gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Uyuz ve Bit

18 Mart 2022, 19.55
A- A+
Uyuz ve Bit...
          Daha önce de yazdığım gibi, Kepir'in kuzeyi,açık... En soğuk, en şiddetli rüzgarlar, biz garibanların bağırlarından önce tutunup dinlenebilecekleri sıcak bir barınak bulamadıkları için bizlere sarılıyorlar!.. Biz de okulun revirinde hasta bakıcı Hamdi Abi'ye koşuyoruz. Bir doktor var, fakat okulun kadrolu doktoru değil. Her sabah gelip, hasta varsa muayene ediyor. Gerekli ilaçları verip gidiyor.
              Yemekhanede, yeni gelen bir çocuğu bizim masaya verdiler. Benim yanıma oturdu. O geldikten birkaç gün sonra bende bir kaşıntı başladı. Tuvalete gidip kaşınan yerlerime baktım...Kasıklarımda sivilceler vardı... Uyuz olduğumu anlamıştım ama söylemeye utanıyordum. Lüleburgaz'a gidip, eczaneden tentürdiyot, pamuk, sargı bezi aldım. Kaşınan yerlere bolca tentürdiyot sürüp pamuk ve sargı beziyle sardım... Derse girdim.... Sen misin tentürdiyot sürüp saran? Allaaahhhh!!! Yanıyorum! Ders mers umurumda değil... Kendimi dışarı attım. Arkamdan , öğretmen, geldi. Beni revire yatırdılar. Uyuzun ilacı; kükürt... Hamdi Abi beni bolca kükürtleyip yatırdı... Bir ya da iki gün sonra yemekte yanıma oturtulan çocuğu; Fahri'yi getirdiler... Vay, vay, vay!!!... Vay ki, vay... Vücudu sıvama kalıp yara! O hale gelinceye kadar nasıl beklemiş hayret. Hamdi Abi bir değneğin ucuna bağlı bir pamukla kükürtü sürdükçe, Fahri havalara zıplıyor!.. Çığlıkları odalarda yankılanıyor... Onu başka bir odaya almayı uygun buldular. Ben iyileşip çıktım... Fahri epeyce bir süre kaldı ama, çocuklar benden uzaklaşmaya başladılar. Hatta Fahri'nin sınıfından öğrenciler, Fahri'ye uyuzu benim bulaştırdığımı söylüyorlardı... Bir süre öyle devam etti.
                    Beşinci sınıftayız... Öğretmen olmaya bir yıl kaldı. Altıncı sınıf öğrencileri öğretmenlerin gözetiminde Lüleburgaz'da staj okullarında ders veriyorlar. Son sınıf öğrencileri tek tek "Okul başkanlığı" yapıyorlar. Okul başkanı derslere girmiyor. Son sınıf öğrencileri stajda oldukları için okul başkanlığı görevi bize verildi. O yıl müthiş bir kış var... Sular donduğu için, artezyen kuyusundan varillerle su alıp mutfağa getiriyoruz. Okul başkanı benim. Bulaşıklar yıkanamadığı için yemek olarak kağıtlar üzerinde o yıllarda "Marşal yardımı" olarak verilen havuç renginde bir amerikan peyniri, tahin helvası ...vb. verilebiliyor.
                     Kirli çamaşırları toplayıp çamaşırhaneye götürmek de okul başkanı olarak bana düştü.
                    O yıl Burgaz'dan dört kız öğrenci gelmeye başladı. Okulun servis otobüsü ile geliyorlar son dersten sonra yine servis aracıyla götürülüyorlar. Bizim sınıfa gelen iki kızdan biri Melek, diğeri Ayten. Melek kızların en güzeli. En öndeki sıralarımız yan yana. Melek kitabını evde unutmuş. "Benim kitabımı al." dedim. "Ben senin bitli kitabını ne yapayım?" demez mi? Tabancasını çekip beni vursaydı, canım o kadar yanmazdı. Sonradan özür, mözür diledi ama bir daha onunla konuşmadım.
                       Evet; çamaşırları toplarken bitlenmiştim. Okulu komple ilaçladılar. Uyuz salgını gibi bitlenme de önlenmişti ama bende de böyle üzücü bir anısı kalmıştı.
                      Kepir anıları çoktur. Denk düşerse gene anlatırım. Kalın sağlıcakla...

YORUMLAR

21 Mart 2022, 00.00
gerçekten çok akıcıydı tebrikler.
29 Mart 2022, 19.03
Sevgili -ÖZKAL- Okuyup yorum yazdığın için teşekkür ederim. Selam ve sevgiler...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın