayan yetimler, yahut durumu olmayan aileler için. Senin durumun özel. Bu fırsattan seni nasıl yararlandırabilirim diye düşünmeliyim dedi,kaymakam.

 _Aman allahım kalbim yerinde çıkacaktı adeta !

 _Seni imtihana yazdıracam sınavdan geçersen okumayı hak kazanacan dedi. Bölge yatılı okulunu aradı.Adımı yazdırdı. Şu an yazarken bile yaşıyorum o anları. Sonunda başarmıştım.Sınav günümü öğrenmiştim. Vakur, kendinden emin, yaşı çocuk eylemi büyük , yetişkin bireylerde olmayan adımlarla geri döndüm köyüme.

 _Tüm gün beni aramışlar işlere koşturmak için bizimkiler . ) ) Çok iyi biliyorum ki nereye gitiğimi bilseler önüme engel koyarlardı. O zamanlarda bunu söyleme lüksüm yoktu. Bu heyacanı biriyle paylaşamiyordum. Şimdi gamyuncularla paylaşıyorum, onlara kısmetmiş nerden bilebilirdim. Sınav günü, yine yaya vaziyette yolara düştüm. Ardından da bu kez sınav sonuçlarını öğrenmek için o yolu teptim. Bölgede 1. Olmuştum. Uçuyordum, ağlıyordum, kanatlanmıştım, özgüvenim tavandı.

 _ Kayıt olmaya gittiğimde okul idaresi bana bir liste verdi. Takım elbise, kravat, gömlek, 6 adet de fotoğraf v.s. Bu listeyi görünce inanın ayaklarımın bağları çözüldü. Sevincim buruk, dilim döğümlenmişti. Bu listedekileri kim, nasıl alacaktı. Ya da nasıl alabilirim senaryolarI aklımda uçuşuyordu.

Köye döndüğümden nerdeydin diye sorduklarında artık çaresizdim. Söylemenin vakti gelmişti.

''Sınav sonuçlarımı öğrenmeye gitmiştim'' dedim. Korkmadan, yalan söylemeden !!

 _Ne sınavı bu, nerden çıktı, kim götürdü, nasıl gittin, bizim neden haberimiz yok.... Çapraz sorular peş peşe geldi.Mecburen herşeyi baştan sona anlattım. Artık güvendeydim ve huzurluydum. Babama listemi uzatım. Asla almam bunları, ben seni okutmayacağımı söylemiştim. Karışmıyorum ilgilenmiyorum, listen de umurumda değil deyip yürüdü gitti. Bu kez liste derdi başladı bende.

Koca bir gece boyunca uyumadım ..Sabahlara kadar çözüm bulmaya çalıştım. Aklıma bir fikir gelmişti ama olabilirmiydi bilmiyordum. Korkuyordum bir yandan da. Deneyecektım yine de aklıma gelen şeyi.

 _Bizim memleketin ticaretleri 9 .ayın sonlarında olurdu, örneğin çifti ekini , ya da hayvanlar 9 ay vadeyle satılırdı. Babam da tosunları vermişti tüccara ve tüccarda alacağı vardı. Yatağımdan hızla kalktım. Uyumanın zamanı değildi. Bir an önce yola düşmeliydim.

 _Tüccardan listemi karşılayacak parayı babam istiyor diyerek aldım. İlçeye gittim. Tüm listemi göğsümü gere gere aldım. Artık okuyacaktım. Herkese ve herşeye rağmen......

DİP NOT:)))))) (Aslında hayatımı yazıyorum arkadaşlar .Anlatacağım daha çok şey var. Şimdilik kısa bir bölümü sizlerle paylaşmak istedim.Başka zamanlarda, başka serüvenlerde buluşmayı diliyorum.)