Harman
06 Eylül 2021, 21.41 A- A+
Çocukluk Anılarım
Harman
Benim çocukluğumda henüz tarım alanında makine kullanımı başlamamıştı. Tarlaların sürülüp ekilmesinde traktör, mibzer; hasatta, biçerdöver; harman makinesi kullanılmıyordu. Ekinler olgunlaşıp orak zamanı gelince ev halkı; eğer ev halkı yeterli değilse -ki birçok aile için yeterli değildir- gündelikçi orakçılar tarlalara girip oraklarla ekinleri biçerler. Orak denilen gereç hilal şeklinde, keskin; tahta bir tutacak yeri olan bir nesnedir. Orakçılar biçtikleri ekinleri arkalarında bırakırlar. Arkadan gelen bir işçi bunları toplayıp demet haline getirip bağlar. Bir diğer işçi de demetleri toplayıp tarlanın içerisinde sırası sıra, küçük küçük, yığınlar haline getirir. Bu öbekler sonra arabalara yüklenerek harman yerine taşınır.
Harman yerinin hazırlanışı:
Köylerde her ailenin evlerinin hemen arkasında bir tarlası vardır. Bu arsaya "arpalık" denir. Arpalığın ortasında çapı on metre kadar daire şeklinde bir alan önce ıslatılır. Bu ıslak yerin üzerinde öküzlerin çektiği bir düzeneğe bağlı yuvak denilen bir taş silindir gezdirilir. Bu işlem toprak iyice sıkışıp sertleşinceye kadar devam eder. Sonra harman bir süre kurumaya bırakılır. Kuruyup dümdüz sert bir zemin oluşunca harman hazır demektir.
Tarlalardan getirilen ekinler harmanın etrafına çepeçevre yığılır. Her sabah bu yığından harman yerine bir günde işlenebilecek kadar ekin yayılır. Öküzlerin çektiği bir döven ( düven )ekinlerin üstünde dönmeye başlar. Düven; ön tarafı yukarıya doğru kıvrık, altında sıra sıra keskin çakmak taşları bulunan kalın sert, eni bir, bir buçuk; boyu üç metre kadar tahta bir araçtır. Önüne, bir ok ve öküzlerin koşulması için boyunduruk bağlanır. Öküzler koşulduktan sonra düvenin üzerine çoğunlukla bir çocuk, bir genç kız ya da delikanlı oturur; iplerle hayvanları yönetir. Düven, sabahtan akşama kadar ekinlerin üzerinde döner. Başaklardaki taneler dökülür; saplar saman haline gelir.
İkindi vakti öküzler koy verilir; düven yarın gene kullanılmak üzere uygun bir yere kaldırılır. Harmanda yayılı samana karışık tahıllar ortada bir öbek halinde toplanır. O saatlerde hemen hemen her gün kuzeyden esen uygun bir rüzgar vardır. Özel tahta küreklerle samanla karışık tahıl, karşılıklı duran iki kişi tarafından havaya atılır. Ağır olan tahıl taneleri harmanın ortasında kalır, samanlar biraz daha uzakta kenarda birikir.
Buğday, arpa, çavdar, yulaf... o gün hangi ekin işlenmişse çuvallara doldurulup ambara taşınır. Çoluk çocuk aile bireyleri yorgun ama huzurlu mutlu akşam yemeği için sofraya oturur.
TC Ali Çakır
AliÇ.
Not: Bizim harmanımıza özel, mekanı cennet olsun, rahmetli Bekir Dede'min yaptığı, ekin yığınlarından en yükseğinin üzerinde rüzgar nereden esiyorsa o yöne dönen fırıldaklar olurdu. Fırıldağın eksenine bağlı iri bir katır boncuğu düzeneğin altındaki tenekeye her dönüşte vurur. Çın çın öter. Biz çocuklar için bir oyuncak kabul edilen bu durum aslında ekinlere dadanan kuşları kovmak için bir önlemdi.
YORUMLAR