KISA KISA II
07 Ekim 2022, 16.02 A- A+
Sigara... Odam... Müjgan'a Not...
Sigara...
Senin için diyorlar ki; Seni her yaktığımda ömrümden beş dakikamı alıyormuşsun,
bu doğru mu?
.......
Bir de senin için en iyi dost derler.
Ömrümden alıyorsan eğer, bu nasıl bir dostluk.
.......
Efendim..?
.......
Hımm...
Diyorsun ki;
"Hadi ben ömründen çalıyorum, ya sen yaşıyorken seni öldüren dostlarına ne demeli?"
Evet haklısın...
Ki o günlerde de yanımda sen vardın.
Onlar gitti sen kaldın.
Sana ilk başladığım gün...biliyordun değil mi?
?
Seni bir daha asla bırakamayacağımı, bırakmak istesem de tekrar tekrar başlayacağımı, biliyordun...
Düşünüyorum da, haklısın aslında...
Nelerini bırakmadım, neleri, kimleri terk etmedim.
Lakin; hangi birisi, tekrar döndüğümde sen kadar içimi doldurabildi..?
Hiç bırakmamışım gibi davrandı.
Eskiyi yüzümüze hiç vurmadan, sadece samimi dumanını yüzüme vurdu.
Ve seni tekrar bulmak, O'nları bulmaktan hep daha kolay oldu.
Soluğu bir büfenin önünde almam yetti.
Ya da bir arkadaşın paketinde tekrar bulabildim seni.
Hadi, son...Sön artık...
20.dakikanın yanına küllüğün en köşesine kıvrıl.
Ben de, kandırdığım kendimle baş başa kalayım.
Seninle her şeyi söndürdüğümü düşünüp, benden aldığın dakikalardan arta kalan zamanımı
doya doya yaşayayım.
Odam...
Statik zorunluluktan dört duvar.
Ya da ne bileyim belki de, şu mimarların çift sayıları sevmesinden.
Peki şu duvar dibine hüznü kim çizdi?
Ya şu köseye sinmiş, elleri dizlerinde birleşmiş dertleri?
Çevirdim kafamı, duvarlardayım...
Keşke duvarlara manzara çizseydim.
Şöyle, çağlayan, dağ, tepe...
Yok yok, böyle kalsın duvarlar, duvar tadında.
Kilimi yıkama vakti gelmiş, ayağıma dolanıyor yıka beni diye.
"Beni aldığında siyak renk yoktu şimdi karalar bağladım" diyor.
Haksız da sayılmaz hani.
Sandalyemin sesini duyar gibiyim, kilim cesaret vermiş olmalı.
"Şu sağ arka bacağım tekliyor.." diyor.
Aman masa sen bari sus. Biliyorum aklımdasın.
En kısa zamanda, kendimden hemen sonra seni de toparlayacağım.
Kahve suyum homurdana homurdana fokurdamaya başladı yine, çok bile dayandı.
Şekeri ne yaptım?
Hay Allah fincanı yıkamış mıydım?
Ve tek dostum, iş ortağım, dert ortağım, personel kompitürüm, tamam söz,
bu yazdığımı da yolla senin de ekranını sileceğim.
Müjgan'a Not...
Ahh Müjgan ahh...
Yine gece, yine yalnızsın.
Döksen içindekileri geceye sığmaz.
Vursan kafanı yastığa, "Anlat bana" diyerek gece seni rahat bırakmaz.
Gönlüm asude diyorsun, çıkmaz sokaklarda buluyorum seni.
Ne çıkmaz sokaklar ne de gönlün, hesaplaşmak istesen de seni aynanın karşısına çıkarmaz.
Ahh müjgan ahh...
Değer miydi bir günahın koynuna, üzerindeki sevapları soyunup girmeye.
Bu kadar mıydı asaletin, şuhiyetin?
Bu kadar mıydı o övündüğün zerafetin.
Bak, sayfalar doldu* Mujgan, ama hiç bir satırında sen yoksun.
Kalemdesin, lakin kağıtta yoksun.
Ahh Müjgan ahh,
bu defterin bilcümlesi senle dolsa da, sen bir cümlesinde bile yoksun.
* Orjinalinde sayfalar dolusudur, Müjgan da "Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit" teki,
işitmesi gereken gelindir. Hiç kimsedir, ya da herkestir.
Bir sonraki yazıdan,
"Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr-ü kıymetten"
Biz, değer vermekle, O'nun benliğinde kendimizi kaybetmeyi karıştırıyoruz.
Herkesin hak ettiği bir, 'bir yere' kadarı vardır evet. Biz, bu 'bir yere' kadardan da öteye geçip kendi
benliğimizi, O'nun&Onlar'ın benliğinde eritip tekrar -hem de Onlar'ın istediği şekilde- soğutup şekil
almayı seviyoruz. Zannediyoruz ki, değer vermek bu, her şeyden vazgeçmek kendi benliğinden
geçmek, gerçekten değer vermek bu. Verilecekse böyle değer verilmeli.......................
YORUMLAR
Haydaaaaaaaaaaa.............. Alışmıştı Gamyun blog sayfası yazıda yanlışa, yolda kalmışa. Şimdi oldu mu bu?
Sen nerden çıktın ALPAGU :))))) Yok, yok, yok bünyem kaldırmaz senin yazılarını şimdi. :)) Ne sigaramla hasbihal edebilirim ne de odamla kavgamı bitirebilirim. Müjgan ile ağlaşmalarıma dokunma benim.
Notunuz: ( Hiçkimse ya da herkese...)
Gün gibi berrak, aklımda hala; Gelişim, gülüşün, günümü gün edişin.
Gece gibi yumruk yüreğimde, gidişin, son bakışın, günümü o güne çivileyişin.
Gün ve gece gibi gerçek aslında, bir daha dönmeyişin.
Oysa, ben bu şehre sen varsın diye gelmiştim, oysa ben bu şehri sen varsın diye sevmiştim.
Notunuz: ( Kaybolanlar taifesine...)
Yorum yazmaktan bile soğur mu insan ya :)) Sayenizde soğudum vallahi. Neredesiniz siz baş belaları. Allahın cezaları. Kimi serseriler nik sildirir gider, kime zirzoplar aman banane der. Hatun kişiler birer birer sahneden çekilir. Lan küfretsem topunuza yeridir. Gamyundan soğuttunuz beni... Şurada iki laklak edip eğleniyorduk.
..........................................................
Alpagu, Seni görmek iyi geldi... Kalemine sağlık..