‘Aşk eski bir yalan’ demiş şair… Demiş demesine de ne kadar haklı sizce?

 Yıllar boyu nice aşka tanıklık etmiş, dinlemiş, okumuşuz. Kavuşanı da var, kavuşamayanı da. Hatta kavuşamayıp ölenler bile :( En basiti içinde bulunduğumuz sanal alemde dahi; aşığım, seviyorum, ölüyorum diye inleyenler, ah vah edenler ve yalvaranların sürüsüne bereket. Okumuyor muyuz her gün üst bant mesajlarda benzer feveranları? :)

Aşk konusunda birçok araştırma, anket vs. yapılmış, bir sürü de sonuca ulaşılmış; aşık olduğu kişiyi görenlerin kalp atışlarındaki hızlanma gibi fizyolojik değişikliklerden tutun, o kişiden istemeyerek ayrılmak zorunda kalanların derbeder olması, melankolik hissetmesi gibi psikolojik değişikliklere kadar. Bunlar sizce de aşkın kanıtı değil mi?

Aşkın neden olduğu düşünülen değişiklikler bir anda mı oluyor, zamanla mı? İlk bakıştamı aşk! yada sesini ilk duyuşta mı ?  Hepimizin aşina olduğu bir kavram. Bu hastalığa yakalan kişilere bakıldığında erkeklerin kadınlara oranla daha fazla muzdarip olduğu görülmüş. Keşke bütün hastalıklar böyle güzel duygulara yol açsa. Öte yandan başta o gözle bakmayan, birbirini çekici bulmayan insanların sonradan birbirilerine tutulmaları da nadir görülen bir doğa olayı değilmiş :) Hatta bazen bakış olmadan sanal alemde sohbetlerle başlayan ilişkiler bile fikir ve anlayış uyuşmalarıyla aşka evrilip evlilikle bile sonuçlanabiliyor. Demek ki aşkın nerede, ne zaman, nasıl karşımıza çıkacağı meçhul.

ya birde düşünsenize, aşık oldunuz ama evli ?  o zaman nediyoruz çal yıldız abla AMA EVLİSİN 

Benim için aşk, yalan değil gerçektir. Koşulsuz sevmektir. Fedakarlıktır. Koruyup kollamak, sarıp sarmalamaktır…..

Varsa sizin kendinize has tarifleriniz, demek istedikleriniz, söylemek isteyip söyleyemedikleriniz; merakla bekliyorum:))))))) ??