UÇ UÇ...
29 Haziran 2021, 10.33 A- A+
Neredeyse hepimizin kendimizce uğur saydığı eşyası, rakamı, günü vs. vardır. Yeni ve anlamı dışında kullanıldığı için hiç sevmediğim adıyla totem olan uğur her zaman hayatımızın içinde olmuştur. (Totem konusu ayrıca konuşulmalıdır,bu kadar basite indirgenmesi beni rahatsız etmekte)
Uğur getirmesi için o kadar çeşitli inanışlar var ki buraya onları yazarak gogul amcalık yapmaya gerek yok.
Ancak o kadar çeşitlilik arasında çocukluğumuzdan kalma ‘’uç uç annen sana terlik papuç alacak’’ cümlesi ile kendimize uğur getirmesini dilediğimiz, içimizden tuttuğumuz çocukça dileklerin baş rol sahibi uğur böceklerinin yeri ayrıdır bende.
Sokakta oynarken her gün mutlaka karşılaştığımız uğur böcekleri artık neredeyse yok. Kullandığımız kimyasal ilaçlar sayesinde neslini tüketmek üzereymişiz. Yüzde 40 azalma ile tarlalarımızdan, bahçelerimizden ve sokaklarımızdan kovduk.
Uç uç annen sana terlik papuç alacak dediğimiz uğur böceklerini hakikaten uçurduk. Geri gelmeme ihtimalleri dahi varmış.
Geri gelmeyecek onca şey varken şimdi de laf mı uğur böcekleri değil mi?
Ama;
Sabahları tanımadığımız insanlara ‘’ hayırlı sabahlar’’ demeyi geri getirebiliriz mesala.
Ya da
Yaptığım yemekten bir tabağı komşuma ikram etmeyi geri getirebiliriz.
Hayatımızda anlamı büyük olan o kadar çok şeyi uçurduk ve o kadar şeyi unuttuk ki , insan hüzünlenmeden edemiyor.
Peki; farkında olmadan başka nelerimizi hayatımızdan uçurduk ve yerine saçma sapan ’’totemler‘’ koyduk?
İnsanlığımız uçup, yerine para totemi gelmeden demeyi çok isterdim.
Hayırlı günler…
YORUMLAR
Dedikoduyu bıraktık ondan böyle oldu bunlar. İki komşu bir araya gelip karşı komşunun dedikodusunu yapamaz olduk. Az fitne çıkartıp ortalığı ateşe vermediğimiz için ruhumuz daraldı. Sonra ver elini pisikiyatris bilmem ne. İlaçlarla yaşıyoruz toplum olarak, hani keşke totemlerle yaşasak.. :)))) ( İçinizdeki Mikser)
Şaka bi yana da cidden niye uzaklaştık birbirimizden bu kadar.
Şimdilerde bolca sorgularken her bir şeyi ve bolca seyrederken gökyüzünü ve bazen ayışığıyla bile kavgaya tutuşurken, hayatımdan nelerin uçtuğunu düşünmeye mecalim kalmadığından ve hayatımın kendisinin uçup gittiğini gördüğümden midir nedir yazın bi kat daha kederlendirdi beni.
Ha ne diyordum, birkaç gün önce hatta tam gün vereyim geçtiğimiz cumartesi günü o bahsettiğin uçuç böceği kondu elime, bi anda alıp götürdü beni. Şimdi senin yazında da karşıma çıktı ne hikmetse, bunda bi mana aramalı mıyım acaba :) Evrenden bana mesaj falan mı var.
Kalemine sağlık komşu :) Ay duydun mu şu Melahat'in yaptığını..... :))
Kısaydı yine yazın ama hoştu. Cimrilik etme, uzun uzun yaz.
Ol buralarda sen....