AİLE GÜNÜ idi aslında
28 Eylül 2022, 12.00 A- A+
Nasıl da sıcak bir gündü. Tanrı cehennemi serbest bırakmıştı adeta!.. En sakin insanı dahi akıl hastası yapabilecek derece bir sıcak… İşte böylesine sıcak bir günde dönmüştü 3 yıl önce ayrılmış olduğu, doğduğu, çocukluğunun geçtiği bu şirin güzel kasabaya tekrar. Büyük bir şirkette ve kıymetli bir mevkide çalışıyordu, taşı toprağı altın denilen o kasvetli şehirde. Annesi aramıştı 3 gün önce ‘’çok özledik oğlum babanla biz seni Cumartesi burada ol da hasretimizi dindirelim az da olsa’’ deyivermişti. Ve tam da Cumartesi günü sabah 10.00 da ayak basmıştı geçmişin izlerine sıcağın en kırmızısında..
İşte tam da bugün 27 yaşında olacaktı yeşil gözlü, uzunca boylu 3 yıllık özlem kokulan bu esmer delikanlı. Ağustos ayının yine sıcak bir 14. günü gelmişti dünyaya bu şirin kasabada ve gelişi ile nasıl da mutlu etmişti anne babasını, 3 yıl sonra kasabaya ailesinin yanına döndüğü mutluluğun koyu mavisi timsali..
Küçük güzel bir kasaba idi 8000 nüfuslu ve tanırdı birbirini herkes. Daha eve varmadan onlarca kişiye ‘’hoşgördüm’’ demişti hal hatır izah eden ifadeler öncesinde. Bahçeli, tek katlı müstakil evlerinin bahçe kapısında karşıladılar oğulları Kemal’i, Zübeyde hanım ve Mustafa bey. Akabinde, sarılmalar kucaklaşmalar ,3 çift gözden sızan damlalar eşliğinde….
Dışarıda, kasabanın en gözde restoranında yenilecekti akşam yemeği, planlanmıştı her şey ve öğlen vakti söylenmişti Kemal’e. Hem hasretlerini gideriyorlardı oğullarına hem de doğum gününü kutlamış olacaklardı böylece.
Yaklaşık 40 kadar kişi vardı içeride ama belki de ilk defa bu denli yaşlı ve daha önce görmedikleri, karşılaşmadıkları. Pencere kenarında ayrılmıştı masaları. Anılar, bugün ve özleme dair her ne varsa konuşuluyordu masada yemek eşliğinde. Nitekim tatlılar yenmekte iken Zübeyde hanım özenle paketlenmiş bir kutu çıkararak oğluna uzattı ve ‘’ bugün senin doğum günün biliyorsun Kemalim ve buda babanla benim sana doğum günü hediyemiz’’ demişti titreyerek duyguların en pembe tonuna varan sesi ile..
Hediyesini alıp teşekkür ederken oğul Kemal’’ tahmin etmiştim böyle bir planı icra edeceğinizi’’ demiş ve kucaklaşmışlardı ayağa kalkıp içeride bulunan diğer birçok gözün şahitliğinde oluşan duygusal ortamda. ..
İşte tam da o anda iki masa ileride yine pencere kenarında oturmakta olan iki kişiden biri olan kasabadaki huzurevi müdürü Hayri bey ayağa kalktı ve ‘’ şimdi lütfen beni dinlemenizi istiyorum’’ dediğinde tüm bakışlar kendisine çevrilmişti gri tonda..
‘’ Huzurevimizin bahçesinde huzurevimiz sakinlerinin oturup dinlenebilmesi , sohbet edebilmeleri ve güzel vakit geçirebilmeleri için tüm masrafları Kemal bey tarafından karşılanmak üzere Zübeyde hanım ve Mustafa bey adına geniş ve oldukça lüks, içerisinde televizyonu dahi olacak bir kamelya yapımı çalışmalarına pazartesi gününden itibaren başlanacaktır. Bu kamelya huzurevimize Kemal beyin Anne ve Baba günü hediyeleri olup bizlerde Kemal beyin doğum gününü , Zübeyde hanımın Anne gününü, Mustafa beyin Baba gününü kutluyor kendilerine teşekkür ediyoruz.’’ deyip sözünü bitirdiğinde Hayri bey ,sandalyelerinde oturmakta olan iki kişi kalmıştı sadece. Zübeyde hanım ve Mustafa bey. İlk defa bu denli yaş ortalaması yüksek bir topluluğu misafir eden restoranda ayakta idi herkes ve alkışlıyorlardı , şaşkın ve şelale misali akan yaşlara fren yapamayan bir çift gözü. Kitlenmişti dudakları , al al olmuştu yanakları, şok içerisinde idiler adeta…
Cehennem sıcağı idi gündüz dışarıdaki de, yerini bu akşam vakti yüreklerdeki sıcaklığa bırakmıştı yüksek dozda…
ABD de yaşamakta olan Anna JAVİS annesini kaybetmiş 9 Mayıs 1905 te ve annesinin ölümünden iki sene sonra mayıs ayının ikinci Pazar günü davet ettiği arkadaşlarına bu günün anneler günü olmasını teklif eder. Sonrasında bu fikir gelişim göstererek 8 Mayıs 1914 te Amerika senatosu onayı ile her yıl Mayıs aynının ikinci Pazar günü Anneler günü kabul edilir. Buna bağlı olarak ülkemizde de 1955 yılından itibaren her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü Anneler günü olarak kutlanır.
Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd'un babası annelerinin yokluğunda 6 çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmıştır. 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge kutlamaları desteklemiş; ama resmi olarak Babalar Günü ilan etmemiştir. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımlamıştır.
Halbuki Kemal’in doğduğu gün anne olmuştu Zübeyde hanım ve yine Kemal’in doğum gününde baba olmuştu Mustafa bey. Ne Anna JAVİS’in annesini kaybettiği gün ne de Smart Dodd’un babasının doğum günü ile yakından uzaktan bir alakası yoktu. Öyle ise Zübeyde hanımın anne günü ile Mustafa beyin baba günü Kemal’in doğduğu gün olmalı idi diye düşünmüştü Kemal. Düşünmüş ve gereğini yapmıştı, öylesine ki bir Aile günü olmuştu adeta bu özel gün onlar için.
Bu yazıyı sabırla okuyan herkesin doğum günü ile birlikte Anne ve Baba günlerini, daha kısası Aile günlerini de kutluyorum şimdiden…
İşte tam da bugün 27 yaşında olacaktı yeşil gözlü, uzunca boylu 3 yıllık özlem kokulan bu esmer delikanlı. Ağustos ayının yine sıcak bir 14. günü gelmişti dünyaya bu şirin kasabada ve gelişi ile nasıl da mutlu etmişti anne babasını, 3 yıl sonra kasabaya ailesinin yanına döndüğü mutluluğun koyu mavisi timsali..
Küçük güzel bir kasaba idi 8000 nüfuslu ve tanırdı birbirini herkes. Daha eve varmadan onlarca kişiye ‘’hoşgördüm’’ demişti hal hatır izah eden ifadeler öncesinde. Bahçeli, tek katlı müstakil evlerinin bahçe kapısında karşıladılar oğulları Kemal’i, Zübeyde hanım ve Mustafa bey. Akabinde, sarılmalar kucaklaşmalar ,3 çift gözden sızan damlalar eşliğinde….
Dışarıda, kasabanın en gözde restoranında yenilecekti akşam yemeği, planlanmıştı her şey ve öğlen vakti söylenmişti Kemal’e. Hem hasretlerini gideriyorlardı oğullarına hem de doğum gününü kutlamış olacaklardı böylece.
Yaklaşık 40 kadar kişi vardı içeride ama belki de ilk defa bu denli yaşlı ve daha önce görmedikleri, karşılaşmadıkları. Pencere kenarında ayrılmıştı masaları. Anılar, bugün ve özleme dair her ne varsa konuşuluyordu masada yemek eşliğinde. Nitekim tatlılar yenmekte iken Zübeyde hanım özenle paketlenmiş bir kutu çıkararak oğluna uzattı ve ‘’ bugün senin doğum günün biliyorsun Kemalim ve buda babanla benim sana doğum günü hediyemiz’’ demişti titreyerek duyguların en pembe tonuna varan sesi ile..
Hediyesini alıp teşekkür ederken oğul Kemal’’ tahmin etmiştim böyle bir planı icra edeceğinizi’’ demiş ve kucaklaşmışlardı ayağa kalkıp içeride bulunan diğer birçok gözün şahitliğinde oluşan duygusal ortamda. ..
İşte tam da o anda iki masa ileride yine pencere kenarında oturmakta olan iki kişiden biri olan kasabadaki huzurevi müdürü Hayri bey ayağa kalktı ve ‘’ şimdi lütfen beni dinlemenizi istiyorum’’ dediğinde tüm bakışlar kendisine çevrilmişti gri tonda..
‘’ Huzurevimizin bahçesinde huzurevimiz sakinlerinin oturup dinlenebilmesi , sohbet edebilmeleri ve güzel vakit geçirebilmeleri için tüm masrafları Kemal bey tarafından karşılanmak üzere Zübeyde hanım ve Mustafa bey adına geniş ve oldukça lüks, içerisinde televizyonu dahi olacak bir kamelya yapımı çalışmalarına pazartesi gününden itibaren başlanacaktır. Bu kamelya huzurevimize Kemal beyin Anne ve Baba günü hediyeleri olup bizlerde Kemal beyin doğum gününü , Zübeyde hanımın Anne gününü, Mustafa beyin Baba gününü kutluyor kendilerine teşekkür ediyoruz.’’ deyip sözünü bitirdiğinde Hayri bey ,sandalyelerinde oturmakta olan iki kişi kalmıştı sadece. Zübeyde hanım ve Mustafa bey. İlk defa bu denli yaş ortalaması yüksek bir topluluğu misafir eden restoranda ayakta idi herkes ve alkışlıyorlardı , şaşkın ve şelale misali akan yaşlara fren yapamayan bir çift gözü. Kitlenmişti dudakları , al al olmuştu yanakları, şok içerisinde idiler adeta…
Cehennem sıcağı idi gündüz dışarıdaki de, yerini bu akşam vakti yüreklerdeki sıcaklığa bırakmıştı yüksek dozda…
ABD de yaşamakta olan Anna JAVİS annesini kaybetmiş 9 Mayıs 1905 te ve annesinin ölümünden iki sene sonra mayıs ayının ikinci Pazar günü davet ettiği arkadaşlarına bu günün anneler günü olmasını teklif eder. Sonrasında bu fikir gelişim göstererek 8 Mayıs 1914 te Amerika senatosu onayı ile her yıl Mayıs aynının ikinci Pazar günü Anneler günü kabul edilir. Buna bağlı olarak ülkemizde de 1955 yılından itibaren her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü Anneler günü olarak kutlanır.
Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd'un babası annelerinin yokluğunda 6 çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmıştır. 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge kutlamaları desteklemiş; ama resmi olarak Babalar Günü ilan etmemiştir. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımlamıştır.
Halbuki Kemal’in doğduğu gün anne olmuştu Zübeyde hanım ve yine Kemal’in doğum gününde baba olmuştu Mustafa bey. Ne Anna JAVİS’in annesini kaybettiği gün ne de Smart Dodd’un babasının doğum günü ile yakından uzaktan bir alakası yoktu. Öyle ise Zübeyde hanımın anne günü ile Mustafa beyin baba günü Kemal’in doğduğu gün olmalı idi diye düşünmüştü Kemal. Düşünmüş ve gereğini yapmıştı, öylesine ki bir Aile günü olmuştu adeta bu özel gün onlar için.
Bu yazıyı sabırla okuyan herkesin doğum günü ile birlikte Anne ve Baba günlerini, daha kısası Aile günlerini de kutluyorum şimdiden…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir