ÖZLEMEK ÖLÜMDEN BETER
16 Nisan 2024, 19.56 A- A+
Özlemek, insanoğlunun en derin duygularından biridir. Ancak, bazen özlemek, bir acıyla eşdeğer tutulabilir. Özlemek, sanki bir parçamızı kaybetmişiz gibi hissettirir ve bu his, adeta ölümün soğuk nefesi gibi bedenimizi sarar.
Ölüm, hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Her insan, bir gün öleceğini bilir ve bu gerçekle yaşamak zorundadır. Ancak, ölüm sadece fiziksel bir ayrılık değildir; aynı zamanda duygusal bir boşluğu da beraberinde getirir. Sevdiklerimizi kaybetmek, onları özlemek, adeta bir parçamızın kopmasına benzer.
Özlemek, özellikle sevdiklerimizi kaybettiğimizde, sanki bir parçamızın öldüğünü hissettirir. Onların sesini, gülüşünü, dokunuşunu özleriz ve bu özlem, adeta bir yara gibi kalbimizi acıtır. Her an, onları yeniden görmeyi, yanımızda hissetmeyi umarız ama geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktıklarını biliriz.
Özlemek, zamanla hafifleyen bir duygu değildir. Tam tersine, zaman geçtikçe daha da derinleşir ve insanın içini kemiren bir acı haline gelir. Özlem, bazen geçmişte yaşanan güzel anıları hatırlatırken, bazen de geleceğe dair umutları söndürür. Ancak, bu duygunun varlığı, sevdiklerimizin yaşamlarımızda bıraktığı değeri de hatırlatır.
Özlemek, yaşamın bir parçasıdır ve onunla başa çıkmak için zaman zaman mücadele etmek gerekir. Ancak, özlemek aynı zamanda sevdiklerimizi hatırlamak ve onların bıraktığı mirasa sahip çıkmak anlamına gelir. Onların hatıralarını yaşatmak, onları ölümsüzleştirmek demektir.
Özlemek ölüm gibi, derin ve karanlık bir his olabilir. Ancak, bu hisle başa çıkmak ve hayata devam etmek, sevdiklerimize olan saygımızın bir göstergesidir. Onların hatıralarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, özlemimizi bir nebze olsun hafifletebilir. Çünkü sevdiklerimizi özlemek, onların yaşamlarında bıraktığı izleri sonsuza kadar taşımak demektir.
YORUMLAR