Eflatun
23 Kasım 2021, 13.08 A- A+Eflatun ya da batı da bilinen adıyla Platon, antik dünyanın en ünlü filozoflarından biri.
Söylenceye göre, insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorulduğunda şöyle yanıt verir;
- İnsanlar ne yazık ki ÇOK ŞEYE SAHİP olmak için ömürlerini, sağlıklarını veriyorlar, sonunda hastalandıkları ya da ömürleri kısaldığında HER ŞEYLERİNİ verip kurtulmaya çalışıyorlar. Bu durumu çok garipsiyorum.
Bu açıklamanın ardından , peki ne yapılmalı? sorusu gelince Büyük Filozof şöyle der;
- ÇOK ŞEYE sahip olmak değil İHTİYACINIZ OLANA SAHİP OLMAK önemlidir.
Üstünde gerçekten düşünülmesi gereken, hayatlarımızın anlamlarını sorgulamamız gereken bir yanıt bence.
Çarpıcı olması için keskin bir örnek vermeye çalışayım. Varsayalım çölde susuz kalmışız, en yakın su kaynağı 10 km ileride. Biz ise 3 gündür zaten susuzluktan ölmek üzereyiz. O durumda size son model bir Ferrari mi verseler kabul edersiniz yoksa şöyle koca bir damacana su mu?
Çok şeye sahip olmak isteyenler Ferrari derler mi bilemiyorum ama o suyu kabul etmezlerse anca güzel bir mezar yeri ayarlamalarını öneririm.
Büyük ozan Aşık Veysel bir türküsünde Topraktandır cümle beden, nefsini öldür ölmeden.... der.
Maymun iştahlığa, aç gözlülüğe, daha çok daha çok derken aslında araçları AMAÇ sanma hatasına düşüyoruz.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, bütün insanların ortak beklentileri vardır. Örneğin, düzenli bir hayat sürdürecek gelir, sağlık garantisi, çocuklarının geleceğinin güvencede olmasını, eğitim garantisi, barınma garantisi gibi sıralanabilir. Ancak "nefsimiz canlı" olduğu için, daha çok daha çok derdindeyken farkında olmadan da olsa bir çok kişinin o temel isteklerinin bile karşılanamaz hale getiriyoruz.
Tükete tükete tükendiğimizi görmek için hala zaman varken hayatlarımızı değiştirmek, geliştirmek için ne bekliyoruz ki?
Artık dünyanın bu tüketim çılgınlığını taşıyamadığını görmüyor muyuz?
Çılgın, Kara, Muhteşem, Efsane Cumaların DAHA ÇOK DAHA ÇOK TÜKETMEK için araç olduğunu artık görmeliyiz. Bir çark dönsün diye dünyayı durdurma gayretine artık son vermenin zamanı geldi de geçiyor.
İşte iklim değişikliğinin çanları her yerde duyuluyor. Bu gidişle dünya elimizden gidecek böylece sahip olduğumuz hiç bir şeyin anlamı da kalmayacak.
Daha çok, daha çok isteyebileceğimiz şeyler elbette var. Örneğin daha çok sevgi, saygı ile hayatlarımızı doldurabiliriz.
Daha çok gülücük ekleyebiliriz somurtan suratlarımıza. Birbirimize dokunabilir, anlayabilir, paylaşabiliriz.
Sıkıntılarımızı da, sevinçlerimizi de ortaklaştırabilir, daha etkili bir iletişim kurabiliriz. Anlık çıkarlarımızın esiri olmaktan kurtulabilir, kalıcı dostlukları hayatlarımızın değeri haline getirebiliriz.
Zaman hızlı geçiyor, geçtikten sonra geri getiremiyoruz. Ama biliyoruz ki yarına doğru hızla ilerliyoruz. Geleceğe yolculuğumuz boyunca DEĞER üretmeyi öğrenebiliriz.
Sevgiler. :)
YORUMLAR