Oksimoron
11 Haziran 2020, 16.03 A- A+Akıllı ve deli arasındaki farkı anlamamıza sebep olan kriterlerin neler olduğuna dair düşünürken bir çıkmaza girmiştim.Davranışlarla mı, sözler mi, veyahut sırrına eremediğim ,bilemediğim olgular mı?
Derken,arkadaşlarımın da fikirlerini alayım istedim. Şahsına münhasır bir orijinal kişiliğe sahip olan ve fikirleriyle beni daima şaşırtan Barış Beker'e gidip ,''bana bu konuda ne önerirsin ? '' dedim.
''Rosenhan Deneyi' dedi. Bunu araştır oku ,bak neler göreceksin .
Peki Diyerek, hemen araştırmaya başladım.Okurken şaşırmış hatta tüylerim diken diken olmuştu.
Neydi Rosenhan Deneyi ? Kısaca Anlatayım.
Stanford Üniversitesi’nden Psikolog Dr. David Rosenhan,1969 yılında akıllılarla delileri birbirinden nasıl ayırt edebilirim sorusuna cevap bulmak için bir plan yapar.Buna göre Rosenhan; herhangi bir ruhsal bozukluğu olmayan farklı mesleklerde ,cinsiyetlerde ve yaşlarda 7 kişiyi seçip onlara farklı yerlerdeki psikyatri hastahanelerine başvurmalarını ister.Gittikleri yerlerde ruhsal bozuklukları varmış gibi davranıp yapılan testlere girmelerini istemiş. Bu kişiler , yapılan testler sonucunda ve doktorların rapolarına göre hastahanelere kabul edildiler.bu 8 kişiden 7 tanesine şizofren ,1 ine de manik depresif psikoz teşhisi konuldu.Rosenhan ve diğer ''yalancı-Hasta'' kişiler rol yapmaya devam edip kendi başlarının çaresine bakmaya başladılar. Tek endişeleri , doktorlar tarafından rol yaptıkları anlaşılıp rezil duruma düşmekti.Ancak hiç kimse bunu anlamadı ve rollerine devam ettiler.Hatta normal insani davranışları dahi onları gözlemleyen personel tarafından anormal olarak kayıta geçmişti.Hastahane personelleri kendilerine konulan tanı ve teşhisi öyle kanıksamışlardı ki bir ara işi fiziksel şiddet kullanamaya dahi götürmüştü.Enterasan olan bir konu da ; gerçek hastaların ,deneye katılan ''yalancı-hastaların'' deli olmadıklarını anladıkları hatta ''sen rol yapıyorsun deli değilsin'' demeleriydi.Bir süre sonra , ''semptomlarında geçici iyileşme '' sebebiyle tamamı farklı zamanlarda tahliye edildi.Deneyin Sonunda Rosenhan ; '' Psikyatri Hastahanelerinde akıllıyı deliden ayıramadığımız aşikardır '' diye not düşmüştür.Bundan dolayı hastahanedeki psikyatri uzmanları bu görüşe karşı çıkıp ayırt edebileceklerini söyleyince Rosenhan deneyin 2. etabına geçip hastahanelere yine yalancı-hasta göndereceğini söyler.O hafta içerisinde hastahanelere gelen 193 kişiden 41 tanesine sahte hasta olabilir teşhisi konulur. Oysa Rosenhan , hastahanelere kimseyi göndermemişti.Deney sonucunda , hastanaheye gelen insanların akıllı ya da deli olduklarını ayırt edeblmenin ne denli zor ve güç olduğuna dair kesin fikirler ortaya atılmıştır.
Deneyin detayları esasında çok uzun fakat buraya o kadar uzununu yazmak istemedim.Dilerseniz deneyin tam hikayesini araştırıp okuyabilirsiniz.
Şimdi neden bunu yazmak istediğime gelince ; biz bulunduğumuz ,yaşadığımız ,tanındığımız ya da bilindiğimiz ortamlarda akıllıyı deliden ayırt edebiliyor muyuz ?
Bizi akıllıdan, ya da delilerden ayırt edebiliyorlar mı ?
Hani diyoruz ya bazen ; insan sarrafıyız . Acaba öyle miyiz ?
Şimdi sağımıza, solumuza ve karşımızdaki aynaya bakalım ..
Deli miyiz, Akıllı mıyız ?
Belki de , ikisini de aynı bedende taşıyoruz. Tıpkı başlığın anlamındaki gibi.
'
YORUMLAR
Güzel bir konuyu ele almışsınız.Günümüz toplumunda içerdeki delilerin kat be kat fazlası aramızda geziniyor.Acaba diyorum deli olmak dahamı kolay günümüzde?Ya da deliliğe vurup gam sahibi olmamak mı daha avantajlı:)))))
Yine de ben büyük annemin sözüne kulak vermek istiyorum...Bir şey demişse ve bu kulağımıza küpe olmuşsa vardır bir bildiği
''Allah kimseyi akıl deryasından şaşırtmasın'' derdi rahmetli:((((((