MiNiCiK
18 Haziran 2020, 13.38 A- A+
Büyük bir coşku yayıldı havada. Kanatlarıyla rüzgârın yüzüne vurarak alkışladı minicik bey.
Önce tek muhabbet kuş, sonra iki muhabbet ve sonra hepsi birden kafeslerinin içinde bulunan-
haremlerinde kayboldular.
“MİNİCİK, bey!
Dünyalar tatlısı eşi yeşimle!”
Arkalarından el sallayan kimse olmadı ve onlar da bunu hiç umursamadılar.
Yalnız evin içinde çıkması yasaklanmayan kedi mera ince ağıtlar yaktı bu ayrılığa.
Salonda eksilen sesleri, kanat ritimleri, nazik süzülüşleri bir de akvaryumdaki balıkları telaşlandırdı.
Minicik beyin yaşamadığı bir yerde balıkların da yaşayamayacağını dinlemişlerdi.
Ertesi sabah aralarında uzun zamandır var olan soyut mesafeler, somut olarak da görülebilen
- balıklar yine sevimli kuşların rüzgârlı kanat seslerine uyandılar akvaryumdan!
Bir yandan akvaryumdan süzülürlerken bir kâtibin daktilo kullanmasından
- çok daha mahir bir şekilde olan bitenleri, izliyorlardı.
Atılan her sevinç nidaları bir süre sonra sessizlik aldı. Yeşim bir tane yumurta bırakmıştı, nihayet sıcacık yuvalarına. Büyük mavi bir boşluk karşıladı onları.
Artık yavru bekliyoruz. Darısı tüm yuvaların başına der! saygılarımla…
YORUMLAR
Ha bu arada abuk sabuk deyip araklayıp burada paylaştığınız yazı gayet iyi bi yazı. Ama sizin yazınız değil işte. Niye başkalarının yazılarını burada kendiniz yazmış gibi paylaşıyorsunuz, yazının başlığını değiştirdiğinizde yazı sizin mi oluyor.
Az biraz dikkatli biri sizin paylaştığınız yazılardaki yazı diliyle yorumlarınız arasındaki yazı dilinin farkını anlar..
Ha bu arada paylaştığını yazının asıl ismi neydi) Bir Dilim Portakal, siz hangi isimle paylaşıp sildiniz? :))) Niye sildiniz yazıyı , yoksa birileri anladı mı arakladığınızı :))
Şimdi bu yorumu okuyan blog sakinleri ne diyor bu mikser diyebilir. Muhteşem yazarımız anlayacaktır ne demek istediğimi.
https://lapsusdergi.com20/bir-dilim-portakal/
Burdan biraz önce beyefendiğinin paylaşıp sildiği hikayeyi okuyabilirsiniz. Ahmet Bozkuş tarafından yazılmış...