Sonradan !
02 Nisan 2020, 21.11 A- A+ Hayat, çıkar çatışmalarının olduğu bir hale geldi ve sonradan gelen pişmanlıklarla dolu insanların çaresizliğini izliyoruz hiç durmadan !
Kendimi tanıtmakla başlamaktansa bir cümle kurdum aniden. Ve en üstte yer edindi kendine bu cümle.
Uzun bir zamandır yazmıyordum, sustum ve sukutun altınlarıyla zenginleştim okuyarak. Öyle uzun uzaya yazmak derdinde değilim. Düşüncemi benden daha kültürlü ve yazmayı daha iyi bilen sizlerle paylaşmak için geri geldim. Okuyup yorum yapanlara teşekkürlerimi bir borç bilirim. İmlam zayıf göz zevkinizi bozarsam da şimdiden özür dilerim...
"Sonradan."
Çok basit bir kelime belkide. Ama içimizde yaşadığımız bütün duyguların temelindedir bu kelime. Ne yazık ki akıl da "Sonradan"duygu da hayat da "Sonradan" geliyor...
AİLE !
Varlığında değeri bilinmeyen onca şey var hayatımız da sonradan değerlenen. Mesela Aile. Aile bizim bu hayatta var olmamıza vesile olan çevre ve bize hayatı öğreten neyi nasıl yaşamamız gerektirdiğini anlatan en yakınlarımız. Bir hayat düşünün ki aile bir toplumun en küçük yapı taşıyken değerini anlamadan geçen senelerle yaşayan bir dolu insan anlayacak değerini hep "Sonradan."
SAĞLIK !
Bir emanettir her şey bize. Ama öyle bir emanet vardır ki bu emanet insana verilen bu hayatın devam ettirebilmesi için en çok korunması gereken sağlığıdır. Düşünün ki sağlıklı bireyler olarak biz bu emanete ne kadar sahip çıkıyoruz. Sigara ? Alkol ? Dengesiz beslenme ? Uyku düzensizliği ? Bu liste uzar da uzar Biliyorum ki hepimiz de hemen hemen bu sorunlar ve bağımlılıklar var. Ama şimdi kendimizi güçlü hissederken ve etrafımızda bunca salgın hastalık, kronik hastalık varken bize verilen sağlığın değerini yine sonradan anlayacağız. Sağlıklı yaşamak için kendi kurallarımızı koyuyoruz. Sağlıklı yaşamın kuralları vardır ve bunu eğitimli insanlar koyar ve bizde bu kurallara uymalıyız. Aslında sağlık psikolojiden başlar. Huzurlu hissedersen sağlıklı yaşam için mücadele verirsin. Motive edersin kendini ve zihninde tasarladığın hayalini kurduğun o güzel hayata sağlıkla gitmek istersin. Şimdi soruyorum ben size: Bir hedefi bir ideali olmayan bir insanın sağlık umurunda olur mu ? Ama yine "Sonradan" bu yaşantının değerini anlayacak insan...
SEVGİ !
İşte üzerinden uzun uzaya yazılması gereken konu. Şiirler, şarkılar, filmler, diziler, vesaire. Her şey sevgi ve aşk üzerine kuruldu. Dünya ve "Sen" sevgi ile yaratıldı. İnsanların içinde kalbinde besledikleri en güzel hazine sevgidir. Bunun karşılığını almak ve nesiller meydana getirmek için bu bize verilen en güzel nimettir. Ama en çok pişmanlıklar bu büyük değer olan sevginin hep "Sonradan" değerlenmesidir. Güzel yazılar görüyorum mesela. "Varlığında sevgi göstermeyen, yokluğunda sevgi dilenir." Ne güzel bir açıklama. Seversen bunun ertelemesi olmaz. Seven kalp üzmez ve yaşatır her zaman en anlamlı en güzel duyguları. Bir yer de bir hata varsa düzeltemeye çalışır ve güvenir. Sonradan akıl başa geldiğinde çoktan iş işten geçmiş olur ve o yüzden sağlığın değeri kalmaz. Psikoloji tamamen pişmanlık olur. Ümitsizliğe mağlup olur. Herhangi bir sebepten ötürü sevgiyi küçümseyenler şimdi hala isimleri duvarlara yazar da yazar. Ama sonradan yazar. Ve işte buna engel olmak yine bizim elimizde.Kaybolunan çıkmaz sokaklar da isim yazmak yerine zamanın da değer bilip yaşatmak lazım en güzeliyle.
DEĞER !
Ölüm haktır. Ölüm herkese gelecektir. Bundan kaçışımız yok. Bu sonda arkasından göz yaşı döktüklerimizin çoğuna değeri bilinmedi deriz değil mi ? Neden ? Çünkü o zamanın şartları altında söylediği sözleri ve yaşamı kimsenin ilgisini çekmiyordu. Ama size bir bilgi. Günler geçtikçe dünya hayatında yanlışlar çoğalacak, hatalar artacak. Geçmişte yaşayan insanların bu zamana, bu zamanda yaşayanların geleceğe dair söylemleri daha çok değerlenecek. Değeri sonradan bilenen insanlara "Keşke bu zaman da yaşasaydın" demeden önce şu an da yaşayan bütün faydalı insanların değerini bilerek yaşamak bizim görevimiz olmalı. "Sonradan" değeri bilinenler mezar da. Şimdi hayatta olanların değerini bilmek gerekir. Bu hayatta hepimiz başka hayatları örnek alarak yaşarız. Ben öyle değilim diyenleriniz olacaktır mutlaka. Ama hepimiz bir insanın yaşantısının örneğiyiz. Çünkü insan öğrenmediği bir şeyi hayatına geçiremez.
Çok başlık yazar çok ekleme yapardım. yazımın başında dediğim gibi uzun tutmayacağım. Eğer siz eklemek isterseniz "Sonradan" aklınıza gelen unsurları ekleyebilirsiniz yorumlarda.
Unutmayın nasihat etmek ya da nasihat edilmek arasında fark yoktur. Biri bir konuda başkasını yönlendirirse kendi de aynı şekilde yaşamak zorundadır. Ve pişmanlıkların soğukluğu varken kalpler de pişmanlıkları yaşayanlar dile getirmeli ki içinde birikenleri, başkaları pişman olarak yaşamasın bu hayatta. Ümitsizlik hastalığına yakalanan sevdiklerimize bir sıcak sohbetin onları hayata pozitif bakmasını sağlamak bize en güzel hediye...
Sağlıcakla kalın...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir