gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

SENİ KORUYAMADIĞIMIZ İÇİN ÜZGÜNÜZ!!!!!

16 Kasım 2021, 20.47
A- A+


Böyle yazıyordu genç kızın öldürüldüğü yere bırakılan çiçeklere iliştirilmiş mesajlardan birinde.


Yıllardır her kadın cinayetinin ardından bu ve benzeri sözleri duyduk, söyledik, söylendi…Her seferinde bir daha kadınlar öldürülmesin, evlatlar anasız; analar evlatsız kalmasın diye ağıtlar yakıldı, dualar edildi.

Eşitlikçi ve özgürce  yaşama modeline ve en önemlisi kadınların insanca yaşama haklarına aykırı bu düzen içerisinde, yüzlerce kadına yönelik cinayete tanıklık ettik içinde bulunduğumuz 2021 yılı içerisinde.

 Geçmişte olduğu gibi şimdi de birçok kadının yaşam haklarının ihlal edildiği gün gibi ortada. Bu ihlal gerçekleştirilirken bazılarına intihar süsü verildiği, bir kısmının alenen, tehdit ve korku salarak , kimilerinin de tecavüz sonrasında gerçekleştirildiği kanıtlandı. Sebeplerine bakıldığında ise; çoğunluğun boşanma, barışmayı reddetme ya da ayrılmayı isteme gibi detayları barındırdığı görüldü. Hepsinde savunma ayniydi. PİŞMANIM!! VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM!!!


Soruyorum sizlere….


Zengin, holding sahibi bir ailenin deyim yerindeyse katil ruhlu oğlu ile fakir bir kız arasındaki aşkın ‘’kesik baş cinayetiyle’’ sonuçlanmasında cinayet mağduru genç kızın suçu ne?


Tecavüze direndiği için dövülerek öldürülen; yetmezmiş gibi yakıldıktan sonra ormana atılan genç kızın suçu ne?


Eski eşi tarafından takip edilip, cebren bir lokantaya sokulup evladının gözleri önünde katledilen kadının suçu savunmasız olması mı?


‘’Hiçbir menfaat gözetmedim sadece hatır için öldürdüm’’ diyen kiralık katilin maktulü olan kıskançlık mağduru annenin suçu ne?

Peki……
Gencecik, hayatının baharında, hayallerini gerçekleştiremeden, sevdiği adamla evlenemeden, iş dönüşü katledilen mimar Başak Cengiz’in suçu ne? Avukat annesi tarafından savunması üstlenilen katilin; akıl sağlığı yerinde değil, denilerek suçu hafifletilmeye çalışılırken, yaşam hakkı elinden alınan genç kızın anasını kim teselli edecek? Evladı bir psikopat tarafından; hunharca, koca bir samuray kılıcıyla öldürülürken ortaya çıkan görüntüleri o annenin hafızasından kim silebilecek?


Bir gece yarısı kararı ile; aslında kadına yönelik  şiddetle mücadelede önemli toplumsal bir kazanım olarak nitelendirilen “İstanbul Sözleşmesi”ni  fesh ederek bir çırpıda yürürlükten kaldıranlar hiç pişmanlık duyuyorlar mı?.  Çok merak ediyorum; kadın cinayetleri her gün katlanarak artarken bu sözleşmeyi yok saymayı yeğleyenler huzurla uyuyabilecekler mi döşeklerinde ya da kazançları ne olacak  bu gereksiz eylemlerinde…

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın