BAHARA EVRİLMİŞTİ YÜREKLER
18 Mart 2023, 15.03 A- A+
Kurumuş odun parçasına dönüşüyordu adeta suratları insanların, öylesine soğuk ve öylesine İskandinavdı. Şubat ayının işte böyle bir gününde gelmişti tekrar aylar sonra çok sevdiği tereyağlı simidi yemeye beraberindeki bir fincan çay eşliğinde börek salonuna. Günaydın derken işletme çalışanlarına, ellerini birbirine sürtüyor ve ısınım sağlayarak oturuyordu kendisine gösterilen yere.
Gelirdi zaman zaman buraya, özellikle evde yalnız olduğu günlerde , erindiğinde kahvaltı yapmaya ve çektiğinde canı tereyağlı simidi. Yüksek dozda damak tadı bırakırdı gün boyu devam eden adeta..
Geldiğinde bir fincan çay ve o dokuzuncu harika, başkaca hiç bir şey düşünmeksizin büyük bir zevkle indirmişti midesine sindirilmek üzere.. Kalktı sandalyesinden vermek üzere hesabı kasada beklemekte olan işletme sahibine ve geldiğinde kasaya öğrenip ödedi borcunu. Tam’’ hayırlı işleriniz, hayırlı müşterileriniz ve güzel günleriniz olsun’’deyip gidecekken her zamanki gibi ,işletme sahibi sorar:
--- Epeydir görünmedin abi , merak ettik açıkçası bir yanlışımız mı oldu diye!
--- Yo , hayır tabii ki bir yanlışınız olmadı. Sizlik hiç bir şey yok tamamen bensel ve özlemişim simidi çok güzeldi yine, ellerinize sağlık teşekkür ederim. ( iki saniyelik bir sessizlik) Madem böyle bir şey düşündünüz o halde bir soru da ben soracağım size olur mu?
---- tabii ki abi buyur.
--- Tabii ki tereyağlı simidi çok severek yiyorum ama buraya beni çeken daha önemli bir neden var ki sorsam şimdi size, güleryüzden hizmete kadar bir çok kriter sayarsınız ve haklısınızdır da ama asıl gerçek nedenim bunlardan hiçbirisi değil.
---Merak ettim abi söylermisin lütfen!
--- ( sağ elinin işaret parmağını duvarda çerçeve içinde asılı duran bir boy fotoğrafına uzatarak) işte bu fotoğraf benim buraya gelişimin en büyük nedenidir. Ve biliyorum ki bu fotoğraf burada asılı durdukça ne bana ne de başka bir müşteriye herhangi bir yanlışlık yapmanız asla mümkün değildir! Çünkü bu fotoğrafın, duvarlarında asılı olan bir işletmede asla yanlış olmaz kardeşim ve sende şahsıma olan o ince düşüncende müsterih ol. ( gözleri dolmuştu hafiften dökülürken bu sözcükler dilinden ve susmuştu..)
---- (gözleri dolmuştu işletme sahibinin de ve titriyordu dudakları kalakaldı öylece diyemiyordu hiçbirşey)
Susmuştu her ikisi de. Sessizlik hakimdi. Konuşurken tek bir şey söyler insan da, sustuğunda çok şey söylerdi. İşte öylesine bir suskunluktu bu. Diğer bir taraftan ise çiçekler açmış bahar gelmişti salona sanki, öylesine ısınmıştı yürekler…
Ellerini uzattılar birbirlerine tokalaşmak için ve bu defa farklı olarak sarılmışlardı da birbirlerine hiç bir şey diyemeyerek, yani çok şey söyleyerek;
Gelirdi zaman zaman buraya, özellikle evde yalnız olduğu günlerde , erindiğinde kahvaltı yapmaya ve çektiğinde canı tereyağlı simidi. Yüksek dozda damak tadı bırakırdı gün boyu devam eden adeta..
Geldiğinde bir fincan çay ve o dokuzuncu harika, başkaca hiç bir şey düşünmeksizin büyük bir zevkle indirmişti midesine sindirilmek üzere.. Kalktı sandalyesinden vermek üzere hesabı kasada beklemekte olan işletme sahibine ve geldiğinde kasaya öğrenip ödedi borcunu. Tam’’ hayırlı işleriniz, hayırlı müşterileriniz ve güzel günleriniz olsun’’deyip gidecekken her zamanki gibi ,işletme sahibi sorar:
--- Epeydir görünmedin abi , merak ettik açıkçası bir yanlışımız mı oldu diye!
--- Yo , hayır tabii ki bir yanlışınız olmadı. Sizlik hiç bir şey yok tamamen bensel ve özlemişim simidi çok güzeldi yine, ellerinize sağlık teşekkür ederim. ( iki saniyelik bir sessizlik) Madem böyle bir şey düşündünüz o halde bir soru da ben soracağım size olur mu?
---- tabii ki abi buyur.
--- Tabii ki tereyağlı simidi çok severek yiyorum ama buraya beni çeken daha önemli bir neden var ki sorsam şimdi size, güleryüzden hizmete kadar bir çok kriter sayarsınız ve haklısınızdır da ama asıl gerçek nedenim bunlardan hiçbirisi değil.
---Merak ettim abi söylermisin lütfen!
--- ( sağ elinin işaret parmağını duvarda çerçeve içinde asılı duran bir boy fotoğrafına uzatarak) işte bu fotoğraf benim buraya gelişimin en büyük nedenidir. Ve biliyorum ki bu fotoğraf burada asılı durdukça ne bana ne de başka bir müşteriye herhangi bir yanlışlık yapmanız asla mümkün değildir! Çünkü bu fotoğrafın, duvarlarında asılı olan bir işletmede asla yanlış olmaz kardeşim ve sende şahsıma olan o ince düşüncende müsterih ol. ( gözleri dolmuştu hafiften dökülürken bu sözcükler dilinden ve susmuştu..)
---- (gözleri dolmuştu işletme sahibinin de ve titriyordu dudakları kalakaldı öylece diyemiyordu hiçbirşey)
Susmuştu her ikisi de. Sessizlik hakimdi. Konuşurken tek bir şey söyler insan da, sustuğunda çok şey söylerdi. İşte öylesine bir suskunluktu bu. Diğer bir taraftan ise çiçekler açmış bahar gelmişti salona sanki, öylesine ısınmıştı yürekler…
Ellerini uzattılar birbirlerine tokalaşmak için ve bu defa farklı olarak sarılmışlardı da birbirlerine hiç bir şey diyemeyerek, yani çok şey söyleyerek;
SAÇLARI SARI, GÖZLERİ MAVİ'nin önünde....
YORUMLAR