gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Sükûta Halel!

14 Haziran 2023, 19.43
A- A+




Bir bedenin en büyük ihaneti kendi acısınadır!

Ne kalbimin odacıkları, ne de beynimin kıvrımları dayanamadı yokluğunun sancısını taşımaya… 
Bir damla gözyaşındaki ufacık bir tuz zerresi kadar dayanıklı çıkmadı hiç biri. Elim kolum, aklım fikrim, bakan gözüm işiten kulağım… Hiçbiri Onun kadar güçlü olamadılar. 
Oysa o minicik damla hiç sitem etmedi bana hiç susmadı hiç kurumadı hiç dinmedi yamacımdan eksilen gölgenin ızdırabını taşırken. Ne kalbim gibi ritmi bozuldu ne de beynim gibi kovdu anlamayan anlamlandıramayan aklımı başımdan. Olmadı elim kolum gibi kalkmaz…Gün gece demeden taşıdıkça taşıdı hatra düşen bir hatıranın, akla gelen bir sözün ağırlığını. O gözyaşı ki kilitti cümlelerimin mahpusu bir kapıya ve nicedir dilimin ucuna da gelse, aklıma da düşse; içime hapis sesime lâldi tüm kelimeler. Kalemden kağıttan azade, kah devrik, kah imlâsız, sektire sektire harfleri dolaşır dururlardı ruhumun köşelerinde. 
Şimdi devrilmişken bir umut daha üstü çizilmiş hayallerin üzerine, değişmeyen bir sahnenin değişmeyen oyuncularına aynı rolleri biçiyor zaman. 
Bir kadın bir adamın adıyla sokak ortasında ağlıyor yine sözyaşından kelimelerle…

Sen diyor…

Sen yorgunluğum. 
Sen öfkem. 
Sen kırgınlığım kendime… 
Dik duramayışım. Yenilgim.
Dönüp arkamı gidemeyişim. 
Yer yön bilmezliğim, savrulmuşluğum ordan oraya...
Sen ruhumdaki arıza, içimdeki karanlık. 
Sen çarpa çarpa parçalandığım duvarım. 
Aldanışım; göz yumuşum her şeye...
Sen yoksunluğum. Eksik kalışım yaşamaktan.
Sen Tanrı’ya isyanım; soracağım hesap bütün vaatlerinden…


Bak zehirlendi işte yine sükutum. Zamanınsa merhameti yok…Yaklaşırken yine sene-i devriyesi ömre eklendiğin günlerin; adınla uyuyup uyandığım gecelerin sabahına ilişmiş küfürbaz sayıklamalarım da var artık benim. Olmayışına, olamayışına sıralanmış tuzlu iniltilerle karışık ahlarım var. Aynalardan sekip üzerime çullanan bir öfke seli taştıkça da içimden, ne altından hayır geliyor hayatın ne de üstünden. Pejmürde bir perişanlık yani. Koyu ıslak ve gri: sensizliğin şerh düşülmüş özeti gibi.

Ve artık yaşamak dediğim de; ölümü doğurmayı bekleyen bir ana rahmi.


HAZİRAN 2023/İSTANBUL


YORUMLAR

15 Haziran 2023, 09.27
Çok güzel dökmüşsünüz içinizi. Öfkeyi, pişmanlığı, derin üzüntüyü, kahırı...
Şiir tadında okuyucuyu kendine çeken bir anlatım olmuş. Çok beğendim....
15 Haziran 2023, 14.13
Evet ne güzel anlatmisiniz bende cokkk begendim
20 Haziran 2023, 22.20
Yüreğinize sağlık
09 Temmuz 2023, 17.22
Harika bir anlatım. Yaşanılan ikilemler, acının  içinden geçtiği şiirinizde hayat bulmuş.  
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın