Sanma ki, Şanssızsın..
17 Ocak 2021, 15.46 A- A+
Herhangi bir cadde ya da sokaktan geçmekte olan yüz kişiye sor ne kadar şanslı olduğunu ve karşılaştır aldığın cevapları seninki ile. Ne kadar da benzeşip örtüşüyor değil mi!. Pişmiş tavuğun başına gelmemiştir seninki ile birlikte diğer en az doksan civarında kişinin başına gelenler. Diğer on civarında kişi ise haline şükredenler gurubundadır ki, onlar da pek şanslı olduklarını söylemediler aslında..
Herkesin bir öyküsü ve anlatacak çok şeyi var, içinde talihsizlikler ve kötü kader barındıran paragraflardan kurulu gri tonlu sayfalarda. Lakin ; sende düşünmüyorsun işte, yaşamamış olduğun hayatı asla bilme şansın olmayacağını ve bu düşünceden uzak döküyorsun cümlelerini karamsar, ürkek ve endişe kokan sözcüklerden kurulu olarak.
Yaşadığın hayatı biliyorsun sadece ve senin de öykün tıpkı diğerlerinin yaşam felsefesi ile örtüşüyor bire bir. Keşkelerin ve pişmanlıkların var bugününden tat almanı engelleyen. Oysa ;bilmelisin ki, arabadaki dikiz aynası geriyi gösterir hep ve kullanırken arabayı, göremezsin önünü baktığında o dikiz aynasına. Böyledir hayat da ve dikiz aynasından yaşamamak gerek ovaları, dağları, yaylaları, güneş , ay ve yıldızları.. Keşkelerden , pişmanlıklardan uzak bugünü yaşayıp ileri bakmak gerek. Zira, yarına yapılan en güzel yatırımdır bugünü gerektiği gibi yaşamak.. Olmayanı beklersin hep, olmayanı özler olmayanı umut edip olmayanı istersin. Olan senindir zira bir ayran gönüllü olarak. Başkalarının hayatına gıpta etmekle geçer ömrün senin yaşantına gıpta edenlerin de olduğundan habersizce. Ve öylesine gelip öylesine gidersin malzeme olarak tarihe..
Toprağın altında değil , toprağın üstünde olduğunu düşün öncelikle ve bu yönü ile bile milyonlarcasından ne denli şanslı olduğunu gör. Düşünelim ki bir an;Tanrı, rahmetli Sakıp Sabancı’ ya kabul ettiği takdirde kendisini 50 yaşında varlıksız birisi olarak tekrar dünyaya göndereceğini söylediğinde kabul etmez mi ki , ne dersin?.. Nefes alıyorsun hala ki, nefes alıyor olmak en güzelidir şansların. Ve vücudunda bir organ, örneğin beynini düşün. Bu beyin arıza yaptığında, bitkisel hayat gibi bir sürece girdiğinde hangi manavdan hangi kasaptan yenisini alıpta değiştirebilirsin düşündün mü hiç. Ve hangi para ile alabilirsin söylesene. Dünyada mevcut tüm mal va paraları bir araya toplasan sendeki beynin yerine bir yenisini koyamıyorsun anlasana!. Ve o beyin ki daha doğuştan bedava verilmiş sana...Maddi ve manevi olarak ne denli zenginsin aslında da farkında olamadın o muazzam nefes aralarında bile..
Ulaşamayacağın gibi en şanslı olana , ulaşamazsında asla en şanssız olana. Gıpta etmekle, karamsarlıkla ve endişe ile doldurma ömrünü ve unutma ki diğer yakasında sahilin, gıpta edilmektesin habersizce..
YORUMLAR