Otherand;
Son yorumunda ilk paragraftaki yazdıklarından hiçbir şey anlamadım. Fakat şuna eminim ki sen de
anlamadın :) ya da düşünceni yazı diliyle pek aktaramadın.. Bilemiyorum, orada bi frekans kayması
yaşanmış belli yani..
Eğer bunun farkına varsaydın sana şu soruların yöneltileceğini bilirdin;
1- Türkiye Cumhuriyeti'nde seç-seçil devri mi?
2- Başkanlık Sistemi ne ola ki?
3- Acaba "Silivri soğuktur şimdi.." capsinin çıkış noktası nedir?
Allah, en kısa zamanda bizi selamete erdirsin...
İyi akşamlar
Galiba bir önceki yorumuma söyledin
Blogger ve yorumun sonuna “bir dost” eklemeyi unuttun.
lafı çok uzatmıyım konuşma diliyle yazcam; hangi ülkede yaşadığımın bilincinde ve Silivri soğukluğunu bizzat yaşamış biri de olarak umutsuzluğu tasvip etmiyorum kimseye. İşlerine geleni ellerine vermeyecez onların. Pes etmenin pes ettirmekten daha kolay olduğunu bile bile... Çıkarcıları ve uyuşuk beyinlileri görmek ve onlardan ülkecek zarar görmek bazen zoruma gitse de ben pişman değilim hiçbir şey için. Ben sinmediysem , kimsenin sinmeye hakkı yok; net. Ya bu beladan kurtulacaz ya da kurtulacaz hep beraber.
Nasıl, güzel açıkladım değil mi yazsam yazı dilinde de anlaşılması mümkündür herhalde
Ben bir okuyucuyum ve okuduğum şeyi KENDİMCE yorumumu katarak yazdım .. ben nasıl okuduğuma saygı duyup onagöre öyle!! diyebiliyorsan düzeltmeden bana göresine saygı duyulması gerekmez mi ? Sonuç olarak bloger siz ben okuyucu eleştiriye açık olması gerek siz eleştiren ben olmalı orda burdan lafları dolandırıp kendi düşüncesini empoze etmeye çalışan bir bireye nesöylesem boş ben böyle düşünüyorum okuyucuyu bile baskılayarak ben ne dersem o tavrınızı sevmedim başa sarıyorum bakış açınızı sevmiştimi geri alıyorum . Hatta mümkünse tüm yorumlarımı geri alıyorum bir yükselti bulup konuşan ve konuştuğunun herkes tarafından kabul etmesini isteyen birinin bloğumunu bile okumakzaman kaybıymış
* Önce ne nedir öğrenelim. Benim bildiğim düşünce alışverişi sokakta olmaz sanatta olur. Bir resim tablosuna bakar, beğenini ya da eleştirini dile getirirsin ve karşındaki de saygıyla sırasını bekler. Sokakta eylem vardır. Düşünce eylemden sonra oluşur. Çabanın karşılık alması ya da almaması sonucu oluşan fikirler. Sizin düşünceniz hangi çabanın ürünü? Bakın ben anlattım ya siz? Fikir belirtirken bireysel konuşmalı, çoğunluk ne diyorsa ona ayak uydurmamalı. Özgün ve bireysel olmanın hazzı böyle yaşanır.
* Siz beni değil toplumu eleştirdiniz hakaret boyutunda. Burada yazdığınız şeyleri sesli olarak çoğunluğun arasında söylemeyi deneyin bir de bakalım onlar size ne tepki verecek
* Edebi metin şeklinde blog yazarsam eleştiriye açık olur her zaman
Nasıl başlamış, nereye varmış. Baştan aşağı okudum da. Sanki asıl yazmak istediğiniz blogdaki konu değilde yorumlarınızdaki konuymuş gibi durmuş.
... ve son yorumunuzun giriş cümlesine ithafen . ''önce ne nedir öğrenelim'' değil. ''Herkesin gerçeği ve doğrusu kendinedir'' diye olması gerektiğini düşünüyorum. Zira toplumda çeşitliliğin, renkliliğin özü de bu değilmidir. Ayrıca Fikir belirtirken bireysel konuşmalı, çoğunluk ne diyorsa ona ayak uydurmamalı deyip akabinde ''Burada yazdıklarınıza toplum çoğunluk ne der ne tepki verir.'' cümlesini gerçekten bağdaştıramadım. Ya yanlış anladım. Ya da dedikleriniz çelişkili.
Beyondlimits,
Önce sizi neyin rahatsız ettiğini anlamalıyım , sonra da cevap yazmak değer mi değmez mi onu anlamalıyım ama değermiş gibi başlayayım: iki ayrı yorumda toplum demişim. Birincisi hakaret edilen başkası tarafından toplumu (ülkenin geneli) ele almışım uyuşuk beyinler denilen. İkincisi çoğunluğu kastettiğim toplum. Bir ortamdayken biri bir şey der diğerleri de ona uyar ve sürü psikolojisi başlar. Biri (sürünün başı) bir şey diyor ama belki bir çabanın ürünüyle diyor, sürünün geri kalanı ise belki de sıfır çabayla ona uyuyor. (Aynı kategoriden bahsetmişim gibi durmuş aynen, sayenizde düzeltmiş oldum)
Blogun nasıl başlayıp nasıl bittiği biraz gelen yorumlarla da alakalı. Genelde tek taraflı okuma yapanlar bu tarz yanılgılara düşerler. Kötü bitmedi bence, konuşulması gerekenler konuşuldu. Hatta konu farklı düşünceler yansıdıkça açılmaya, güzelleşmeye çok müsait.
Herkesin gerçeği ve doğrusu kendine mi, diyorsunuz. Yapmayın, yanarız
Yani bulaşılmaz biliyorum ama sabır taşı olsa çatlar, milletin beynini yaktı bildiğin. Bir de twitter'da aydınlatma yaşatıyormuş insanlara! Onlarca cümle kurup anlatamayan birisi, iki üç cümleyle ne anlatabilir merak ettim doğrusu.
Ben bunu yaptım (twitter aydınlatması:)-), sen ne yaptın, diyor Badesi'ne. Yani galiba öyle diyor. Sonra diyor ki; hayır insanlar artık uyandı. Hakaret ediyorsun insanlara, git ortalıkta konuş, bak bakalım nooluyooo .dddd Bireysel düşünceden öneminden filan dem vuruyor. Bu yönde inciler yumurtluyor, dünyanın en değerlileri mübarekler. Diyor ki; düşünce alışverişi sanatta olurmuş. (Yani örneğin burda yapılanlar, sanat söz konusu olmadığına göre; misal uzun eşşek mi oynuyoruz??) Sonra efendim neymiş; sokakta eylem önce gelirmiş düşünceden. Vay canına! Yani ne yapıyoruz; önce birinin kafasını patlatıyoruz misal, sonra da düşünüyoruz "lan ben çok mantıklı bi insanım, bunun kafasını patlattım, düşüneyim bakayım niye patlattım" şeklinde. /huni takmış smile. Ne yazayım, hangi birini yazayım bilemiyorum.
Son haklı "çelişiyorsunuz" Beyondlimits eleştirisinden sonra, Badesi'yle hemfikir olup 'büyük çoğunluk' diye söz ettiği her kimler ise, onlara uyarsak yanarız, diyor finalde.180-360 derece derken, 180 derecede karar kılınıyor, görev başarıyla tamamlanıp; yorumlarda olagelenlerin şaheser güzellikte olduğu dile getiriliyor. Yani hanımefendi, olan bitenden gayet mutlu. HapyyAnd!!! (konfetiler uçuşuyor bu sahnede)
Ömr-ü hayatımda böyle saçmalık görmedim, cidden görmedim. Güleceğim ama üzülüyorum bi yandan da haline.
Farklı düşünceler yansıdıkça güzelleşir diyen şom ağzımı açalı çok olmamışken bu sefer niye ters işledi ki derdi ne bu meretin? Hadi ordan, bulaşma az öteye git!
Ya hu Otherand, ""Sokakta eylem önce gelir düşünce sonra." ne demek??? Hele hele "Düşünce alışverişi sanatta olur." ne demek.??
Şimdi bunlar fikir değil ki. Sadece söylenmiş sözler o kadar. Ve bu söylenmiş sözlerin tek ehemmiyeti de, aslında tam zamanında, yerinde ve doğru kelimelerle yazılmış bir blogun önüne geçmiş olması. Yoksa içerdikleri anlam itibari!! ile üzerinde birkaç saniye düşünmek bile, bu kurulan cümlelere karşı büyük iltifat olur.
Ayrıca Cezbe'yi -bazı zamanlarda ve bence gereksiz şekilde bir kullandığı- sivri dili nedeni ile sevmeyenlerin olması kabul edilebilir. Ama bu durum, yazdıklarının gerçekliğini değiştirmez. Bu blog altında yazdıklarının da destekçisiyim..
YORUMLAR
... ve son yorumunuzun giriş cümlesine ithafen . ''önce ne nedir öğrenelim'' değil. ''Herkesin gerçeği ve doğrusu kendinedir'' diye olması gerektiğini düşünüyorum. Zira toplumda çeşitliliğin, renkliliğin özü de bu değilmidir. Ayrıca Fikir belirtirken bireysel konuşmalı, çoğunluk ne diyorsa ona ayak uydurmamalı deyip akabinde ''Burada yazdıklarınıza toplum çoğunluk ne der ne tepki verir.'' cümlesini gerçekten bağdaştıramadım. Ya yanlış anladım. Ya da dedikleriniz çelişkili.