Neden Tükeniyor Sevgiler?
18 Ağustos 2020, 14.52 A- A+
Sen iyimisin?
Evet çok iyiyim:))) Kesinlikle iyiyim....
Derken, gözleri hiç de öyle olmadığını bas bas bağırıyordu.Anlatmak istediği birşeyler olduğunu beden dili ele veriyordu aslında. Kayıtsız kalmaya çalışarak kendi isteğiyle anlatmasını beklıyordum kahvelerimizi yudumlarken.Ağlayacak gibi duruyordu.Tedirginliği bana da sirayet etmişti.Tek yaptıgım şey olasılıklar üzerine senaryolar kurmaktı; boş, boş bakarken; kuytu bir masada ufaktan ufaktan cilveleşen iki genç aşığa....
Nihayet cesaretinimi topladı, artık gizlemeye gücümü kalmadı bilemediğim bir anda ''ben dedi boşanıyorum''.
Neeeeee? derken sesimin yirmi oktav yükselip çevredekilerin bize baktığını gördüğümde çoktan o sesi çıkarmış bulunmaktaydım..
---''Evet '' dedi ''doğru duydun. Biz ayrılıyoruz''
--İyi de neden?
---Nedenler o kadar çok ki. Anlatmakla bitecek gibi değiller. Nikahta keramet varmış..Peahhhhh kim söylemişse artık..Tam tersi, evlenmeden önce deli gibi birbirimizi sevdiğimizi sanırken sanki kötü bir cadının sihirli değneği değdi ve her şeyi alt üst etti.Ne o eski heyecanımız kaldı ne de hiç bitmeyecek sandığımız sevdamız.
---Konuştunuz mu peki? Evliliğinizi kurtarmak için çaba sarfettiniz mi? Evladınız için birbirinize katlanmayı göze almak çok mu zor geldi mesela?
--Defalarca konuşmaya çalıştım hem de. Her seferinde onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim.Sorun ne biliyormusun? Onun bana eskisi kadar güvenmemesinde.Her olaya , her şeye kuşkuyla yaklaşmasında, sadakatimi sıkça sorgulamasında. Sanki o eski romantik, her şeye olumlu yönden bakan, iyimser kadın gitti; yerine bambaşka bir kadın geldi. Yahu çorap tersten kirli sepetine atıldı diye tartışma yaratılır mı? Traş sabununun köpüğü aynayı kirletse ne olur? Hayatın sonumu yani? Ya da pantolon askıya asılmadı diye, en basitinden klozet kapağının aşağıda ya da yukarda olması sebep midir huzur kaçırmaya?
--Bunlar senin açından sıkıntılar da eşine sorsak kimbilir neler sayacak.Yıne de sen acele etme aldığınız kararda. Bir kez daha karşılıklı konuşmayı deneyin.
--Aslında biliyormusun sorun ne zaman başladı?
--......................?
--Bebeğimizin aramıza katılmasıyla.Eşim adeta kendini ona adadı.Benim varlığımı görmezden gelerek, 2 kişilik bir dünya yarattı kendine.Aslına bakarsan dişe dokunur bir şey de yok. Amaaaaa....Bir sürü saçma sapan şeyin sürekli, sürekli gündeme gelmesi artık beni de delirtmeye başladı. Soğudum desem yalan olmaz. Olmmuyorrrr....Olmuyorrrr...
En kötüsü de ne biliyormusun? Bir süredir artık birimiz kanepede , öteki yatakta uyur olduk.Çocuğumuz için buna bile katlanmaya çalıştım. Kendimi yokladım tekrardan...Var mıi kaldı mı bir zerre olsun sevgi içimde diye ? Iıııhhhh....
--Kesin mi kararınız?
--Evet..Dün gece son kez karşılıklı oturup konuşmayı başardık. Beraberliğimizin artık ikimize de ruhsal ve duygusal manada zarar verdiğini, ancak çocuğumuzun geleceği için gerektiğinde bir araya gelmemiz gerektiği sözü vererek yollarımızı ayırma kararı aldık. Onun her gün hır gür ve kavganın olduğu bir ortamda yetişmemesi için sanırım verdiğimiz en doğru karar bu olacaktı..
--.............................
(Susmayı yeğledim... Çünkü herkesin kapalı kapılar ardında neler yaşadığını bilemeyiz. Onları bu kararı almaya itecek derecede neler yaşadıklarını tahmin edemeyiz. Dışardan bakıldığında bu kadar mı kolay bir evliliği bitirmek deme lüksümüz hiç yok. Herkes kendi yaşadığı sıkıntıları en iyi kendi bilir çünkü.....)
Sahiiii...Ne oluyor evlendikten sonra sevgiye? Neden tükeniyor hiç bitmeyecek sandığımız o sevgiler?Neden mahkeme koridorlarında bitiyor o sonsuza kadar sürecek dediğimiz sevgiler?
Evet çok iyiyim:))) Kesinlikle iyiyim....
Derken, gözleri hiç de öyle olmadığını bas bas bağırıyordu.Anlatmak istediği birşeyler olduğunu beden dili ele veriyordu aslında. Kayıtsız kalmaya çalışarak kendi isteğiyle anlatmasını beklıyordum kahvelerimizi yudumlarken.Ağlayacak gibi duruyordu.Tedirginliği bana da sirayet etmişti.Tek yaptıgım şey olasılıklar üzerine senaryolar kurmaktı; boş, boş bakarken; kuytu bir masada ufaktan ufaktan cilveleşen iki genç aşığa....
Nihayet cesaretinimi topladı, artık gizlemeye gücümü kalmadı bilemediğim bir anda ''ben dedi boşanıyorum''.
Neeeeee? derken sesimin yirmi oktav yükselip çevredekilerin bize baktığını gördüğümde çoktan o sesi çıkarmış bulunmaktaydım..
---''Evet '' dedi ''doğru duydun. Biz ayrılıyoruz''
--İyi de neden?
---Nedenler o kadar çok ki. Anlatmakla bitecek gibi değiller. Nikahta keramet varmış..Peahhhhh kim söylemişse artık..Tam tersi, evlenmeden önce deli gibi birbirimizi sevdiğimizi sanırken sanki kötü bir cadının sihirli değneği değdi ve her şeyi alt üst etti.Ne o eski heyecanımız kaldı ne de hiç bitmeyecek sandığımız sevdamız.
---Konuştunuz mu peki? Evliliğinizi kurtarmak için çaba sarfettiniz mi? Evladınız için birbirinize katlanmayı göze almak çok mu zor geldi mesela?
--Defalarca konuşmaya çalıştım hem de. Her seferinde onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim.Sorun ne biliyormusun? Onun bana eskisi kadar güvenmemesinde.Her olaya , her şeye kuşkuyla yaklaşmasında, sadakatimi sıkça sorgulamasında. Sanki o eski romantik, her şeye olumlu yönden bakan, iyimser kadın gitti; yerine bambaşka bir kadın geldi. Yahu çorap tersten kirli sepetine atıldı diye tartışma yaratılır mı? Traş sabununun köpüğü aynayı kirletse ne olur? Hayatın sonumu yani? Ya da pantolon askıya asılmadı diye, en basitinden klozet kapağının aşağıda ya da yukarda olması sebep midir huzur kaçırmaya?
--Bunlar senin açından sıkıntılar da eşine sorsak kimbilir neler sayacak.Yıne de sen acele etme aldığınız kararda. Bir kez daha karşılıklı konuşmayı deneyin.
--Aslında biliyormusun sorun ne zaman başladı?
--......................?
--Bebeğimizin aramıza katılmasıyla.Eşim adeta kendini ona adadı.Benim varlığımı görmezden gelerek, 2 kişilik bir dünya yarattı kendine.Aslına bakarsan dişe dokunur bir şey de yok. Amaaaaa....Bir sürü saçma sapan şeyin sürekli, sürekli gündeme gelmesi artık beni de delirtmeye başladı. Soğudum desem yalan olmaz. Olmmuyorrrr....Olmuyorrrr...
En kötüsü de ne biliyormusun? Bir süredir artık birimiz kanepede , öteki yatakta uyur olduk.Çocuğumuz için buna bile katlanmaya çalıştım. Kendimi yokladım tekrardan...Var mıi kaldı mı bir zerre olsun sevgi içimde diye ? Iıııhhhh....
--Kesin mi kararınız?
--Evet..Dün gece son kez karşılıklı oturup konuşmayı başardık. Beraberliğimizin artık ikimize de ruhsal ve duygusal manada zarar verdiğini, ancak çocuğumuzun geleceği için gerektiğinde bir araya gelmemiz gerektiği sözü vererek yollarımızı ayırma kararı aldık. Onun her gün hır gür ve kavganın olduğu bir ortamda yetişmemesi için sanırım verdiğimiz en doğru karar bu olacaktı..
--.............................
(Susmayı yeğledim... Çünkü herkesin kapalı kapılar ardında neler yaşadığını bilemeyiz. Onları bu kararı almaya itecek derecede neler yaşadıklarını tahmin edemeyiz. Dışardan bakıldığında bu kadar mı kolay bir evliliği bitirmek deme lüksümüz hiç yok. Herkes kendi yaşadığı sıkıntıları en iyi kendi bilir çünkü.....)
Sahiiii...Ne oluyor evlendikten sonra sevgiye? Neden tükeniyor hiç bitmeyecek sandığımız o sevgiler?Neden mahkeme koridorlarında bitiyor o sonsuza kadar sürecek dediğimiz sevgiler?
YORUMLAR
Ben bir psikolog değilim.Sadece bir yaşam ve evlilik tecrübem var. Benim evlilikteki felsefem şu:
Herkes hata yapabilir, hatalar tekrarlanmadıkça başa kakılmamalı...
Birlikte geçirilen zamanlar artırılmalı
Sorun varsa sessizce küsmek yerine dile getirip doğru yolu bulma yoluna gidilmeli.
Her iki eş de çalışıyorsa evin bütün yükü kadına yüklenmemeli.
Saygı çok önemli.Saygıyı asla elden bırakmamalı
vs. vs. daha bir sürü şeyi sıralamak mümkün.
Bir tutam anlayış,bir fiske özen, az biraz şefkat ve bolca sevgiyi harmanlarsak sanırım ortaya çok lezzetli bir evlilik çıkacaktır.
Güzel yorumunuz için çok teşekkürler şişmanadam! . Okuyan gözlerinize, kalem tutan ellerinize sağlık....
Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir..
Rabbim bizi bununla cezalandırmasın:)))
Değerli yorumunuz için teşekkürler Rast-ı_Muazzam.Bakış açınız süperdi...
ve de xxsementaxx, okuyup yorum kattığınız için çok teşekkürler...
Sizin de vurguladığınız gibi evliliğe ya da birlikteliğe(şekli ne olursa olsun) büyük bir heyecanla başlarız..Sabırla devaam ettiğimiz takdırde veeeee onu karşımızdaki kişiyle paylaştıgımız sürece büyür, artarak çoğalır. Paylaşmazsak yok olup tükenmeye mahkumdur...
Yorumunuz için teşekkürler. Zaman ayırmışsınız eksik olmayın.....
asi44mavi;
Sevgi en kutsal hazınemizdir evet. Hep artarak çoğalması gereken. Herkesın doğasında sevilme isteği vardır. Hatta bu bir ihtiyaçtır. Yanlış eylemler, bu eylemler neticesinde kabuğumuza çekilmeler, acı sözler, kötü eleştiriler vs sevgi ile doldurulmuş o haznenin boşalıp degersizleşmesine yol acacaktır. Sevgi sayesınde aşılmadı mı dağlar denizler? Yürüyerek geçilmedi mi çöller? ve aşılmadımı bir sürü zahmetler?
Çok fazla uzatmaya gerek yok aslında , mutlu bir yaşam için sevgiyi koruyup kollamalıyız . Bitmesin, tükenmesin çünkü o hayatımızın merkezınde, başrolünde.........
Meltem FAkabasmaz' ın bir paylaşımından yaptığınız alıntı cuk diye konuyla örtüştü..Yazılanlardan çıkan netice şu. Sevgiler ya da aşk sonsuz degil:))) En fazla 3 yıl sürüyormuş. Aşk bitince de ortada görünen şeyin adı ilişki oluyormuş...Şefkat ve sevgi bittiğinde zaten ilşki de bitmiş demektir deniyor yorumunuzda.Hadi karşımızdakini sevmekten vazgeçtik, ya kendimizden vazgecersek? İşte o zaman halimiz nice olur?
Kısacası Aslı.............Zor işmiş sevmek,sevgimizi gösterebilmek, bıkmadan usanmadan, hatalarını görmeden sevmek, optimist olmak ve takdir edebilmek....
Zaman ayırıp bloğumu okuyup ve yorumunuzla değer kattıgınız için teşekkürlerimi iletiyorum sevgili Aslı
Ve...........Sevgili !M.
Bir daha teşekkür etmek istiyorum size de 2. kez yeniden dönüş yaptığınız için bloguma ve beğeninizle beni onore ettiğiniz için....